Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/6713
Karar No: 2018/5053
Karar Tarihi: 22.05.2018

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2016/6713 Esas 2018/5053 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2016/6713 E.  ,  2018/5053 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi


    Dava, 2926 sayılı Kanun ile 5510 sayılı Kanun"un 4,b/4. maddesi kapsamında ... ... sigortalılığının tespiti istemine ilişkindir.
    Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmün, davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    Yargılama ve inceleme konusu tüm dosya kapsamından; davacının 30.04.2007 tarihinde 01.11.1994 tarihinden itibaren ... ...olduğunun tespiti istemli dava açtığı, ... 2. İş Mahkemesi’nde görülen yargılama sonucunda E. 2007/874 - K. 2008/308 sayılı karar ile davacının 01.11.1994 ile 31.12.1995 tarihleri arasında 2926 sayılı yasaya tabi sigortalı kabul edilmesi gerektiğinin tespitine karar verildiği, bu kararın da Yargıtay 21. Hukuk Dairesi’nin 16.10.2008 tarihli E. 2008/8742 - K. 2008/15898 sayılı kararı ile onanarak kesinleştiği; işbu dava ile de üzüm satış belgelerine istinaden 22.10.1997 tarihinden itibaren ... ... sigortalı olduğunun tespitini talep ettiği, mahkemece, ... 2. İş Mahkemesi E. 2007/874 - K. 2008/308 sayılı kararının eksik inceleme ve araştırma sonucu verildiği belirtilerek, davacının 31.12.1995 tarihinden sonra kesintisiz şekilde tarımsal faaliyette bulunduğu kanaatiyle davanın kabulü ile 20/10/1997-01/10/2008 tarihleri arasında 2926 sayılı Yasaya tabi ... sigortalısı olduğunun tespitine karar verildiği anlaşılmıştır.
    Somut olayda öncelikle irdelenmesi gereken husus, 6100 sayılı Hukuk Mahkemeleri Kanununun 114/1-i maddesinde tanımlanan “Aynı davanın, daha önceden kesin hükme bağlanmamış olması” dava şartının etkili olup olamadığıdır. Bu şart olumsuz dava şartı olarak adlandırılır.
    Kesin hüküm, hem bireyler için hem de devlet için hukuki durumda bir kararlılık ortaya koyar. Bununla, hukuki güvenlik ve yargı erkine güven sağlandığından kamu yararı ile doğrudan ilgilidir. Hemen belirtilmelidir ki, kesin hükmün amacı; kişiler arasındaki uyuşmazlıkların kesin bir biçimde çözümlenmesidir. Bu amacın gerçekleşmesinde, hem kişilerin hem de Devletin yararı vardır. Çünkü kişiler, uyuşmazlığın kesin bir biçimde sonuçlanması için dava sırasında bütün olanaklarını kullanırlar ve dava sonucunda verilecek kararla artık, bu uyuşmazlığın sona ermesini isterler. Bu açıdan, Devletin de menfaati söz konusudur. Çünkü Devlet, mahkemelerin sınırsız bir biçimde aynı uyuşmazlık (dava) ile sürekli ve yinelenerek meşgul edilmesini istemez.
    Dava konusu uyuşmazlık hakkında kesin hüküm bulunuyorsa, aynı konuda, aynı taraflar arasında ve aynı dava sebebine dayanılarak yeni bir dava açılamaz.
    Kesin hüküm itirazı, davanın her aşamasında ileri sürülebilir ve mahkemenin de; (Yargıtay’ın da) davanın her aşamasında kesin hükmün varlığını kendiliğinden gözetip, davayı kesin hükümden (dava şartı yokluğundan) reddetmesi gerekir. Yine kesin hüküm itirazı mahkemede ileri sürülmemiş olsa dahi, ilk defa Yargıtay"da (temyiz veya karar düzeltme aşamasında) ve dahası bozmadan sonra da ileri sürülebilir. Bu bakımdan usulü kazanılmış hakkın istisnasıdır ve tarafların iradesine de bağlı olmayan mutlak bir etkiye sahiptir. O nedenle kesin hükmün varlığının, yargılamanın bir kesiminde nazara alınmamış olması diğer bir kesiminde ele alınmasını engellemez.
    Hukuk yargılamasında kural olarak kesin hükme bağlanmış bir davaya yeniden bakılamaz ise de, bunun en önemli istisnasını yargılamanın iadesi oluşturmaktadır. Bazı ağır yargılama hatalarından ve eksikliklerinden dolayı, maddi anlamda kesin hükmün ortadan kaldırılmasını ve daha önce kesin hükme bağlanmış bir dava hakkında yeniden yargılama ve inceleme yapılmasını sağlayan olağanüstü bir yasa yolu niteliğindeki yargılamanın iadesi nedenleri, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 374–381 (dâhil) maddelerinde düzenlenmiş olup, Kanunun 375’inci maddesinde de yargılamanın yenilenmesi nedenleri sınırlı olarak sayılmış kıyas yolu ile bunların genişletilmesi olanaksızdır.
    İnceleme konusu somut olayda yukarıda belirtildiği üzere davacı hakkında ilk dava ile davacı hakkında talebe konu dönem olan 01.11.1994 - 30.04.2007 tarihleri arasına ilişkin olarak 01.11.1994 ile 31.12.1995 tarihleri arasında 2926 sayılı Yasaya tabi sigortalı kabul edilmesi gerektiğinin tespitine mahkeme ilamı ile karar verilmiş ve bu karar da Yargıtay 21. Hukuk Dairesi’nce onanarak kesinleşmiştir. Dolayısıyla bu durum davacı hakkında kesin hüküm oluşturur ve anılan döneme ilişkin aynı taleple dava açması mümkün değildir. Bu nedenle mahkemece işbu davada davacı hakkında kesin hüküm sebebiyle 30.04.2007 tarihine kadar olan dönem yönünden, davacının ... sigortalılık tespiti artık koşulları mevcutsa yargılamanın yenilenmesi ile istenebileceği ancak yeni dava ile incelenmesinin mümkün olmadığı gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekir. Ancak 30.04.20007 - 01.10.2008 tarih aralığında kesin hüküm yoktur. Bu tarih aralığındaki sürede mahkemece davacının sigortalılığı araştırılmalı ve sonucuna göre karar verilmelidir.
    Yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece eksik inceleme ve araştırma sonucu yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi, usûl ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    S O N U Ç : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 22.05.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi