11. Hukuk Dairesi 2016/2256 E. , 2016/3000 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada.... Asliye Ticaret Mahkemesi"nce verilen 08/07/2014 gün ve 2013/850 - 2014/515 sayılı kararı onayan Daire"nin 24/11/2015 gün ve 2014/17655 - 2015/12486 sayılı kararı aleyhinde davacılar vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği de anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup düşünüldü:
Davacılar vekili, müvekkili..."ın davalı şirketin ortağı olduğunu, aralarında akrabalık ilişkisi olan diğer ortakların 03.08.2012 tarihli genel kurulda hukuka, yasaya ve iyiniyet kurallarına aykırı olarak sermaye artırımı kararı aldıklarını ve müvekkili..l"in hisse oranını %40"tan %6,46"ya düşürdüklerini, bu genel kurulun tescilinin Ticaret Sicil Müdürlüğü"nce reddedildiğini, bunun üzerine anılan müvekkilinin şirketteki hisselerini diğer davacılara devrettiğini, devrin pay defterine işlenmesinin müvekkillerince 28.09.2012 ve 11.10.2012 tarihli noter ihtarnameleri ile davalı şirketten talep edildiğini, davalının ayrı bir hisse devir sözleşmesinin ibraz edilmesini istediğini ve devrin pay defterine işlenmesini reddettiğini, söz konusu ihtarnamelerden 5 ay sonra davalının 02.04.2013 tarihli yönetim kurulu kararı ile müvekkilleri arasındaki hisse devrinin pay defterine işlenmesine karar verdiğini, bu kararın, müvekkili ..."ın şirkete karşı açtığı genel kurul kararının iptali davasında husumet itirazında bulunabilmek için kötüniyetli olarak alındığını ve batıl olduğunu ileri sürerek, davalı şirketin 02.04.2013 tarihli yönetim kurulu kararının geçersizliğinin ve müvekkili ..."ın şirket hissedarı olduğunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, hisse devrine ilişkin sözleşmelerin ibraz edilmediği için hisse devrinin pay defterine işlenmediğini, başka bir davanın yargılaması sırasında devre ilişkin sözleşmelerin sunulması üzerine müvekkilinin devredilen hisselerin pay defterine işlenmesine karar verdiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece 6102 sayılı TTK"nın 486/2 maddesi uyarınca pay senedi çıkartılmamış ise şirketçe ilmuhaber çıkartılabileceği, ilmuhaberlere kıyas yolu ile nama yazılı pay senetlerine ilişkin hükümlerin uygulanacağı, nama yazılı pay senetlerinin devri için ciro ve zilyetliğin karşı tarafa geçirilmesinin yeterli bulunduğu, nama yazılı pay senedinin pay defterine işlenebilmesi için hisse devrine ilişkin sözleşmenin ispatının gerektiği, davacıların davalı şirkete ihtarnamelere hisse devrine ilişkin sözleşmeyi eklemedikleri, bu durumda avalının, hisse devrinin pay defterine işlenmesine yönelik talepleri reddetmesinde kanuna ve iyi niyet kurallarına bir aykırılık bulunmadığı gibi pay devrine ilişkin sözleşmenin başka bir davanın yargılaması sırasında sunulmasından sonra pay devrinin pay defterine kaydetmesinde de kanuna ve iyi niyet kurallarına bir aykırılık olmadığı, her ne kadar davalı şirketin, davacı ..."ın davalı şirket aleyhine açtığı genel kurul kararının iptali davasında husumet itirazında bulunmak amacıyla kötüniyetli biçimde söz konusu kararı aldığı ileri sürülmüş ise de 24.08.2012 tarihinde açılan genel kurul kararının iptali davasında verilen kararda, davacının dava tarihinde hissedar olmadığı gerekçesine yer verildiği, dolayısıyla söz konusu yönetim kurulu kararının, davacının, genel kurul kararının iptali davasındaki davacı sıfatını sona erdirmeye yönelik olduğunun kabul edilemeyeceği, ayrıca davacılar ... ile ..."ın da davaya konu 02.04.2013 tarihli yönetim kurulu kararından sonra şirketin 25.06.2013 tarihli ve 01.08.2013 tarihli genel kurul toplantılarına katılarak pay devrini benimsedikleri gerekçesiyle davanın reddine dair verilen karar davacılar vekili tarafından temyizi üzerine Dairemizin 24/11/2015 tarihli kararı ile onanmıştır.
Davacılar vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davacılar vekilinin HUMK’nın 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddi gerekir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacılar vekilinin karar düzeltme isteğinin HUMK’nın 442. maddesi gereğince REDDİNE, alınması gereken 60,80 TL karar düzeltme harcı peşin ödenmiş olduğundan yeniden alınmasına yer olmadığına, 3506 sayılı Yasa ile değiştirilen HUMK"nın 442/3. maddesi hükmü uyarınca, takdiren 265,00 TL para cezasının karar düzeltilmesini isteyen davacılardan alınarak Hazine’ye gelir kaydedilmesine, 17/03/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.