Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/4455
Karar No: 2021/6293

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/4455 Esas 2021/6293 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2020/4455 E.  ,  2021/6293 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 21. HUKUK DAİRESİ
    VEKİLİ : AV. ...
    VEKİLİ : AV. ...

    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Taraflar arasında görülen davada Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 02.11.2017 tarih ve 2016-125/730 sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin kısmen kabulüne dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi"nce verilen 31.10.2019 tarih ve 2018-75/1318 sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, asıl borçlu davalı ile dava dışı Ziraat Bankası A.Ş. arasında imzalanan genel kredi sözleşmesi gereğince, bankanın davacının kardeşinin taşınmazına ipotek koyduğunu, davalı tarafından ödemelerin yapılmaması üzerine davacının kardeşinin ipotek altına alınan taşınmazının satılmasını önlemek amacıyla taksitleri kendi hesabından "kredi taksitlerine mahsuben" ibaresiyle her ay düzenli olarak ödediğini, davalı borçlu şirket ile yaptığı şifahi görüşmelerde yatırdığı kredi taksitlerinin iadesini talep ettiğini fakat sonuç alamadığını, yatırmış olduğu 194.000,00 TL kredi taksitinin tahsili amacıyla icra takibi başlattığını, davalı borçlu tarafın haksız ve kötü niyetli itirazı ile takibin durdurduğunu ileri sürerek davalı borçlu şirketin haksız ve dayanaksız itirazının iptali ile takibin devamına, alacağın % 20’sinden aşağı olmamak kaydı ile icra inkâr tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davacının davalı şirketteki hisseleri ve şirketten alacak verecek hesabı yapılarak çıkarılan şahsi alacakları karşılığını alarak ortaklıktan ayrıldığını, taraflar arasında yapılan protokol gereği şirketten herhangi bir alacağı kalmadığını, davacının tek imza ile şirket müdürü olduğu ve şirketin tek sahibi olduğu tarihte ya kendi hesabına ya da kardeşine vermek için şirketi kullanarak kredi çektiğini, bu kredi karşılığında yaptığı ödemelerin kendisinin yapması gereken ödemeler olduğunu savunarak haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddi ile davacının %20"den aşağı olmamak kaydı ile tazminat ödemeye mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasında yapılan hisse devir sözleşmesinde söz konusu krediye ilişkin bir hususa yer verilmediği, ipotek borçlusu olarak gözüken davacının kardeşine yönelik başlatılan bir takip olmadığı, kredinin borçlarının bizzat şirket hesabına davacı tarafından aktarılarak ödemenin gerçekleştiği,kredinin çekildiği tarih itibariyle şirketin hangi işlemlerinde kullanıldığı yönünde bilirkişi heyeti tarafından yapılan incelemede söz konusu kredinin kullanıldığı tarih itibariyle tam olarak nereye kullanıldığının tespit edilemediği, söz konusu kredinin davacının kendi veya kardeşinin kullanımı için çekildiği, hisse devrinden sonra da davacı tarafça şirket adına gözüken borç üstlenilerek kredi taksitlerinin ödenmesine devam olunduğu, dava konusu yapılan kredi için ödenen bedeller yönünden davalı şirketten alacağının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine, davacının takip tarihi itibariyle davalı şirketten alacağının olmadığını bildiği halde haksız ve kötüniyetli olarak icra takibinde bulunduğu anlaşıldığından asıl alacağın % 20"si oranında tazminatın davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verilmiş, iş bu karara karşı davacı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
    Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi"nin 2018/75 esas ve 2019/1318 karar sayılı ve 31/10/2018 tarihli kararı ile ilk derece mahkemesi tarafından davanın reddine ilişkin verilen kararın usul ve esas yönden hukuka uygun olduğu, ancak davacının yaptığı takipte kötü niyetli olduğuna dair dosyaya delil sunulmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kötüniyet tazminatı yönünden kaldırılmasına karar verilmiştir.
    İşbu karara karşı, davalı vekili temyiz kanun yoluna başvurmuştur.
    İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK"nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK"nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 14,90 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 17/11/2021 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi