3. Hukuk Dairesi 2016/6940 E. , 2017/2423 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, dava dilekçesinde; müvekkilinin tarlada çalışırken elindeki tarım aletinin yüksek gerilim hattına temas etmesi sonucu ağır yaralandığını, yaralanmaya neden olan hattın geçtiği yerdeki direklerden birinin olay tarihinden üç yıl önce devrildiğini, devrilen direğin yerine yeni bir direk dikilmediğini, bu nedenle yüksek gerilim tellerinin yerle arasındaki mesafesinin 3-4 metreye indiğini, davalının gerekli dikkat ve özeni gösterip, devrilen direğin yerine yeni direk dikmemesinden dolayı müvekkilinin yaralandığını, müvekkilinin maddi ve manevi zararının tazmini için eldeki davayı açtıklarını belirterek; fazlaya ilişkin haklarını saklı tutup, 1.000,00 TL maddi, 10.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 07.01.2014 tarihli ıslah dilekçesiyle, maddi tazminat istemini, 15.772,59 TL artırarak, 16.772,59 TL"ye çıkartmıştır.
Davalı vekili, cevap dilekçesinde; zamanaşımı def"inde bulunmuş, davacının elektrik iletkenlerinin tam altında saman yüklü bir kamyonun tepesinde elindeki dirgenle çalışırken yaralandığını, olayın meydana gelmesinde tek kusurlunun davacı olduğunu, bu olayda müvekkiline atfedilebilecek bir kusur olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile, 16.772,59 TL maddi, 6.000,00TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle tahsiline karar verilmiş; hükmün davalı vekili tarafından temyizi üzerine, Dairemizin 11.05.2015 gün ve 2014/12442 Esas, 2015/8320 Karar sayılı ilamı ile " ıslahla artırılan maddi tazminat isteminin zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle" mahkeme kararı bozulmuştur.
Mahkemece; bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulü ile, 1.000,00 TL maddi tazminatın 17.09.2004 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, 6.000,00 TL manevi tazminatın
17.09.2004 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
1)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2)6100 sayılı HMK’nun 326/1. maddesinde; (1) "Kanunda yazılı hâller dışında, yargılama giderlerinin, aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verilir.
(2)Davada iki taraftan her biri kısmen haklı çıkarsa, mahkeme, yargılama giderlerini tarafların haklılık oranına göre paylaştırır."
Aynı yasanın 332/1. maddesine göre; "yargılama giderlerine, mahkemece resen hükmedilir" ve 323/ğ.maddesine göre ise; "vekille takip edilen davalarda kanun gereğince takdir olunacak vekâlet ücreti" yargılama giderleri kapsamındadır.
Yargılama giderleri arasında bulunan avukatlık ücreti, haklılık durumuna göre vekille temsil edilen taraf yararına hesap ve takdir edilir. Tazminat isteminin kısmen kabul edilmesi durumunda, istemin kabul edilen kısmı yönünden davacı lehine, istemin reddedilen kısmı yönünden de davalı lehine nispi vekâlet ücretine karar verilmesi gerektiği gibi, manevi tazminat davalarında AAÜT"nin 10/2 maddesinde "" davanın kısmen reddi durumunda karşı taraf vekili yararına tarifenin üçüncü kısmına göre hükmedilecek ücret, davacı vekili lehine belirlenen ücreti gecemez"", 10/4 maddesinde "" manevi tazminat davasının, maddi tazminat ve para ile değerlendirilmesi mümkün diğer taleplerle birlikte açılması durumunda; manevi tazminat açısından avukatlık ücreti ayrı bir kalem olarak hükmedilir"" , yine tarifenin 12/2 maddesine göre; ""hükmedilen ücret kabul veya reddedilen miktarı geçemez"" hükümleri dikkate alınarak kabul ve reddolunan maddi ve manevi tazminat miktarları için ayrı ayrı davacı ve davalı vekili yararına vekâlet ücretlerine hükmolunması gerekirken sadece davacı vekili yararına vekâlet ücretine hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
3) Diğer yandan, davanın kısmen kabulüne karar verildiğine göre, 6100 sayılı HMK"nun 326/2 ve devamı maddeleri uyarınca, dava sırasında yapılan yargılama giderlerinin davanın kabul ve ret oranına göre taraflar arasında paylaştırılması gerekirken, tamamından davalının sorumlu tutulması, bunun yanında yargılama giderlerinin hükümde açıkça kalem kalem belirtilmesi gerekirken bu hususlar dikkate alınmadan hüküm tesis edilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
SONUÇ: Yukarıda 1.bentte belirtilen nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, 2 ve 3 nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz itirazları yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 02.03.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.