Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/17637
Karar No: 2018/24152
Karar Tarihi: 12.11.2018

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2017/17637 Esas 2018/24152 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2017/17637 E.  ,  2018/24152 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili; davacının davalılara ait iş yerinde 18/12/2003 tarihinde işe başladığını, iş akdinin davalı işverenler tarafından haksız olarak sonra erdirildiği 16/06/2013 tarihine kadar sürdüğünü, en son aldığı ücretin 1.200,00 TL olduğunu, bu ücretin asgari ücrete denk gelen bölümünün banka kanalı ile, kalanının ise elden ödendiğini, iş yerinde bir öğün yemek verildiğini, müvekkilinin davalı işverenden ödenmeyen fazla çalışma ücretlerini, hafta tatili ücretlerini, ulusal bayram ve genel tatil günleri ücretlerinin ödenmesini, Sosyal Güvenlik Kurumu primlerinin gerçek ücret üzerinden ödenmesini talep ettiğini, davalı işverenin bu talep üzerine işinize geliyorsa çalışın, çalışmak istemeyen gitsin diyerek müvekkilinin iş akdini sözlü olarak fesih ettiğini iddia ederek kıdem ve ihbar tazminatı farkı ile fazla mesai, ulusal bayram genel tatil, hafta tatili ve yıllık izin ücret alacaklarının davalılardan tahsili talebinde bulunmuştur.
    Davalının Cevap Özeti:
    Davalılar vekili; davacının ödenmemiş herhangi bir sosyal hakkı bulunmadığını, davacının iddiasının aksine davacının ücretinin asgari ücret olduğunu, bu hususun bankaya yatan para ile sabit olduğunu, davacının yaptığı işin herhangi bir vasfının bulunmadığını, yüksek almasının söz konusu olmadığını, davacının iş akdinin haksız ve sebep gösterilmeden işine gelmemesi ve devamsızlık göstermesi nedeni ile fesih edildiğini, bu hususun dava dilekçesinde geçen ihtarname ve iş yerinde tutulan devamsızlık tutanakları ile sabit olduğunu, savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece; toplanan delillere ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Temyiz:
    Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
    Gerekçe:
    1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davacının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-Taraflar arasında hüküm altına alınan bir kısım ücret alacalarına uygulanan faiz başlangıç tarihleri noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
    Somut olayda, davacı dava tarihinden önce davaya konu alacaklarının ödenmesi için davalı işverene 17/06/2013 tarihli ihtarname göndermiş ve bu ihtarname davalı yana 20/06/2013 tarihinde tebliğ edilmiş olup ihtarnamesinde talep ettiği ihbar tazminatı, fazla mesai, hafta tatili ve ulusal bayram genel tatili ücret alacakları yönünden davalı işveren dava tarihinden önce temerrüde düşürülmüştür. Talep doğrultusunda Mahkemece hüküm altına alınan ve ihtarnamede talep edilen bahsi geçen alacaklar bakımından temerrüt tarihi olan 20/06/2013 tarihinden itibaren faize karar verilmesi gerekirken, dava tarihinden itibaren faiz yürütülmesine karar verilmesi hatalıdır.
    3- Taraflar arasındaki uyuşmazlık konusu davacının hafta tatili yapıp yapmadığı ve hafta tatili ücretinin hesaplanması noktasındadır.
    Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
    Fazla çalışmanın ispatı konusunda iş yeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, iş yeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları şahit beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada gözönüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
    İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille ispatlaması gerekir. Bordrolarda tahakkuk bulunmasına rağmen bordroların imzasız olması halinde ise, varsa ilgili dönem banka ve tüm ödeme kayıtları celp edilmeli ve ödendiği tespit edilen miktarlar yapılan hesaplamadan mahsup edilmelidir.
    Fazla çalışmanın yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
    Aynı ilkeler hafta tatili ve ulusal bayram genel tatili çalışmaları için de geçerlidir.
    Somut olayda davacı davalı iş yerinde ekmek dağıtımı görevinde şoför olarak 18/12/2003 – 16/06/ 2013 tarihleri arasında çalışmış olup dava dilekçesinde açıkça bir hafta 7 gün bir hafta 6 gün çalıştığını iddia ederek hafta tatili talebinde bulunmuş olduğundan hükme esas alınan bilirkişi raporunda taleple bağlı kalınarak ayda 2 hafta tatilinde çalışma yapıldığının kabulü isabetli olmuştur. Ancak hükme esas alınan bilirkişi raporunda maaş bordrolarında ayda 2 gün hafta tatili ödemesi gözüktüğünden bu dönemlerde hafta tatili hesap edilmediği belirtilerek 2003 – 2004 ile 2007/5. ay ile 2009/5. aylar arası maaş bordroları olmaması nedeni ile sadece bu aylara ilişkin hesaplama yapılmış ise de hesaplama yapılmayan aylarda dahil olmak üzere dosya içerisinde yer alan bir kısım bordroların imzasız olduğu ve hafta tatili tahakkuku olmasına rağmen ödeme kaydının bulunmadığı görüldüğünden mahkemece yapılacak iş ek rapor aldırılarak hafta tatili alacağını yeniden hesaplamak ve tahakkuk olan imzalı bordroların tamamen dışlanarak, tahakkuk olan ancak imzasız bordrolara ilişkin ise ödeme kaydı var ise ödendiği tespiti edilen miktarların hesaplamadan mahsup edilerek hesaplama yapmaktır. Anılan yön düşünülmeden yapılan hesaplama bozmayı gerektirmiştir.
    4- Davacının yıllık izin ücretlerini kullanıp kullanmadığı noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
    Dosya içeriğine göre davacı yıllık izinlerini kullanmadığını iddia etmiş olup hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının toplam 150 gün yıllık izne hak kazandığı ve davalı işverence sunulan 76 günlük izin kullanma belgesi sunulduğundan bu sayının mahsubu ile toplam 74 gün için yıllık izin ücreti hesap edilmiş ise de davacı taraf bilirkişi raporuna itiraz ederken yıllık izin belgelerinde ki imzanın kendisine ait olmadığını iddia ederek imza itirazında bulunmuş olduğundan mahkemece bilirkişi marifetiyle imza incelemesi yapılmalı ve sonuca göre bu yıllık izin belgelerinin hesaplamada dikkate alınıp alınmayacağına karar verilmelidir. Mahkemece eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile karar verilmesi bozma nedenidir.
    5- Taraflar arasında işçiye ödenen aylık ücretin miktarı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
    Çalışma hayatında daha az vergi ya da sigorta primi ödenmesi amacıyla zaman zaman, iş sözleşmesi veya ücret bordrolarında gösterilen ücretlerin gerçeği yansıtmadığı görülmektedir. Bu durumda gerçek ücretin tespiti önem kazanır. İşçinin kıdemi, meslek unvanı, fiilen yaptığı iş, işyerinin özellikleri ve emsal işçilere ödenen ücretler gibi hususlar dikkate alındığında imzalı bordrolarda yer alan ücretin gerçeği yansıtmadığı şüphesi ortaya çıktığında, bu konuda tanık beyanları gözetilmeli ve işçinin meslekte geçirdiği süre, işyerinde çalıştığı tarihler, meslek unvanı ve fiilen yaptığı iş bildirilerek, ilgili işçi ve işveren kuruluşları ile Türkiye İstatistik Kurumu Başkanlığı internet sitesinde bulunan “Kazanç bilgisi sorgulama” ekranından emsal ücretin ne olabileceği araştırılmalı ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir sonuca gidilmelidir.
    Temyize konu davada, davacı davalı iş yerinde ekmek dağıtım işinde şoför olarak 9 yıl 5 ay 28 gün süre ile çalışmış olup ayda net 1.200,00 TL ücretle çalıştığını iddia etmiş, davalı davacının ücretinin asgari ücret olduğunu savunmuş, davacı tanıklarından ... 2013 yılında iş yerinden ayrıldığında davacının en son maaşının 1.200 TL olduğunu aralarındaki konuşmalardan bildiğini, ..., içeride imalatta çalıştığını, şoförlerin ise 1.100,00-1.200,00 TL ücret aldığını beyan etmiş, davalı tanıkları da davacının ne kadar ücret aldığını bilmediklerini beyan etmişlerdir. Dosya içerisinde yer alan ücret bordrolarında davacının ücret seviyesinin asgari ücret olduğu ve dönemin asgari ücretinin brüt  978,60 TL net  773,01 TL olduğu görülmüştür. Esnaf ve sanatkarlar odası emsal ücret olarak asgari ücret miktarını bildirmiş ve mahkemece davacının asgari ücretle çalıştığının kabulü ile hüküm kurulmuştur. Davacının işinin niteliği, iş yerindeki kıdemi ve tanık beyanları karşısında yetersiz emsal ücret araştırması doğrultusunda davacının asgari ücretle çalıştığının kabulü yerinde olmamıştır. Bu nedenle ilgili işçi ve işveren kuruluşlarından ve meslek odası başkanlığından ve Türkiye İstatistik Kurumu Başkanlığı internet sitesinde bulunan “Kazanç bilgisi sorgulama” ekranından emsal işçi ücretinin ne olabileceği araştırılmalı ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek ücret belirlenip bilirkişiden ek rapor alınarak davacının hak ettiği işçilik alacakları belirlenen ücrete göre hesaplatılarak sonuca gidilmelidir. Eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması hatalı olup bozma nedenidir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 12.11.2018 gününde oybirliği ile karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi