8. Hukuk Dairesi 2018/6802 E. , 2020/7713 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Ecrimisil
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı ... vekili ve davalı ... vekili tarafından ayrı ayrı temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
K A R A R
Davacılar vekili, 1896 ada 7 parsel sayılı taşınmazın, tapuda tarafların murisi ... adına kayıtlı iken Hazine tarafından açılan, Gaziosmanpaşa Kadastro Mahkemesinin 1997/22 Esas sayılı dosyasında verilen karar neticesinde Hazine adına tescil edildiğini, bu taşınmaz üzerinde bulunan 7 bağımsız bölümden oluşan binanın, tarafların murisi ... tarafından yapıldığını, murisin 09/11/2005 tarihinde vefat ettiğini, 2005 yılından itibaren davalıların, binada hem ikamet ettiklerini hem de kira aldıklarını, miras payları olmasına rağmen davacılara taşınmazın kullandırılmadığını, alınan kiralardan da herhangi bir pay verilmediğini belirterek, geriye dönük 5 yıllık ecrimisil bedeli olarak fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 5.000,00 TL"nin, dönem sonlarından itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, davacıların miras hisseleri oranında davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, davacılar vekili talebinin açıklanmasına ilişkin dilekçede 1896 ada 7 parsel üzerinde 5 daire, 1896 ada 6 parsel üzerinde 2 daireye ilişkin olduğunu açıklamıştır.
Davalı ... vekili, davacılar ile davalıların anne baba bir kardeş olduklarını, dava konusu taşınmazın tamamının davalı tarafından yapıldığını davalının ve annesinin oturduğu daire dışında kalan 3 dairenin kirasını da ölene kadar anneleri ..."in aldığını, binanın tamamının davalı tarafından kullanılmasının söz konusu olmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.
Davalı ...; dava konusu taşınmazı 1992-1997 yılları arasında ağabeyi ... ile birlikte yaptıklarını, annesinin ve babasının tüm bakımlarını kendisinin yerine getirdiğini, ihtiyaçlarını kendisinin karşıladığını, şahsen kira bedeli almadığını, halen annesi ile birlikte ikametgahında oturduğunu, annesi ..."in, sağlığında, kendine düşen payını noter kanalı ile kendisine bıraktığını, kardeşlerinin, dava konusu taşınmaz yapılırken hiçbir katkılarının bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulü ile, 1.672,00 TL ecrimisil bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı ..."den alınarak davacılara (eşit şekilde 1/3 "er) verilmesi, 33.452,00 TL ecrimisil bedelinin, dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı ..."den alınarak, davacılara (eşit şekilde 1/3 "er) verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, paydaşlar arasında ecrimisil istemine ilişkindir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu 1896 ada, 7 parselin bahçeli kargir ev vasfı ile Maliye Hazinesi adına kayıtlı, muhdesat bilgilerinde "Üzerindeki bina ... ve ...ye aittir" şerhinin bulunduğu, parsel üzerindeki 7 kapı numaralı binada beş daire bulunduğu, 1896 ada 6 parselin arsa vasfı ile Maliye Hazinesi adına kayıtlı, muhdesat bilgilerinde "Üzerindeki bina ..."e aittir" şerhinin bulunduğu, parsel üzerindeki 9 kapı numaralı binada iki daire bulunduğu, taşınmazlarda kat irtifakının bulunmadığı, 7 parsel üzerindeki beş dairenin birer dairesinin davalıların kendileri tarafından kullanıldığı, diğer üç dairenin kiraya verilerek tasarruf edildiği, 6 parsel üzerindeki iki katlı yapının da kiraya verilerek tasarruf edildiği, muris ..."in 09/11/2005 yılında, muris ..."in ise 06/06/2010 yılında vefat ettiği, ... ölünceye kadar kiraya verilen dairelerin kira gelirlerini tahsil ettiği, ... öldükten sonra kira gelirlerinin davalılardan ... tarafından tahsil edildiği, hükme esas alınan bilirkişi raporunda, taşınmazların vergi beyannameleri dikkate alınarak 7 nolu parsel üzerindeki beş bağımsız bölüm için ..."nın ölüm tarihi olan 06/06/2010 tarihinden dava tarihi olan 01/10/2010 tarihine kadar olan dört ay için ecrimisil bedeli 11.200,00-TL, 6 nolu parsel üzerindeki iki bağımsız bölüm için dava tarihi olan 01/10/2010 tarihinden geriye dönük beş yıl ecrimisil bedeli 47.340,00-TL olmak üzere toplam 58.540,00-TL"nin davacıların miras payına düşen (58.540,00/5x3) 35.124,00 TL"nin davalıların sorumlu olduğu ecrimisil bedeli olarak belirlendiği, Mahkemece davalılardan ..."nin taşınmazlardan birinin kendisi tarafından kullanılması nedeniyle genel ecrimisil toplamının daire sayısına bölümü olan (58.540,00/7=) 8.362,85 TL"den mirasçı sayısına bölünmesi sonucu elde edilen (8.362,85/5=) 1.672,57-TL"nin bu davalıdan, davalılardan ..."in sorumlu olduğu ecrimisil bedelinin ise toplam ecrimisil bedelinden davacıların miras payına düşen (58.540,00/5 x3) 35.124,00 TL"den diğer davalı ..."nin sorumlu olduğu ecrimisil bedel düşüldükten sonra (35.124,00-1.672,57=) kalan 33.452,00-TL olarak belirlenerek, bu bedeller üzerinden ecrimisile hükmedildiği anlaşılmaktadır.
Kural olarak, men edilmedikçe paydaşlar birbirlerinden ecrimisil isteyemezler. İntifadan men koşulunun gerçekleşmesi de, ecrimisil istenen süreden önce davacı paydaşın davaya konu taşınmazdan ya da gelirinden yararlanmak isteğinin davalı paydaşa bildirilmiş olmasına bağlıdır. Ancak, bu kuralın yerleşik yargısal uygulamalarla ortaya çıkmış bir takım istisnaları vardır. Bunlar; davaya konu taşınmazın kamu malı olması, ecrimisil istenen taşınmazın (bağ, bahçe gibi) doğal ürün veren ya da (iş yeri, konut gibi) kiraya verilerek hukuksal semere elde edilen yerlerden olması, paylı taşınmazı işgal eden paydaşın bu yerin tamamında hak iddiası ve diğerlerinin paydaşlığını inkar etmesi, paydaşlar arasında yapılan kullanım anlaşması sonucu her paydaşın yararlanacağı ortak taşınmaz veya bölümlerinin belirli bulunması, davacı tarafından diğer paydaşlar aleyhine daha önce bu taşınmaza ilişkin, elatmanın önlenmesi, ortaklığın giderilmesi, ecrimisil ve benzeri davalar açılması veya icra takibi yapılmış olması halleridir. Bundan ayrı, taşınmazın getirdiği ürün itibariyle de, kendiliğinden oluşan ürünler; biçilen ot, toplanan fındık, çay yahut muris tarafından kurulan işletmenin yahut, başlı başına gelir getiren işletmelerin işgali halinde intifadan men koşulunun oluşmasına gerek bulunmamaktadır.
Bu nedenle, davaya konu taşınmazlar yönünden sayılan istisnalar dışında intifadan men koşulunun gerçekleşmesi aranacak ve intifadan men koşulunun gerçekleştiği iddiası, her türlü delille kanıtlanabilecektir. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 27.02.2002 tarihli ve 2002/3-131 Esas, 2002/114 Karar sayılı ilamı)
a-Yukarıda izah edildiği üzere, 7 parsel üzerindeki beş dairenin birer dairesinin davalıların kendileri tarafından ayrı ayrı kullanıldığı, davalıların kullanımında olan bu daireler için davacı paydaşların ecrimisil talep edebilmesinin davacıların diğer paydaş davalıları intifadan men etmesi şartına bağlı olduğu, 7 parsel üzerindeki beş dairenin davalılar tarafından kullanılan ikisi hakkında dava tarihinden önce intifadan men koşulunun gerçekleştiğinin ispatlanamaması nedeniyle bu daireleri için ecrimisile hükmedilmesi doğru değildir.
b-Ayrıca, 6 parsel üzerindeki 9 kapı numaralı iki daireden oluşan yapının kiraya verilerek tasarruf edildiği, bu dairelerin kira gelirinin muris ..."in vefatına kadar kendisi tarafından, muris ..."in vefatından sonra davalılardan ... tarafından tahsil edildiği, bu bölümler için muris ..."in ölüm tarihinden itibaren davalı ... aleyhine ecrimisile hükmedilmesi gerekir iken dava tarihinden geriye dönük beş yıl ecrimisile hükmedilmesi doğru olmamıştır.
c-Öte yandan, dava konusu dairelerin ecrimisil bedelinin tasarruf eden davalıdan alınmak üzere dava konusu edilen her bir daire için davacıların hissesi oranında ecrimisil bedeli hesap edilip karar verilmesi gerekir iken, yanlış bilirkişi hesaplaması dikkate alınarak karar verilmesi doğru değildir.
Tüm bu hususlar gözönüne alınmadan karar verilmiş olması yanlış olup, hükmün açıklanan tüm bu nedenlerle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ... vekili ve davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının yerinde olduğundan kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK"nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla HUMK"un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK"un 440/1 maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın istek halinde temyiz edenlere ayrı ayrı iadesine 30.11.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.