1. Hukuk Dairesi 2014/20871 E. , 2017/1943 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davacılar Murat ve Akın yönünden feragat nedeniyle davanın reddine; davacılar ... ve ... yönünden ise, muvazaa iddiasının kanıtlandığı gerekçesiyle davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalılar tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali-tescil isteğine ilişkindir.
Getirtilen kayıt ve belgelerden, muris ..."nun 174 sayılı parselinin tamamını ve 172 sayılı parseldeki 1/5 payını 16.08.2006 tarihli resmi akitte davalı ..."e satış yoluyla temlik ettiği, ..."in de bu taşınmazları 31.05.2011 tarihli resmi akitte diğer davalı ..."e sattığı sabittir.
Diğer taraftan, muris ... 11.11.2010 tarihinde öldüğü ve geride mirasçıları olarak eşi ile oğulları ..."nin kaldığı; eldeki davanın, murisin oğulları ... tarafından murisin oğlu Hüseyin ile Murisin kızı ..."nin kocası olan ... aleyhine açıldığı anlaşılmaktadır.
Davacılar, mirasbırakanları ...’ın, maliki olduğu 174 ve 172 parsel sayılı taşınmazlarını mirasçılardan mal kaçırmak amacı ile damadı olan davalı ..."e temlik ettiğini, onun tarafından da taşınmazların diğer davalı ...’e devredildiğini, her iki devrin de muvazaalı olduğunu ileri sürerek tapu kayıtlarının iptali ile payları oranında adlarına tescilini istemişlerdir.
Davalı ... cevap dilekçesinde, davacıların mirastan pay almaları nedeniyle taşınmazın kendisi üzerine tapuya tesciline rıza gösterdiklerini, devir karşılığında bedel ödenmediğini, aşamalarda ise yapılan satışın gerçek olduğunu belirterek davanın reddini savunmuş; davalı ... de, satışlarda muvazaa bulunmadığını ifade etmiştir.
Mahkemece, davacılar ...’ın davalarından vazgeçmelerinden ötürü, onlar yönünden feragat nedeniyle davanın reddine; davacılar ... ve ... yönünden ise, muvazaa iddiasının kanıtlandığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Davacılar ... davalarından vazgeçtiklerine göre, adı geçen davacılar yönünden davanın feragat nedeniyle reddedilmesinde bir isabetsizlik yoktur.
Ne var ki, davacılar Mustafa ve İbrahim yönünden yapılan araştırmanın hükme yeterli bulunduğunu söyleyebilme olanağı yoktur.
Nitekim, somut olayda; eldeki davanın davacıları ile birlikte eldeki davanın davalılarından ... tarafından aynı taşınmazlar hakkında ve aynı hukuki nedene dayalı olarak davalı ... aleyhine 11.04.2011 tarihinde açılan ve sonrasında takip edilmediğinden açılmamış sayılmasına hükmedilen 2011/310 esas sayılı davanın yargılaması sırasında, davacıların 30.05.2011 tarihinde "Talimat" başlıklı belge düzenleyip davaya konu taşınmazların Hüseyin adına tescil edilmesi halinde davadan vazgeçtiklerini ve bu konuda vekillerine talimat verdiklerini mahkemeye bildirdikleri; davacılar vekilinin de mahkemeye 31.05.2011 tarihli dilekçe ibraz ederek, davalı ile uzlaştıklarını belirtip taşınmazlar üzerine konulan tedbirin kaldırılmasını istediği, taşınmazların da aynı gün ... tarafından ..."e devredildiği görülmektedir.
Ancak, eldeki davada bu husus mahkemece değerlendirilmeden sonuca gidildiği görülmektedir.
Hal böyle olunca; yukarıda değinilen "Talimat" başlıklı 30.05.2011 tarihli belge ile 31.05.2011 tarihli dilekçenin de tüm delillerle birlikte değerlendirilmesi, ondan sonra bir karar verilmesi gerekirken, anılan hususun değerlendirme dışı bırakılması doğru değildir.
Davalıların temyiz itirazı açıklanan nedenden ötürü yerindedir. Kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 13.04.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.