Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/3833
Karar No: 2017/6271
Karar Tarihi: 10.10.2017

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2017/3833 Esas 2017/6271 Karar Sayılı İlamı

16. Hukuk Dairesi         2017/3833 E.  ,  2017/6271 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : KULLANIM KADASTROSU

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın onanmasına ilişkin yukarda belirtilen ilamın karar düzeltme yolu ile incelenmesi ... tarafından süresinde istenilmekle; inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Kullanım kadastrosu sırasında ... Mahallesi çalışma alanında bulunan 2062 ada 20 parsel sayılı 923.56 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz kadastro tutanağının beyanlar hanesine 6831 sayılı Yasa"nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı ve ..."ın fiili kullanımında bulunduğu şerhi yazılarak bahçe vasfıyla Hazine adına tespit edilmiş, davacı ... taşınmazın murisinden intikal ettiği ve tüm mirasçıların hak sahibi olduğu iddiasına dayanarak dava açmış, yargılama sırasında ... taşınmazda kendisinin de fiili kullanımı olduğu iddiasına dayanarak davaya katılmış, Mahkemece yapılan yargılama sonunda çekişmeli taşınmazın bilirkişi raporunda (A) ve (B) harfi ile gösterilen bölümlerinin parselden ifrazı ile ayrı ayrı aynı adanın son parsel numarası verilmek sureti ile Hazine adına tapuya tesciline, tutanağın beyanlar hanesine "... ile ..."ın fiili kullanımındadır ve 6831 sayılı Kanun"un 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılmıştır." ibaresinin dercine, (A) ve (B) harfi ile gösterilen kısımlar ifraz edildikten sonra geri kalan 786,56 metrekare alanın ...Mahallesi 2062 ada 20 parsel olarak Hazine adına tapuya tesciline, beyanlar hanesine "iş bu taşınmaz ve bahçe 10 yılı aşkın süredir ....... ... mirasçıları olan ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ..."un iştiraken fiili kullanımındadır. 6831 sayılı Kanun"un 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılmıştır." ibaresinin dercine karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili ve müdahil ... vekili tarafından temyiz edilmiş, Dairemizin 31.05.2016 tarih 2016/4726, 6189 Esas ve Karar sayılı ilamıyla hükmün onanmasına karar verilmiş, davalılar vekillerince karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.
    Mahkemece; çekişmeli taşınmazın davacıların murisi olan..."e ait olduğu, ondan davacı olan mirasçılarına kaldığı, davalı ... ile müdahil ..."in önceden karı koca oldukları ve davacı tarafın yanında çalıştıkları hususununda tanık beyanları ve taraf kabulleri ile anlaşıldığı buna karşılık davacıların davalı ve müdahile konut yapmaları için yer verildiği, bu alana davalı ve müdahil tarafından konut yapıldığı, fen bilirkişi raporunda (A) ve (B) harfi ile gösterildiği diğer kısımların ise davalı ve müdahile verildiğine dair dosyaya başkaca bir belge ibraz edilemediği tanık beyanları ile de teyit edilemediği anlaşıldığından (A) ve (B) harfi dışında kalan alanların davacıların kullanımında olduğu ve zilyetliğin devredilmediği, (A) ve (B) harfli kısımlarda ise davalı ve müdahilin ev yapmak sureti ile uzun yıllardır kullandıkları gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır.
    Dava, kullanım kadastrosu sonucunda hakkında tutanak düzenlenen 2062 ada 20 parsel sayılı taşınmazın beyanlar hanesindeki kullanıcı şerhine yöneliktir. 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun Ek-4. maddesinde fiili kullanım durumları dikkate alınmak ve varsa üzerindeki muhdesatın kime veya kimlere ait olduğu ve kim veya kimler tarafından ne zamandan beri kullanıldığı kadastro tutanağının beyanlar hanesinde gösterilmek suretiyle tespitin yapılacağı belirtilmektedir. Somut olaya gelince; çekişmeli taşınmazın evveliyatında davacıların murisinin kullanımında olduğu ve üzerindeki birbirine bitişik konumda olan ve fen bilirkişisince raporda (A) ve (B) ile gösterilen evlerin davalı ... ve müdahil ..."ye ait olduğu ve onlar tarafından uzun yıllardır kullanıldığı konusunda taraflar arasında bir ihtilaf bulunmamakta olup esasen bu yön mahkemeninde kabulündedir. Davacı taraf, üzerinde bulan ev dışında diğer kalan bölümlerinin halen kendilerine ait olduğunu öne sürmekte, davalı ... ve müdahil ... ise taşınmazın en az 20 yıldır kendi kullanımlarında olduğunu, 1992 yılından bu yana vergisini ödediklerini, ev dışındaki bölümünün bahçe olarak kullandıklarını, bu nedenle peyzaj düzenlemesi yaptıklarını, ağaç diktiklerini savunmuşlardır. Taşınmaz başında yapılan keşifte dinlenen davacı tanıkları taşınmazın öncesinin davacı tarafa ait olduğunu, davacı tarafça davalıya ev yapması için yer verildiğini davalınında ev yaptığını söylemişlerdir. Bu beyanlar zaten ihtilaf konusu olmayan durumlara ilişkin olup tespit gününde taşınmazın tamamının mı ya da bir bölümünün mü davalı ve müdahil tarafından kullanıldığı hususuna açıklık getirmemektedir. Dinlenen 5 davalı ve müdahil tanığının da kullanım durumu hakkında beyanları alınmamış, davalı tarafın bahçe olarak kullandığı bölümlerin olup olmadığı varsa neresi olduğu kendilerinden ve taraf tanıklarından sorulmak suretiyle saptanmamış, keşfe zirai bilirkişi de refakate alınarak kendisinden bu hususta rapor alınması düşünülmemiş, taşınmaz hakkında davalı tarafça 400 metrekare yüzölçümlü olarak 1992 yılından bu yana emlak vergisini ödediği göz önünde bulundurulmamıştır. Eksik inceleme ve araştırmaya dayalı olarak karar verilemez O halde; çekişmeli taşınmazı bilen önceden tespit edilecek tarafsız 3 kişilik yerel bilirkişi kurulu ve taraf tanıkları ile fen ve zirai bilirkişi hazır olduğu halde taşınmaz başında keşif yapılmalı, öncelikle davalı ve müdahilden taşınmazın tamamının mı yoksa bir bölümünün mü kendilerince kullanıldığı, davacı taraftan ev dışında kendilerine ait olduğunu ve kendi kullanımlarında olan bölüm olup olmadığı sorulmalı, yine yerel bilirkişiler ve taraf tanıklarından davacı taraf ile davalı ve müdahilin kendi kullanımında olduğunu iddia ettikleri bölümler üzerinde tespit günü itibariyle davacılar ve davalı ile müdahil tarafından hangi süredir ve nasıl kullandıkları, taşınmazın çevresinde ya da içinden çit, duvar vb. şekilde set çekilmek suretiyle belirlenen bir kısım olup olmadığı, varsa bu duvar ya da çitin kimin tarafından ne zaman yapıldığı etraflıca ve maddi olaylara dayalı olarak sorulmalı, zirai bilirkişiden taşınmazın durumu, bahçe olarak kullanılıp kullanılmadığı, üzerinde bulunan ağaçların yaşları, evin bahçesi olarak kullanıldığı anlaşılan bir bölümün olup olmadığı hususlarında ayrıntılı, taşınmazın değişik yönlerden gösterir renkli fotoğraflarda içeren rapor alınmalı, fen bilirkişisinden keşfi izlemeye elverişli, taraflarca ya da tanık ve yerel bilirkişilerce işaret edilen sınırları da gösterir şekilde hüküm kurmaya elverişli rapor istenmeli, bu şekilde taşınmazın evler dışında kalan bölüm ya da bölümlerinin nasıl ve kimin tarafından kullanıldığı ihtilafsız olarak belirlenmeli, bundan sonra toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle işin esas hakkında bir karar verilmelidir. Hal böyle olunca; mahkemece yeterli inceleme ve araştırma yapılmadan karar verilmesi isabetsiz olup, hükmün bu nedenle bozulması gerekirken onandığı anlaşılmakla davalı ... vekili ve müdahil ... vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile, Dairemizin 31.05.2016 tarih 2016/4726 Esas, 2016/6189 Karar sayılı onanma ilamının ortadan kaldırılmasına ve hükmün açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, aşağıda yazılı karar düzeltme ve temyiz harcının istek halinde ilgilisine iadesine,
    10.10.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.















    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi