1. Ceza Dairesi 2013/5378 E. , 2014/1136 K.
"İçtihat Metni"Tebliğname No : 1/B - 2013/29032
MAHKEMESİ : Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ ve NO : 04/10/2012, 2011/222 (E) ve 2012/286 (K)
SUÇ : Kasten öldürmeye teşebbüs, 6136 sayılı Yasaya muhalefet
TÜRK MİLLETİ ADINA
Sanık B.. D.. hakkında mağdur Abdullah"ı kasten öldürmeye teşebbüs ve 6136 sayılı Yasaya muhalefet suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik olarak yapılan incelemede;
Oluşa ve dosya kapsamına göre; Mağdur Abdullah"a olay günü saat 22:30 sıralarında çalışmakta olduğu tekel bayiini kapatıp evine gitmekte iken cadde üzerinde ateşli silahla ateş edildiği, mağdurun sağ aksiller bölge ve sağ kosta vertebral bölgeden almış olduğu dört adet isabet sonucu yaşamını tehlikeye sokacak, oluşan kemik kırıkları hayati fonksiyonlarını ağır (5) derecede etkileyecek nitelikte yaralandığı, mağdurun karısı olan tanık A.. C.."un mağdurun eve gelmemesi üzerine durumu merak edip sokağa çıktığında mağduru yerde yaralı vaziyette yatarken görüp durumu akrabaları olan tanık M.. Ç..’a bildirdiği, mağdurun bu tanık tarafından hastaneye götürüldüğü, mağdurun ilk aşamada bilincinin kapalı olması nedeniyle ifadesinin alınamadığı ancak 28/01/2006 tarihinde kolluk görevlileri tarafından tutulan tutanağa göre mağdurun bilinci açık olmasına rağmen ifade vermek istemediği, 01/03/2006 tarihinde ise mağdurun belirtmiş olduğu adresinde bulunmaması nedeniyle ifadesinin alınamadığı, mağdurun olaydan yaklaşık iki yıl sonra 15/02/2008 tarihinde ilk kez ifade verdiği ve bu ifadesinde şüphelendiği şahıslardan bir tanesinin sanık B.. D.. olduğunu beyan ettiği, olaydan yaklaşık üç yıl sonra 01/03/2009 tarihinde ise sanık B.. D.."i kendisini vuran şahıs olarak fotoğrafından teşhis ettiği olayda,
Sanık Bayram’ın tüm aşamalarda atılı suçu işlemediğini olay tarihinde İstanbul ilinde bulunduğunu savunması, Dairemizin bozma ilamı üzerine yapılan araştırmada sanığın kullanmakta olduğu cep telefonlarının suç tarihinde olay yeri ve civarında kullanılmadığının anlaşılması hatta sanığın kullandığını beyan ettiği 0 538 467 89 54 numaralı telefonun suç tarihinde saat 18:21 de İstanbul ilinde görüşme kaydının tespit edilmesi, sanığın kullanmakta olduğu kredi kartları ile 18/01/2006-28/01/2006 tarihleri arasında İstanbul ilinde alışveriş yapıldığının belirlenmesi, mağdurun eşi olan tanık A..C.."un olaydan sonra 31/01/2006 tarihinde kolluk tarafından alınan ifadesinde mağdurun “kim yaptı bilmiyorum” dediğini beyan etmesi aynı şekilde mağduru hastaneye götüren tanık M.. Ç.."ın ilk ifadesinde mağdurun kendisine “yaralayan kişiyi görmediğini” söylediğini beyan etmesi, mağdur tarafından olaydan önce işyerinde bulunduğu ve olaydan önce işyerine gelen sanık ve arkadaşlarını gördüğü belirtilen tanık H.. Ç.."ın alınan ifadelerinde mağdurun işyerinde iken mağdurun beyanlarında belirtmiş olduğu sanık ve arkadaşlarını görmediğini bildirmesi karşısında, mağdur Abdullah"ın aşamalardaki çelişkili anlatımları dışında elde edilen delillerin yüklenen suçların sanık tarafından işlendiğini kabule yeterli nitelikte olmadığı, gerekçede tartışılan kuşkulu durumların sanık aleyhine yorumlanarak cezalandırılmasına esas alınmasının “kuşkudan sanık yararlanır” ilkesine aykırı bulunduğu, sanığın yüklenen suçları işlediğine ilişkin her türlü kuşkudan uzak yeterli ve inandırıcı kanıtlar bulunmadığı anlaşıldığı halde, müsnet suçlardan beraati yerine dosya kapsamına uygun düşmeyen gerekçeyle yazılı şekilde cezalandırılmasına karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş olup, sanık ve müdafiinin temyiz dilekçelerinde ve duruşmalı incelemedeki temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükümlerin tebliğnamedeki düşünceye aykırı olarak BOZULMASINA, 26.02.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.
26.02.2014 gününde verilen işbu karar Yargıtay Cumhuriyet Savcısı huzurunda ve duruşmada savunmasını yapmış bulunan sanık B.. D.."in yokluğunda 27.02.2014 gününde usulen ve açık olarak anlatıldı.