3. Hukuk Dairesi 2016/6161 E. , 2017/2372 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki yoksulluk ve iştirak nafakasının arttırımı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; Bigadiç Asliye Hukuk Mahkemesinin 14/11/2006 tarih, 2006/235 Esas 2007/13 Karar sayılı kararı ile davacı adına 200,00 TL yoksulluk nafakası, müşterek çocuk için 225,00 TL iştirak nafakası taktir edildiğini ve nafakaların TÜFE oranına göre arttırılmasına karar verildiğini, ödenen nafakaların yetersiz kaldığını belirterek, aylık 200.00 TL olan yoksulluk nafakası ile aylık 225.00 TL olan iştirak nafakasının her birinin 200.00"er TL artırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı; yeniden evlendiğini, çocuğunun olduğunu belirterek; davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, davanın reddine dair verilen hüküm; davacı vekili tarafından temyiz edilmiş ve Dairemizin 30.03.2015 günlü ve 2014/16970 E. 2015/5151 K. sayılı ilamı ile; "... sair temyiz itirazlarının reddi ile, müşterek çocuğun yaşı, eğitim durumu, ihtiyaçları, davacı anne ile nafaka yükümlüsü davalı babanın ekonomik durumu gözetilerek, TMK"nun 4. maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak; uygun bir iştirak nafakası artışına hükmetmek olmalıdır" gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Bozma ilamına uyan mahkemece; Davacı ... için istenen nafaka arttırım talebinin reddine, Davacı ..."nın kendi adına asaleten kızı ..."a velayeten açtığı nafakanın arttırılması talebinin kısmen kabul ile küçük ... için Bigadiç Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin 2006/235 Esas 2007/13 Karar sayılı ilamı ile hükmedilen ve TÜFE endeksine göre aylık arttırılmış olan nafakanın dava tarihindeki değeri üzerine 160,00TL daha eklenerek arttırımasına karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, yoksulluk ve iştirak nafakalarının arttırılması talebine ilişkindir.
Bir hükmün neleri içermesi gerektiği HMK’nın 297. maddesinde tek tek sayılarak ayrıntılı biçimde gösterilmiştir. Buna göre hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait
./..
herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.
Bu şekilde dava sonunda mahkemenin kimin lehine, kimin aleyhine karar verdiği, davacının talebinin ne kadarının kabul edildiği, davalının neye göre mahkum edildiği tereddütsüz şekilde anlaşılmalıdır.
Biçim koşullarının getirilişindeki amaç, hükmün açıklığı ve anlaşılırlığı kadar infaz kabiliyetini de sağlamaktır. Aksi hâl, yeni tereddüt ve ihtilaflar yaratır ve dava içinden yeni davaların doğmasına neden olur.
Somut olayda; daha önce hükmedilen ve TÜFE endeksine göre aylık arttırılmış olan nafakanın, dava tarihindeki değeri üzerine 160,00 TL daha eklenerek arttırımasına karar verilmiş karar verilmiş, ancak üzerine 160,00 TL eklenecek değer olan TÜFE endeksine göre arttırılmış miktarın ne kadar olduğu belirlenmediğinden sonuç nafaka miktarı belirsiz kalmıştır. Karar bu haliyle infazda tereddüt yaratacak niteliktedir.
Hal böyle olunca, mahkemece; infazda tereddüte yol açmayacak şekilde, hükümde karar verilen sonuç nafaka miktarının belirtilmesi gerekirken, bu husus gözetilmeksizin, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bu husus bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK"nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 02/03/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.