(Kapatılan)16. Hukuk Dairesi 2018/4459 E. , 2021/1861 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : KADASTRO TESPİTİNE İTİRAZ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında, ... İlçesi ... Köyü çalışma alanında bulunan 142 ada 5 ve 140 ada 2 parsel sayılı 1.740,22 ve 3.702,32 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... adına; 142 ada 7 ve 140 ada 4 parsel sayılı 6.281,71 ve 2.406,56 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... adına; 142 ada 6 ve 140 ada 3 parsel sayılı 6.568,41 ve 1.471,76 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar ise, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... adına tespit edilmiştir. İtirazı kadastro komisyonunda reddedilen davacı Hazine, tapu kaydı ve vergi kaydına dayanarak, taşınmazların mütegayyip eşhastan kaldığı ve devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğu iddiasıyla, tespitin iptali ile taşınmazların adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece, usule ilişkin bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın reddine, çekişmeli taşınmazların tespit gibi tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, çekişmeli taşınmazlar üzerinde, davalılar yararına zilyetlikle taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu kabul edilerek davanın reddine karar verilmiş ise de, taşınmazların yabancı ve yitik kişilerden kalmadığı anlaşılmakla birlikte, davalılar lehine zilyetlikle edinim koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediğine ilişkin olarak yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmak için yeterli bulunmamaktadır. Keşif mahallinde bilgi ve görgüsüne başvurulan yerel bilirkişi ve tanıkların, taşınmazların davalılar tarafından ekilip biçilmek suretiyle kullanıldığı yönündeki beyanlarının soyut nitelikte olup, maddi olaylara dayalı olmadığı anlaşılmaktadır. Öte yandan dava konusu taşınmazlara ilişkin mahkeme hakiminin gözleminde, taşınmazların üzerinde yabani otların bulunduğu belirtildiği gibi, keşif sonucu alınan zirai bilirkişi raporunda da, çekişmeli taşınmazların bir kısmı üzerinde yabani otların bulunduğu, bir kısmında ise kavak ve muhtelif meyve ağaçlarının bulunduğu belirtilmesine karşın, çekişmeli taşınmazların üzerinde imar- ihya işlemlerine başlanıldığı ve imar-ihyanın tamamlandığı tarih ile tarımsal amaçlı zilyetliğin başlangıç tarihi ayrı ayrı belirlenmemiştir. Ayrıca, fotoğrafçı bilirkişi tarafından sunulan fotoğraflara göre de, çekişmeli taşınmazların hali arazi görünümünde oldukları anlaşılmakta olup, bir arazinin niteliğinin, imar-ihyaya muhtaç yerlerden ise imar ihyanın tamamlandığı tarihin ve üzerinde sürdürülen zilyetliğin süresinin belirlenmesinde en önemli delil hava fotoğraflarının incelenmesi olduğu halde, hava fotoğraflarından da yararlanılmamıştır. Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak karar verilemez.
Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için Mahkemece öncelikle, taşınmazlara ait eski ve yeni tarihli ortofoto ve uydu fotoğrafları ile Harita Genel Müdürlüğü web sitesinin harita sorgulama sayfasına girilerek, taşınmaz bölümünün bulunduğu köyü/ mahalleyi kapsayacak şekilde hangi yıllara ait hava fotoğrafı bulunduğu araştırılıp belirlenmek ve (denetimin sağlanması bakımından) ilgili sayfanın çıktısı dosya arasına alınmak suretiyle, buradan elde edilen verilere göre tespit tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ilişkin farklı dönemlerde çekilmiş stereoskopik hava fotoğraflarının en az üç tanesi tarihleri açıkça yazılmak suretiyle Harita Genel Müdürlüğü"nden getirtilerek dosya arasına konulmalı, komşu parsellere ait tespit tutanakları ve dayanak belgeler celp edilerek dosya ikmal edildikten sonra mahallinde, yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan, yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile teknik bilirkişi, jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişi ve 3 kişilik ziraat mühendisleri kurulunun katılımıyla ile yeniden keşif yapılmalı ve bu keşifte dinlenilecek yerel bilirkişi ve tanıklardan, çekişmeli taşınmazların öncesi itibariyle kime ait olduğu, kimden kime ne zaman ve ne şekilde intikal ettiği, kim tarafından ne zamandan beri ve hangi tasarruflarla zilyet edildiği, taşınmazların önceki niteliğinin ne olduğu, imar-ihya gerektiren yerlerden olup olmadığı, böyle yerlerden ise imar-ihyaya konu edilip edilmediği ve edilmiş ise imar-ihyasının hangi tarihte tamamlandığı ve üzerindeki zilyetliğin hangi tasarruflarla sürdürüldüğü hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı; yerel bilirkişi ve tanıkların beyanları arasında doğabilecek çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılarak giderilmeye çalışılmalı; yerel bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsellere ait tutanak ve dayanağı kayıtlarla denetlenmeli; jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişisinden, hava ve uydu fotoğrafları üzerinde stereoskop aletiyle inceleme yaptırılmak suretiyle, dava konusu taşınmazların sınırını ve niteliğini, taşınmazlarda imar-ihya tamamlanmış ise tamamlandığı tarihi ve üzerinde sürdürülen zilyetliğin başlangıcını, şeklini ve süresini belirtir şekilde rapor alınmalı, dava konusu taşınmazların konumunu hava ve uydu fotoğrafları üzerinde göstermesi istenmeli; ziraatçi bilirkişi kurulundan, taşınmazların toprak yapısını, bitki örtüsünü ve niteliğini, üzerinde sürdürülen zilyetliğin şeklini ve süresini, taşınmazların imar-ihyaya konu olmaya başladığı ve imar-ihyanın tamamlandığı tarihi bildirir, komşu parsellerle karşılaştırmalı değerlendirmeyi içerir, somut verilere ve bilimsel esaslara dayanan, ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; HMK"nın 290/2. maddesi uyarınca keşfe götürülecek bir fotoğrafçı aracılığıyla çekişmeli taşınmazların ve çevresinin yakın plan ve panoramik fotoğrafları çektirilip mahkeme hakimince onaylandıktan sonra dosya arasına konulmalı; fen bilirkişisinden ise, keşfi takibe ve bilirkişi beyanlarını denetlemeye elverişli, komşu parselleri de gösterir şekilde krokili rapor alınmalı; mahkeme hakiminin, taşınmazların konumuna, niteliğine ve çevre parsellerle karşılaştırılmalı olarak fiziksel özelliklerine ilişkin gözlemi keşif tutanağına yansıtılmalı ve bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek tespit tarihine kadar davalılar yararına imar ihyaya dayalı zilyetlikle iktisap koşullarının oluşup oluşmadığı kesin olarak belirlenmek suretiyle sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler gözetilmeksizin eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davacı Hazine temsilcisinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 01.03.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.