Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/1553
Karar No: 2018/5036
Karar Tarihi: 22.05.2018

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2016/1553 Esas 2018/5036 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2016/1553 E.  ,  2018/5036 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :İş Mahkemesi


    Dava, yersiz aylıkların tahsili istemine ilişkindir.
    Mahkeme, uyulan bozma ilamı uyarınca davanın kısmen kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün, davacı Kurum ile davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    ..."dan kendi çalışmaları üzerinden yaşlılık aylığı alan davacıya, ölen annesi üzerinden 506 sayılı Kanun kapsamında bağlanan ölüm aylığının bilahare iptaliyle 21.07.1997-18.06.2008 tarihleri arası dönem için yersiz aylık borcu çıkarılarak davaya konu yapıldığı anlaşılmaktadır.
    Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 10.11.2010 tarihli, 2010/10-521 Esas, 2010/594 Karar sayılı ilamında da benimsendiği üzere; 506 sayılı Kanunun 68/I-C-a maddesi aylık bağlanma koşulları yönünden, "evli olmayan, evli olmakla beraber sonradan boşanan veya dul kalan, ... Sigortaya, Emekli Sandıklarına tabi bir işte çalışmayan, (4958 sayılı Kanunun 06.08.2003 tarihi itibarıyla yürürlüğe giren 35. maddesiyle ek) buralardan gelir veya aylık almayan kız çocuklarına” ölüm aylığı bağlanması olanağını öngörmüştür.Hemen belirtmek gerekirse, “Emekli Sandıklarına tabi bir işte çalışma” kavramına ..."a tabi çalışmayı da dahil etmek gerekir.
    Öte yandan, 02.07.2005 tarihli 5386 sayılı Kanunun 2. maddesiyle eklenen 506 sayılı Kanunun geçici 91. maddesi; “06.08.2003 tarihinden önce hak sahibi kız çocuklarına bağlanan gelir ve aylıklar; bunların evlenmeleri, ... Sigortaya, Emekli Sandıklarına (... dahil) tabi çalışmaları veya kendi çalışmalarından dolayı buralardan gelir veya aylık almaları halleri hariç olmak üzere geri alınmaz.” hükmünü getirmiştir. Anılan maddenin uygulanmasında, “kendi çalışmalarından dolayı gelir veya aylık alma” kavramının yorumu ve anılan ibareye yüklenmesi gereken anlam önem arz etmektedir.
    Hak sahibi kız çocuğuna tümüyle zorunlu sigortalılığı üzerinden değerlendirme yapılarak gelir veya aylık bağlanması durumunda “kendi çalışmalarından dolayı gelir veya aylık alma” olgusunun gerçekleştiği belirgin olduğu gibi, tamamen isteğe bağlı sigortalılık süreleri gözetilerek gelir veya aylık bağlandığı takdirde ise madde hükmünün kapsamı dışına çıkıldığı, bir başka anlatımla bu gibi durumda ölüm aylığının kesilemeyeceği belirgindir. Kız çocuğuna bağlanan gelir veya aylığın hem zorunlu, hem isteğe bağlı sigortalılık süreleri toplamına dayanması durumunda ise; ancak, ilgilinin isteğe bağlı sigortalılığının tek başına gelir veya aylık bağlanmasına yeterli gelmesi koşuluna bağlı olarak “kendi çalışmaları” kavramının varlığından söz edilemez. Eş söyleyişle; zorunlu sigortalılık süresinin dışlanması gelir veya aylık bağlanması koşulları üzerinde etkili değilse, kız çocuğuna tümüyle isteğe bağlı sigortalılık süreleri gözetilerek gelir veya aylık bağlanmış gibi kabul edilerek ... Kurumu Başkanlığı tarafından hak sahibi sıfatıyla kız çocuğuna bağlanan ölüm aylığı kesilemez ve ödenenlerde geri istenemez.
    Yukarıdaki açıklamalar çerçevesinde, ..."dan kendi çalışmaları üzerinden yaşlılık aylığı alan davacının, ölen annesi üzerinden 506 sayılı Kanun kapsamında ölüm aylığı alabilmesi mümkün olmayıp, somut uyuşmazlıkta 506 sayılı Yasanın geçici 91. madde hükmünün uygulama yeri de yoktur.
    Öte yandan dava konusu uyuşmazlıkta 5510 sayılı Yasanın 96. madde hükmü de irdelenmemiştir.
    5510 sayılı Yasanın 96. maddesi “Kurumca işverenlere, sigortalılara, isteğe bağlı sigortalılara gelir veya aylık almakta olanlara ve bunların hak sahiplerine, ... sigortalılarına ve bunların bakmakla yükümlü olduğu kişilere, fazla veya yersiz olarak yapıldığı tespit edilen bu Kanun kapsamındaki her türlü ödemeler;
    a) Kasıtlı veya kusurlu davranışlarından doğmuşsa, hatalı işlemin tespit tarihinden geriye doğru en fazla on yıllık sürede yapılan ödemeler, bu ödemelerin yapıldığı tarihlerden,
    b) Kurumun hatalı işlemlerinden kaynaklanmışsa, hatalı işlemin tespit tarihinden geriye doğru en fazla beş yıllık sürede yapılan ödemeler toplamı, ilgiliye tebliğ edildiği tarihten itibaren yirmidört ay içinde yapılacak ödemelerde faizsiz, yirmidört aylık sürenin dolduğu tarihten sonra yapılacak ödemelerde ise bu süre sonundan, itibaren hesaplanacak olan kanunî faizi ile birlikte, ilgililerin Kurumdan alacağı varsa bu alacaklarından mahsup edilir, alacakları yoksa genel hükümlere göre geri alınır. Alacakların yersiz ödemelere mahsubu, en eski borçtan başlanarak borç aslına yapılır, kanunî faiz kalan borca uygulanır.” hükmünü içermesi karşısında, anılan maddenin a bendi hükmü uyarınca, kurumun hatalı işlemi tespit tarihi usulünce araştırılıp belirlenerek, istirdatı mümkün olan tutar ile tarafların hak ve borç kapsamı buna göre belirlenip varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O hâlde, taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 22.05.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi