20. Hukuk Dairesi 2015/3533 E. , 2016/2470 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi Orman Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
... köyünde 2011 yılında 3402 sayılı Kadastro Kanununun 22/2-a maddesi uyarınca yapılan uygulama kadastrosu sırasında davalıların murisi ... adına tapuda kayıtlı bulunan eski 385 parsel sayılı 5.055m2 yüzölçümündeki taşınmaz, 135 ada 23 parsel numarasıyla 5.055m2 yüzölçümlü olarak tespit edilmiştir.
Davacı Orman Yönetimi, askı süresi içinde 135 ada 23 parsel sayılı taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu halde 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi uyarınca yapılan uygulama kadastrosu sırasında davalıların miras bırakanı adına tespit edildiğini belirterek anılan tespitin ve tapu kaydının iptal edilip orman niteliği ile Hazine adına tescili istemiyle Kadastro Mahkemesinde dava açmıştır. Daha sonra 24.10.2014 havale tarihli ıslah dilekçesiyle; çekişmeli taşınmazın orman sınırları içinde kalan (orman sayılan) bölümünün tapu kaydının iptal edilerek orman niteliği ile Hazine adına tescilini istemiştir.
Mahkemece, mülkiyete ilişkin iddialarda Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle davanın görev yönünden reddine karar verilmiştir. Asliye Hukuk Mahkemesinde yapılan yargılama sonucu davanın kısmen kabulüne, dava konusu taşınmazın fen bilirkişi tarafından düzenlenen 12.10.2014 tarihli krokili raporda (A) harfi ile işaretlenen 1.244,14 m2 yüzölçümlü kesiminin tapu kaydının iptal edilerek orman niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline, fazlaya ilişkin isteğin reddine karar verilmiş, hüküm davacı Orman Yönetimi tarafından reddedilen bölüm yönünden temyiz edilmiştir.
Dava, orman sayılan yer iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 3402 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp 1992 yılında kesinleşen genel arazi kadastrosu, daha sonra 36 nolu Orman Kadastro Komisyonunca 6831 sayılı Kanun hükümleri uyarınca yapılarak 21.05.1990 tarihinde ilan edilip... Asliye Hukuk Mahkemesinin 31.05.2005 gün 2003/439 E. - 2005/135 K. sayılı kararıyla iptal edilen orman kadastrosu vardır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğraflarına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve uygulama sonucu çekişmeli taşınmazın (A) harfi ile işaretlenen kesiminin orman sayılan, (B) harfi ile işaretlenen bölümünün orman sayılmayan yerlerden olduğu belirlenerek yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak, Orman Yönetimi, 24.10.2014 havale tarihli ıslah dilekçesiyle; çekişmeli taşınmazın orman sınırları içinde kalan (orman sayılan ) bölümünün tapu kaydının iptal edilerek orman niteliğiyle Hazine adına tescilini istediği halde mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, hüküm yerinde maddi yanılgı ile davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönünde hüküm kurulup, 19.01.2011 tarihli Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunun 16. maddesi ile 3402 sayılı Kanuna eklenen 36/A ve 17. maddesi ile eklenen geçici 11. maddeleri gözardı edilerek peşin alınan harç ve tamamlama harcı mahsup edildikten sonra kalan 951, 67.-TL karar ve ilâm harcının orman yönetiminden alınmasına karar verilmesi doğru değil ise de, bu durum hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple; hükmün birinci ve beşinci bentlerinin tamamen çıkarılarak bunların yerine “Davanın kabulüne,
19.01.2011 tarihli Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunun 16. maddesi ile 3402 sayılı Kanuna eklenen 36/A ve 17. maddesi ile eklenen geçici 11. maddeleri uyarınca orman yönetiminden karar ve ilâm harcı alınmasına yer olmadığına, peşin alınan 18,40.-TL harç ile 302,00.-TL tamamlama harcının istek halinde orman yönetimine iadesine” ibarelerinin yazılmak suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. atfıyla HUMK’nın 438/7. maddesine göre düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 01.03.2016 günü oy birliği ile karar verildi.