Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/1489
Karar No: 2016/2504

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2016/1489 Esas 2016/2504 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2016/1489 E.  ,  2016/2504 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar Hazine ve Orman Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı, dava dilekçesinde sınırlarını bildirdiği Kırıklar köyünde bulunan taşınmazın tapuda kayıtlı olmadığını, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğunu iddia ederek Medenî Kanunun 713. maddesi hükmüne göre adına tescilini istemiştir.
    Mahkemece; davanın kabulüne ve ....01.2009 günlü fen bilirkişi rapor ve krokisinde (A) ile gösterilen 673,050 m² yüzölçümündeki taşınmazın davacı adına tapuya tesciline karar verilmiş, davalı Hazine tarafından hükmün temyiz edilmesi üzerine, .... Hukuk Dairesinin .../.../2010 tarih ve 2010/9269 E. - 12339 K. sayılı kararıyla bozulmuştur.
    Hükmüne uyulan bozma kararında özetle, “Mahkemece, çekişmeli taşınmazın orman tahdidi dışında kaldığı ve bu bölüm yönünden kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla mülk edinme koşullarının davacı yararına oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmişse de, yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir. Bir taşınmazın orman kadastro sınırları dışında kalması o yerin kişiler adına tescil kararı verilmesi için yeterli değildir. Taşınmaz üzerindeki gerçek zilyetlik olgusunun yerel bilirkişi ve tanık beyanları dışında memleket haritası, hava fotoğrafı ve amenajman planındaki konumunun da incelenerek belirlenmesi gerekir. Diğer taraftan, uzman bilirkişi raporunda; memleket haritası ile kadastro paftasının ölçekleri eşitlenip birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle çekişmeli ve komşu taşınmazların memleket haritasına göre konumu gösterilmemiş, sadece orman kadastro haritasında işaretlenmek suretiyle yetinilmiştir. Bu haliyle uzman bilirkişi raporu ve kesinleşen orman kadastro haritasının uygulanması taşınmazın hukuki durumunu belirlemeye yeterli ve kanaat verici değildir.
    Ayrıca; mahkemece yerel bilirkişi ve tanıklardan zilyetliğin başlangıcı, süresi, sürdürülüş biçimi, imar ve ihyanın ne zaman başlayıp ne zaman tamamlandığı maddi olaylara dayalı olarak sorulmamış, 3402 sayılı Kanunun .... maddesindeki kısıtlamalar dahi kadastro ve mahkeme yazı işleri müdürlüklerinden de araştırılmamış, ilgisi nedeniyle Orman Yönetimi davaya katılıp taraf oluşturulmamıştır.
    O halde; mahkemece öncelikle Orman Yönetimi davaya katılarak taraf oluşturulmalı, bundan sonra orman tahdidine ilişkin tüm belgeler ile 11950 ve 1980"li yıllara ait memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ile kadastro çalışmalarına esas olmak üzere ya da sonraki yıllarda o bölgede fotogrametri yöntemiyle hazırlanan harita ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında halen ... (...) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek üç orman mühendisi ve bir fen elemanı marifetiyle yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle


    taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; çekişmeli taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğu ve zilyetlikle kazanılabilecek yerlerden olduğu belirlediği taktirde, taşınmazın öncesinin ne olduğu, imar ve ihya yapılmışsa hangi tarihte başlayıp bitirildiği, kimden kime kaldığı, zilyetliğin ne zaman başlayıp nasıl sürdürüldüğü ve ekonomik amacına uygun olup olmadığı, maddi olaylara dayalı ve ayrıntılı olarak, taşınmaz başında dinlenecek yerel bilirkişiler ile taraf tanıklarından sorulmalı, yerel bilirkişi ve tanık sözlerinin doğruluğu yukarıda belirtilen ve gerçeğin kendisi olan belgelere dayalı olarak düzenlenecek bilirkişi kurulu raporuyla denetlenmeli, ziraat mühendisinden taşınmazın niteliği konusunda rapor alınmalı, bundan sonra toplanan delillerin tümü birlikte değerlendirilerek usûl yönünden kesinleşen durumlar da dikkate alınarak oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmelidir.” denilmiştir.
    Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra; davanın kabulüne, dava konusu ... ili, ... ilçesi, ... köyündeki fen bilirkişisi ..."ın .../01/2009 tarihli krokili raporunda (A) harfi ile gösterilen içinde ...katlı davacıya ait ev ve meyve ağaçları bulunan 673,50 m²"lik kısmın davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalılar Hazine ve Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmüne göre taşınmazın tescili istemine ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tespit ve dava tarihinden önce 3116 sayılı Kanuna göre 1948 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu; daha sonra 1744 sayılı Kanuna göre ....07.1976 tarihinde yapılarak dava tarihinde kesinleşen aplikasyon ve 2. md. uygulaması ile 3302 sayılı Kanuna göre ....08.1999 tarihinde yapılarak dava tarihinde kesinleşen ...B maddesi uygulaması bulunmaktadır. 1964 yılında yapılan tapulama çalışmaları sırasında dava konusu taşınmaz fundalık olarak tapulama harici bırakılmıştır.
    1) Orman Yönetiminin temyiz itirazları yönünden;
    İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından kesinleşmiş orman tahdit haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırmada çekişmeli taşınmazın orman tahdidi dışında kalan yerlerden olduğu anlaşıldığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine karar verilmesi gerekmiştir.
    2) Davalı Hazinenin temyiz itirazlarına gelince;
    Mahkemece (A) harfiyle işaretli bölüm yönünden davacı yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğiyle taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu belirlendiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise, yapılan inceleme ve araştırma hükme yeterli değildir.
    Şöyle ki, dosya içinde bulunan orijinal kadastro paftası örneğine göre çekişmeli taşınmazın kısmen yolda kaldığı kanısı oluşmuştur. Mahkemece çekişmeli taşınmazın öncesi itibariyle yol olup olmadığı araştırılmadığı gibi hükme alınan ziraat bilirkişi raporu da çekişmeli taşınmaz üzerindeki imar ve ihyanın ne zaman tamamlandığı açıklanmamış olması nedeniyle hükme yeterli değildir.
    TMK"nın 715. maddesinde yolların kamu malı olduğu açıklanmıştır. Kamu malı niteliğinde bulunan bir yerin kazandırıcı zamanaşımı ve zilyetlik yolu ile edinilmesi ve özel mülkiyet şeklinde de tapuya tescili mümkün değildir. Ancak, terk edilmek suretiyle veya güzergah değişikliği nedeni ile ortaya çıkan yol fazlalıklarının, terk edilmiş yolların ve kapanmış yolların koşulları gerçekleştiği takdirde kazandırıcı zamanaşımı ve zilyetlik yolu ile edinilmesi mümkün bulunmaktadır.
    O halde, taşınmazın önceki niteliğinin ve sonraki durumunun kesin olarak belirlenmesi, terk edilmiş yol veya yol fazlası olup olmadığının araştırılması gerekir.
    Hal böyle olunca; mahkemece, mahallinde yeniden keşif yapılmalı, yerel bilirkişi ve taraf tanıklarının HMK"nın 243 ve 244. maddeleri gereğince davetiye ile keşif yerine çağrılmaları, aynı Kanunun 259. maddesi uyarınca uyuşmazlığın taşınmaza ilişkin bulunması nedeniyle yerel bilirkişi ve tanıkların mümkün olduğunca keşif yerinde dinlenilmeleri, beyanlar arasında çelişki bulunduğu takdirde HMK"nın 261. maddesi gereği aykırılığın giderilmesine -3-

    çalışılması, bu şekilde dava konusu taşınmazın üzerindeki müştemilat inşa edilmeden önce kadim yol veya terk edilmiş yol ve kapanmış yol olup olmadığı, dava konusu yerin hangi tarihte davacı ya da satın aldığı kişi tarafından imar ve ihyasına başlanıldığı, imar ve ihyayı ne şekilde sürdürdükleri ve hangi tarihte tamamlandığı duraksamaya mahal vermeyecek biçimde saptanması, bundan ayrı daha önce bilgisine başvurulmayan bir ziraat bilirkişisinden taşınmazın niteliği, imar ve ihyasının tamamlanıp tamamlanmadığı, kültür ve tarım arazisi niteliğinde bulunup bulunmadığı, imar ve ihya işlemi tamamlanmış ise, hangi tarihte tamamlandığı konusunda tarafların ve Yargıtayın denetimine açık gerekçeli, karşılaştırmalı, bilimsel nitelikte rapor istenmesi, bundan sonra toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilesi usûl ve kanuna aykırıdır.
    SONUÇ: 1) Yukarıda birinci bentde açıklanan nedenlerle, davalı ... Yönetiminin temyiz itirazlarının REDDİNE,
    2) İkinci bentde açıklanan nedenlerle, davalı Hazinenin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA 01/03/2016 günü oy birliği ile karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi