16. Hukuk Dairesi 2015/9937 E. , 2017/6287 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : KADASTRO
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında .... Köyü çalışma alanında bulunan 688 parsel sayılı 15.900,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz vergi kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... adına tarla vasfıyla tespit edilmiştir. Davacı Hazine çekişmeli taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğuna; Sultan Kılıç ise; taşınmazın müşterek muristen kaldığı ve terekenin taksim edilmediği iddiasına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda Hazinenin açmış olduğu davanın reddine; davacı ... ...’ın davasının ise veraset payı oranında kabulü ile taşınmazın 1283 doğumlu.... mirasçıları adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, davalılar lehine zilyetlikle mülk edinme şartlarının gerçekleştiği ve davacı Hazinenin davasını kanıtlayamadığı gerekçesi ile hüküm kurulmuştur. Ne var ki, tespite dayanak vergi kaydı yöntemince uygulanmamış, sınırlarının sabit, ya da gayrisabit olup olmadığı yeterince tartışılıp değerlendirilmemiş, mülkiyet belgesi olmayan vergi kaydı kapsamında kalsa dahi zilyetlikle birleşip birleşmeyen vergi kaydına değer verilemeyecek olduğu halde; çekişmeli taşınmazın niteliğinin ve zilyetlik şeklinin belirlenmesi hususlarında yapılan araştırmada ziraat bilirkişisinden rapor da alınamamıştır. Zilyetliğin başlangıç tarihi ve sürdürülüş biçimi hususunda yerel bilirkişi ve tanıklardan alınan beyanlar da yetersiz olup eksik inceleme ile hüküm kurulamaz. Sağlıklı sonuca varılabilmesi için, mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek mümkün olduğunca yaşlı yerel bilirkişiler, taraf tanıkları, fen bilirkişi ve 3 kişilik ziraat mühendislerinden oluşan bilirkişi kurulu katılımı ile keşif yapılmalıdır. Taşınmazın başında yapılacak keşif sırasında yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından, taşınmazın geçmişte ne durumda bulunduğu, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, kim tarafından ilk olarak ne zamandan beri ne suretle kullanıldığı, etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, beyanlar arasında çelişki bulunması halinde aykırılık giderilmeye çalışılmalı, vergi kaydı yöntemince uygulanıp kapsamı tayin edilmeli,3 kişilik zirai bilirkişi kurulundan taşınmazın toprak yapısı ve niteliğini belirten ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanaklarıyla denetlenmeli, taşınmazın tüm yönlerinden fotoğrafları çektirilmeli, fen bilirkişiye keşfi takibe imkan verir ve denetime elverişli kroki ve ayrıntılı rapor düzenlettirilmeli ve vergi kaydının taşınmaza aidiyeti halinde güney hudutları itibari ile değişebilir sınırlı olup olmadığı, kaydın değişebilir sınırlı olması halinde sabit sınırlarından başlanarak belirlenecek miktarı ile kapsam dışında kalan miktar fazlası bölüm yönünden kaydın tesis tarihi olan 1937 yılı ile kadastro tespitinin yapıldığı tarihe kadar 20 yıllık kazandırıcı zamanaşımı süresinin de dolmadığı gözetilip, tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece, belirtilen hususlar gözetilmeden, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olduğu gibi kabule göre de kadastro hakimi açık ve infazı sırasında tereddüt oluşturmayacak şekilde infaz hükmü kurmakla yükümlü olduğu halde .....’in verasete esas nüfus kayıt örneği dosya arasına getirtilerek mirasçıları tespit edilmeden; davacı ... ...’ın davasının veraset payı oranında kabulüne ve taşınmazın.... mirasçıları adına tapuya tesciline şeklinde infaza elverişli olmayacak biçimde hüküm kurulmuş olması da isabetsiz olup, davacı Hazine vekilinin temyiz itirazları açıklanan bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 10.10.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.