11. Hukuk Dairesi 2015/6355 E. , 2016/2980 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada... Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 20/11/2014 tarih ve 2014/674-2014/648 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 15.03.2016 günü hazır bulunan davacı vekili Av.... ile davalı vekili Av... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili şirketin nakliye işi ile uğraştığını ve taşımacılık yaptığını, davacı şirket adına taşınan Henkel ürünlerinin taşınması sırasında gerçekleşen trafik kazası sebebi ile hasar gören ürünlerin bedeline karşılık ödemek zorunda kaldığı miktarın davalıdan tahsili için icra takibi yapıldığını, ancak davalı tarafça takibe itiraz edildiğini ileri sürerek, davalı borçlunun itirazının iptaline ve %40 icra inkar tazminatının tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkiline gönderilen yansıtma faturasından başka hiç bir belge ve bilginin mevcut olmadığını, yansıtma faturasının da süresinde iade edildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna göre, TTK.’nın 781. maddesinde belirtildiği üzere taşıyıcının taşınacak emtianın zilyetliğini devraldığı andan itibaren varış mahallindeki alıcısına ziyaa ve zarara uğramadan teslim etmekle yükümlü olduğu, dava konusu olayda davalı fiili taşıyıcının emtiayı teslim edemediği, davacı gönderenin olayda herhangi bir müterafik kusurunun bulunmadığı, taşınan emtiadan sovtaja tabi olabilecek herhangi bir malın gönderene veya varış mahallindeki alıcıya teslim edildiğine dair bir belge de bulunmadığı, bu nedenle davalı taşıyıcının emtianın tamamından sorumlu olacağı, alacağın faturaya dayalı likit olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmişti.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Dava, taşıma sözleşmesine dayalı asıl taşıyıcının ödediği meblağın alt taşıyıcıdan tahsili için başlattığı icra takibine yapılan itirazın iptali ve inkar tazminatının tahsili istemine ilişkindir. Taraflar arasındaki çekişme, davalının sorumlu olduğu tazminat miktarında toplanmaktadır. Mahkemece, taşınan deterjan emtiası konusunda ne şekilde uzman oldukları anlaşılmayan serbest mali müşavir ve avukat bilirkişinin hazırlamış olduğu rapora itibar edilerek yazılı şekilde hüküm tesis edilmiştir.
Oysa, yansıma faturaya dayalı olarak ödeme yaptıktan sonra davacı davalıdan ödediği miktarın ödenmesini talepte etmiş olup, davacı, davalıdan ödemiş olduğu tutarın aynısını değil, sorumlu olduğu gerçek zarar miktarını talep edebilecektir. Somut olayda mahkemece de isabetle belirlendiği üzere güzergah itibariyle uyuşmazlığa TTK’nın taşıma hükümleri tatbik edileceğinden zararın da bu düzenlemelere göre tespit edilmesi gerekmektedir.
Bu durum karşısında, mahkemece yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda taşıma hukuku ve taşınan emtia konusunda uzman bilirkişi kurulundan rapor alınması ve sonucuna göre davalının sorumlu olduğu tazminat miktarının tayin ve takdiri gerekirken yazılı şekilde eksik incelemeye ve yetersiz bilirkişi raporuna dayalı hüküm kurulması doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir.
Öte yandan, davaya konu tazminat alacağının önceden belirlenebilirlik vasfı ve dolayısıyla likit alacak niteliği taşıdığından da söz edilemeyeceğinden mahkemece İİK.nın 67. maddesi hükmündeki koşullar gerçekleşmediğinden, davacı tarafın icra-inkar tazminat isteminin reddi gerekirken, kabulü de doğru görülmemiş, kararın bu nedenle dahi davalı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, takdir olunan 1.350,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 17/03/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.