Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/6131
Karar No: 2017/2371
Karar Tarihi: 02.03.2017

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2016/6131 Esas 2017/2371 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2016/6131 E.  ,  2017/2371 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı; davacının dava dışı .....ı satın almak için davalı noterde 07.05.2009 tarihli sözleşme imzalandığını, trafik kaydının tescil işlemleri için Trafik Müdürlüğüne gidildiğinde aracın çalıntı olduğu, plakasının ve ruhsatının sahte olduğunun öğrenildiğini, araca el konulduğunu belirterek, davalı noterin göstermesi gereken özeni göstermediğini, ibraz edilen ruhsat ve kimlik belgelerinde gerekli denetimi yapmadığı için davalının Noterlik Kanununun 162.maddesi gereğince sorumlu olduğunu, ödenen 37.000 TL alacaktan 10.000 TL"nin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davalı; ruhsatın sahte olduğunun çıplak gözle anlaşılamadığını, gerekli özeni gösterdiğini belirterek, davanın reddini talep etmiştir.
    Mahkemece; davanın reddine dair verilen kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmesi neticesinde; Dairemizin, 15.01.2013 tarih, 2012/22069 E. ve 2013/194 K. sayılı ilamıyla ve ""... Cumhuriyet Savcılığında emanete alınan dava konusu ruhsat ve belgelerin asılları getirtilip, bilirkişi incelemesi yaptırılarak, belgelerin iğfal kaabiliyeti olup olmadığı konusunda rapor alınarak, oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir." gerekçesiyle bozulduğu anlaşılmaktadır.
    Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde; zarar ve eylem arasındaki illiyetin kesilmiş olduğu, gerekli özeni gösterse bile noterin zarara engel olamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava; Noterlik Kanunu"nun 162.maddesine dayalı noterin kusursuz sorumluluğuna ilişkin maddi tazminat davasıdır.
    Noterlik Kanunu"nun 1.maddesinde; noterliğin bir kamu hizmeti niteliğinde bulunduğu, hukukî güvenliği sağlamak ve anlaşmazlıkları önlemek için işlemleri belgelendiren bir kurum olduğu belirtilmiştir.
    Görevi belge ve işlemlere resmiyet kazandırmak olan noterlerin yaptıkları işlemler dolayısıyla meydana gelecek zararlardan ötürü sorumlu tutulması bir zorunluluk olarak kendini göstermektedir. Hâlen yürürlükte bulunan 1512 sayılı Noterlik Kanunu’nun 162. maddesinde noterlerin hukukî sorumlulukları hüküm altına alınmış ve bu maddede kusurdan söz edilmemiştir. Bu sebeple noterlerin sorumluluğunun kusursuz sorumluluk olarak düzenlendiği anlaşılmaktadır. (... Düzgün ...4- Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi C.XVII, Y. 2013, s. 1-2)
    Uygulamada; noterler aleyhine, en çok otomobil ve taşınmaz alım satımlarında meydana gelen zararlar bakımından dava açılmaktadır. Bu davalarda; aracın haksız zilyetleri tarafından kullanılan sahte kimlik, vekâletname veya araç trafik tescil belgelerinin sahteliğinin noterlerce ve çalışanları tarafından belirlenip belirlenmediği hususları araştırma konusu olabilmektedir. Tüm bu durumlarda noterin veya çalışanının kimlik veya belge üzerinde yeterli incelemeyi yapıp yapmadığı, dolayısıyla özen yükümlülüğüne uygun davranıp davranmadığı araştırılmaktadır. Noterin ilgililerin hukukî menfaatlerini korumak için araştırma ve aydınlatma görevi vardır. Noterlik Kanunu"nun 72.maddesine göre; noter, iş yaptıracak kimselerin kimlik, adres ve yeteneğini ve gerçek isteklerinin tamamını öğrenmekle yükümlüdür. Bu cümleden olarak noterin veya çalışanının her zaman belgenin sahte olup olmadığını anlamasını ve tetkik etmesini yani grafolojik bir inceleme yapması beklenemez. Ancak; belgenin veya kimliğin ilk bakışta sahte olup olmadığı veya kimlikte şekli anlamda var olması gereken bir bilginin olmaması yahut olmaması gereken bir ibarenin bulunması noter veya çalışan tarafından dikkat edilmesi gereken hususlardandır. Bu gibi hâllerde noterin veya çalışanının gerekli özeni göstermesi beklenir. Aksine davranış özen yükümlülüğünün ihlâlidir.
    Yargıtay uygulamasına göre; belgenin sahteliği hususundaki en önemli kıstas belgenin veya kimliğin aldatma yeteneğine (iğfal) sahip olup olmamasıdır. Yargıtay bir çok kararında; aldatma (iğfal) yeteneği bulunan belgelerin kullanılmasını üçüncü kişinin ağır kusuru olarak nitelendirmiş ve noterin sorumluluğu bakımından illiyet bağını kestiğini kabul etmiştir. Zarar doğuran işlem veya eylemde aldatma (iğfal) kabiliyetine sahip bir kimlik veya belgesinin kullanılması hâlinde noterin sorumluluğunun doğmayacağının kabul edilmesi gerekir. Ancak detaylı bir incelemeyle ortaya çıkacak sahteliğin fark edilmesi noter veya çalışanından beklenemeyecek bir durumdur.
    Somut olayda; mahkemece bozmaya uyularak ilgili evraklar getirtilerek aldırılan ATK raporunda inceleme konusu belgelerin olayın oluş biçimi ve gelişimi, belgenin mevcut durumu, ibraz ve kabul koşulları, ilgili mevzuat ve tüm adli dosya kapsamı ile birlikte değerlendirilerek mahkemece yorumlanması gerektiği sonucuna varıldığı belirtildiği ve Ankara Polis Kriminal Merkezi raporunda da ilgili evrakların incelenmesinde kağıt kalitesi, baskı tekniği ve kalitesi, güvenlik unsurları, mikroskobik değerler yönünden orijinal oldukları, söz konusu belgeler üzerinde ilk bakışta ve kolaylıkla dikkati çekecek herhangi bir sahtecilik arıza ve emaresi bulunmadığı, bu belgelere dayanarak işlem yapan kişilerce muteber birer belge gibi işlem göreceği, bahse konu olan belgelerin aldatma kabiliyetini haiz oldukları belirtildiği görülmüştür. Ancak; Ilgın ... dosyasında yer alan araç ruhsat fotokopisinde yer alan ve onaylayan 100122 sicil numaralı memurun iki sayfada bulunan imzalarının birbiriyle uyuşmadığı görülmektedir.

    O halde mahkemece; yukarıda belirtilen hususta araştırma yapılarak, yapılacak yargılama neticesinde hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ve yukarıdaki gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,
    02.03.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi