1. Hukuk Dairesi 2014/21200 E. , 2017/1942 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen ecrimisil, eski hale getirme davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacılar tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava, çaplı taşınmazda paydaşlar arasındaki ecrimisil ve taşınmazın eski hale getirilmesi isteklerine ilişkindir.
Davacılar, 1 parsel sayılı taşınmazın malikleri iken, taşınmaz üzerine kum-çakıl ocağı kurması ve ruhsat işlemlerini halletmesi için taşınmazın bir kısım payını davalıya devrettiklerini, ancak davalının taraflar arasındaki anlaşmanın aksine taşınmazda 3,5 m. derinliğe kadar kum ve çakıl çıkarması gerekirken 15 m. derinliğe kadar indiğini, taşınmazın toprak bütünlüğünü bozduğunu ve tarıma elverişli olmaktan çıkardığını ileri sürerek 5.000,00 TL ecrimisil ve 10.000,00 TL eski hale getirme tazminatının davalıdan tahsilini istemişlerdir.
Davalı, davacıların ... 2. Noterliği’nce tanzim olunan 01.06.2010 tarihli ve 5 yıl süreli muvafakatnameler düzenleyerek ecrimisil taleplerini 5 yıllığına askıya aldıklarını belirtip davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, intifadan men koşulunun oluşmadığı ve taşınmazın anlaşmaya aykırı kullanımından da söz edilemeyeceği gerekçesiyle ön inceleme aşamasında davanın reddine karar verilmiştir.
Hemen belirtilmelidir ki, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu(HMK) ile usul hukukumuzda, ilk derece yargılamasının beş temel aşamadan oluşması öngörülmüştür. Bunlar sırası ile; a) Dilekçelerin karşılıklı olarak verilmesi,
b) Ön inceleme,
c) Tahkikat,
d) Sözlü yargılama,
e) Hüküm, aşamasıdır.
Yargılamanın gereksiz yere uzamasının engellenmesi; mahkemenin ve tarafların yargılamada gereken hazırlığı davanın başında yapmasının sağlanması bakımından, Hukuk Muhakemeleri Kanunu ile dilekçelerin verilmesinden sonra ve tahkikat aşamasından önce gelmek üzere "ön inceleme" adıyla yeni bir yargılama aşaması kabul edilmiştir.
6100 sayılı HMK’nın 137. maddesinde ön incelemenin kapsamı, 138. maddesinde ön inceleme aşamasında dosya üzerinden dava şartları ve ilk itirazlar hakkında verilecek kararlar, 139. maddesinde ön inceleme duruşmasına davet, 140. maddesinde ise yapılması zorunlu olan ön inceleme duruşması düzenlenmiştir.
6100 sayılı HMK"nın ön incelemenin kapsamı başlıklı 137. maddesinde, dilekçelerin karşılıklı verilmesinden sonra ön inceleme yapılacağı, mahkemenin; 138. madde dikkate alınarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar hakkında dosya üzerinden karar vereceği, dava şartları ve ilk itirazlar hakkında gerektiği takdirde kararını vermeden önce bu konuda tarafları ön inceleme duruşmasında dinleyebileceği, ön inceleme duruşmasında tarafların iddia ve savunmaları kapsamında uyuşmazlık konularını tam olarak belirleyebileceği, hazırlık işlemleri ile tarafların delillerini sunmaları ve delillerin toplanması için gereken işlemleri yapacağı, tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebileceği davalarda onları sulhe veya arabuluculuğa teşvik edeceği ve bu hususların tutanağa geçirileceği belirtilmiştir. Ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar ile sınırlı olmak üzere tanık dinleme, belge inceleme, bilirkişi görüşü alma, keşif yapma ve yemin teklif etme gibi işlemler yapılabilir, ancak tahkikata yönelik işlemler yapılamaz.
HMK"nın 137. maddesinin ikinci fıkrasında ise, ön inceleme tamamlanmadan ve gerekli kararlar alınmadan tahkikata geçilemeyeceği ve tahkikat için duruşma günü verilemeyeceği düzenlenmiştir. Gereksiz duruşmalara ilişkin uygulamadaki eski alışkanlıkların devam etmesinin kesin olarak önüne geçilmesi amacıyla kanun koyucu, ön inceleme aşaması tamamlanmadan ve bu aşamada alınması gereken kararlar alınmadan tahkikat aşamasına geçilmesini ve tahkikat için duruşma günü belirlenmesini kesin bir ifade ile (emredici nitelikteki bir düzenlemeyle) yasaklamıştır.
Somut olayda, ön inceleme aşamasındaki usuli işlemler tam olarak yerine getirilmemiş ve tahkikat aşamasına geçilmeden esas hakkında karar verilmiştir.
Hal böyle olunca; yukarıda değinilen usuli işlemler tam olarak yerine getirilip tahkikat duruşması için gün tayin edilerek tarafların iddia ve savunmaları çerçevesinde tüm delillerin toplanması, mahallinde keşif yapılması, tanıkların dinlenmesi, projeye aykırı bir kullanım bulunup bulunmadığının açıklığa kavuşturulması, uzman bilirkişilerden uyuşmazlık konularında ayrıntılı rapor alınması ve ondan sonra işin esası değerlendirilerek bir karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu üzere hüküm kurulması isabetsizdir.
Davacıların temyiz itirazı açıklanan nedenden ötürü yerindedir. Kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun geçici 3. maddesi yollamasıyla) 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 13.04.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.