11. Hukuk Dairesi 2016/2522 E. , 2016/2929 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada..... Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 15.12.2015 tarih ve 2015/291-2015/710 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı .... vekili, ihbar olunanlar ... ve... vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi.... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin.... şubesine banka personelinin telkin ve yönlendirmesi ile 11/10/1999 tarihinde, 4.135,00 TL yatırdığını, 21/12/1999 tarihinde banka yönetimine el konulduğunu, bankanın taahhüt ve güvencelerine rağmen müvekkilinin parasının ödenmediğini, bankanın paravan...bankası kurmak ve bu bankanın arkasına gizlenmek suretiyle toplamış olduğu mevduatı yine kendisinin tasarruf ettiğini ve grup şirketlere usulsüz krediler vermek suretiyle tükettiğini, paravan banka kurmak suretiyle kanuna karşı hile yaptığını ve mevduat sahiplerinin yüksek faiz vaadi ile kandırarak off shore bankası adına açılan hesaplara mevduat yatırmaya yönelttiğini, mevduat sahiplerine d..."de kurmuş olduğu paravan bankanın adresini göstermek suretiyle sorumluluktan kurtulmaya çalıştığını, müvekkilinin bir güven kurumu olan ve devlet denetimi nedeni ile müşterilerde güven uyandıran... yönetimi tarafından bankalara olan güveni kötüye kullanılarak kandırıldığını ve kasıtlı olarak paravan bankaya yönlendirilerek zarara uğratıldığını ileri sürerek, 4.135,00 TL"nin, 11/10/1999 tarihinden itibaren vade sonuna kadar akdi faiz, vade sonundan itibaren ise, 3095 sayılı Yasa"nın 2/2 maddesi gereğince akdi faizden az olmamak üzere temerrüt faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı..... vekili, husumet, zaman aşımı, hak düşürücü süre yönünden davanın usulden ve davacının daha fazla faiz getirisi sağlayan bir yatırım alternatifi olarak kıyı bankacılığını tercih etmiş olup, banka tarafından bilgisi dışında işlem yapılması ve iradesinin yanıltılmasının söz konusu olmadığını, bankanın...nezdindeki mevduatlar için herhangi bir garantisinin bulunmadığını, müvekkilinin vekalet görevini yerine getirdiğini, davacının hesap cüzdanını aldıktan sonra hiç bir itirazda bulunmadığını, faiz talebinin de yerine olmadığını savunarak, esastan da reddini istemiştir.
İhbar olunan.... vekili, husumet, zaman aşımı, hak düşürücü süre yönünden davanın usulden ve davacının serbest iradesiyle kıyı bankacılığını tercih ettiğini, müvekkilinin ayrı bir tüzel kişiliği olup, .. ... bankası ile aralarında hiçbir organik bağın ve müvekkili bankanın ... bankası nezdindeki mevduatlar için herhangi bir garantisinin bulunmadığını, davacının...hesap cüzdanını aldıktan sonra herhangi bir itirazının olmadığını, bankanın vekalet görevini yerine getirdiğini, davacının dolandırılmasının söz konusu olmadığını, kayden transferin fiktif transfer olmadığını, faiz talebinin yerinde olmayıp, hükmedilecek faiz oranının ancak vadesiz hesaplara uygulanan faiz oranı olabileceğini savunarak, esastan da reddini istemiştir.
İhbar olunan... vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun"un 3/k-l m. ile, tüketici ve banka arasındaki işlemlerden doğan ihtilafların aynı Yasa"nın 73. m. göre tüketici mahkemesinde görülmesi gerektiği gerekçesiyle, mahkemenin görevsizliği sebebiyle davanın usulden reddine, karar kesinleştiğinde ve talep edildiğinde dosyanın görevli ve yetkili ...l Tüketici Mahkemesi"ne gönderilmesine karar verilmiştir.
Kararı, davalı...... vekili ile ihbar olunanlar ....vekilleri ayrı ayrı temyiz etmiştir.
1- İhbar olunan ... vekilinin 05/02/2016 tarihli temyize cevap ve temyiz dilekçesinin temyiz defterine kaydedilmediği ve temyiz harcının da yatırılmadığı ayrıca, ihbar olunan ... ve..."a karşı husumet yöneltilerek açılan bir dava bulunmadığı gibi, mahkemece verilen kararda da anılanlar ihbar olunan sıfatı ile karar başlığında gösterilmiş olup, ihbar olunanlar aleyhine herhangi bir hüküm tesis edilmemiştir. O halde, ihbar olunan ..."ın süresinde usulünce yapılmış temyiz istemi bulunmadığı gibi, aleyhinde verilmiş bir hüküm bulunmayan ve karar başlığında da ihbar olunan sıfatı ile gösterilmiş olan ... ve ..."nin hükmü temyiz etmekte hukuki yararı da bulunmadığından ihbar olunan... ve ... vekillerinin temyiz istemlerinin reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Davalı... vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince ise; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillere, gerektirici sebeplere göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, ihbar olunanlar...ve ... vekillerinin temyiz istemlerinin REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı .... vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 16.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.