Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/18049
Karar No: 2015/13495
Karar Tarihi: 11.06.2015

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2014/18049 Esas 2015/13495 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davacı, sigortalı olarak ödenmeyen sigorta primlerinin cezalı olarak ödenmesini istemiştir. Mahkeme, isteğin reddine karar vermiştir. Ancak Yargıtay kararlarına göre çalışmanın varlığı saptanmadıkça sigortalılıktan söz edilemez. Bu tip davalar özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmelidir. Öncelikle davacının çalışmasına ilişkin belgelerin işveren tarafından verilip verilmediği araştırılmalıdır. Dava konusu imalathane işyerinin işyeri dosyalarının ve dava konusu döneme ait bordrolarının getirtilmesi, davacının çalışmasını bilebilecek bordro tanıklarının sorulması ve iş kazası ile ilgili ceza soruşturması veya kovuşturması olup olmadığının araştırılması gerekmektedir. Bu nedenle mahkeme kararı bozulmuştur. Kanun maddeleri: 506 sayılı Yasa''nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa''nın 86/9. maddeleri.
21. Hukuk Dairesi         2014/18049 E.  ,  2015/13495 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi


    Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının sigortalı olarak ödenmeyen sigorta primlerinin cezalı olarak davalı işyeri tarafından tespitine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
    Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

    K A R A R

    Dava, davacının davalıya ait işyerinde 24.01.2011-15.03.2013 tarihleri arasında çalıştığının tespitine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş ise de bu sonuca eksik araştırma ve inceleme ile gidilmiştir.
    Uyuşmazlık, somut olayda fiili çalışma olgusunun yöntemince kanıtlanmış olup olmadığı, mahkemece bu yönde yapılan inceleme ve araştırmanın hükme yeterli bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
    Gerçekten; sigortalılığın oluşumu yönünden çalışma olgusunun varlığı zorunludur. Eylemli veya gerçek biçimde çalışmanın varlığı saptanmadıkça, hizmet akdine dayanılarak sigortalılıktan söz edilemez.
    Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa"nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa"nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay"ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir. Bu tür davalarda öncelikle davacının çalışmasına ilişkin belgelerin işveren tarafından verilip verilmediği yöntemince araştırılmalıdır. Bu koşul oluşmuşsa işyerinin gerçekten var olup olmadığı kanun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlenmeli daha sonra çalışma olgusunun varlığı özel bir duyarlılıkla araştırılmalıdır. Çalışma olgusu her türlü delille ispat edilebilirse de çalışmanın konusu niteliği başlangıç ve bitiş tarihleri hususlarında tanık sözleri değerlendirilmeli, dinlenen tanıkların davacı ile aynı dönemlerde işyerinde çalışmış ve işverenin resmi kayıtlara geçmiş bordro tanıkları yada komşu işverenlerin aynı nitelikte işi yapan ve bordrolarına resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlardan seçilmesine özen gösterilmelidir. Bu tanıkların ifadeleri ile çalışma olgusu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmelidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30/06/1999 gün 1999/21-549-555- 03/11/2004 gün 2004/21- 480-579 sayılı kararları da bu doğrultudadır.
    Somut olayda, davacının davalıya ait 1000284 sigorta sicil nolu işyerinden verilmiş 15.03.2011 tarihli işe giriş bildirgesinin olduğu, hizmet cetveline göre geçirdiği iş kazasından dolayı sadece bir gün hizmet bildirimi yapıldığı, tespit istenen dönemde başka işyerinde çalışmasının olmadığı, dava konusu işyerinin 04.06.1999 tarihi itibariyle Kanun kapsamına alındığı, dosya arasında dava konusu imalathanenin bordrolarının getirtilmediği, sadece teşhir mağazasının bordrolarının olduğu, dava konusu işyerinin çalışanlarının çokluğu nedeniyele komşu işyeri çalışanlarının davacının çalışmasını bilemeyeceği, davacının 15.03.2011 tarihinde davalı işyeri için çalışırken iş kazası geçirdiği, iş kazasına ilişkin ceza soruşturması olup olmadığının araştırılmadığı, bordro tanıklarının dinlenmediği, davacının çalışma olgusunun yeterli ve gerekli bir araştırmayla hiç bir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak sağlıklı bir biçimde belirlenmediği anlaşılmaktadır.
    Yapılacak iş, öncelikle dava konusu 1000284 sigorta sicil sayılı imalathane işyerinin işyeri dosyalarının ve dava konusu döneme ait bordrolarının getirtilip, davacıya davacının çalışmasını bilebilecek bordro tanıklarının sorulmak suretiyle davalı işyerine ait dönem bordrolarındaki bordro tanıklarının... Kimlik numaralarının kurumdan araştırılarak adreslerini tespit etmek ve tüm dönemi kapsayacak şekilde bordro tanıklarını dinlemek, davada dinlenen tanıkların Kurumdan ekinde işyeri tescil beyanı detay bilgilerinin olduğu hizmet cetvellerini getirtmek, iş kazası ile ilgili ceza soruşturması veya kovuşturması olup olmadığını araştırmak varsa dosyayının onaylı suretini getirtmek, davanın nitelikçe kamu düzenini ilgilendirdiği nazara alınıp araştırma genişletilerek tüm deliller birlikte değerlendirilip, sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
    Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 11.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.















    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi