3. Hukuk Dairesi 2016/8336 E. , 2017/2610 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki yoksulluk ve iştirak nafakası arttırımı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, boşanma davasında, dava tarihi dikkate alınarak hükmedilen nafakanın aradan geçen süre, paranın alım gücünde azalma, ihtiyaçların artması nedeniyle yetersiz kaldığını, davacıların gelirinin bulunmaması, çocukların eğitim masraflarının artması, davacı ...."in ... Üniversitesini kazanması, değişen koşullar ve ihtiyaçlar nazara alınarak .... Aile Mahkemesinin 2009/469 Esas 2011/209 Karar sayılı boşanma ilamıyla davacı ... adına hükmedilen 200,00 TL yoksulluk nafakasının aylık 400,00 TL"ye çıkartılmasına, müşterek çocuk İshak adına hükmedilen 200,00 TL iştirak nafakasının aylık 500,00 TL"ye çıkartılmasına; davacı müşterek çocuk ... adına hükmedilen 200,00 TL iştirak nafakasının aylık 500,00 TL"ye çıkartılarak devamına, nafaka miktarlarının gelecek yıllarda hangi oranda artırılacağının hüküm altına alınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; tarafların ekonomik ve sosyal durumları dikkate alınarak davanın kısmen kabulüne, davacı ..."nın yoksulluk nafakasının artırılması talebinin reddine, müşterek çocuk İshak adına iştirak nafakasının artırılması talebinin reddine, aylık 200,00 TL iştirak nafakasının aynen devamına, davacı ... adına iştirak nafakasının artırılması talebinin reddine, Sakarya 2. Aile Mahkemesinin 2009/469 Esas 2011/209 Karar sayılı ilamıyla hükmedilen 200,00 TL iştirak nafakasının yardım nafakası olarak devamına karar verilmiş, hükmün davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 2015/7622 Esas-2015/15761 Karar sayılı 14/10/2015 tarihli ilamıyla; dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde olmadığı, müşterek çocuk İshak yönünden iştirak nafakasının artırılmasına yönelik temyiz itirazları incelendiğinde; müşterek çocuğun yaşı, eğitim durumu, ihtiyaçları, davacı anne ile nafaka yükümlüsü babanın ekonomik durumu gözetilerek, TMK"nun 4.maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun bir nafakaya hükmedilmesi gerektiği, yanılgılı değerlendirme ile yazılı
şekilde, aylık 200,00 TL iştirak nafakasına hükmedilmiş olmasının, doğru görülmediği gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Sözkonusu bozma ilamına mahkemece uyulmasıyla birlikte yeniden yapılan yargılama neticesinde; Davacı ..."nın yoksulluk nafakası arttırma talebinin reddine, davacı ..."nın müşterek çocuk İshak için iştirak nafakasının arttırılma talebinin kabulü ile Sakarya 2.Aile Mahkemesinin 2009/469 Esas-2001/209 Karar sayılı dosyası ile verilen 200,00.TL iştirak nafakasının dava tarihi olan 14/11/2013 tarihinden itibaren 200,00 TL daha arttırılarak 400,00.TL"ye çıkarılmasına, fazlaya ilişkin talebin reddine, davacı ..."in yardım nafakası talebinin kabulü ile dava tarihi olan 14/11/2013 tarihinden itibaren 400,00.TL yardım nafakasının davalıdan alınarak davacı Melisa"ya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1- ) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-) ... yönünden hükmedilen nafakaya yönelik temyiz itirazlarına incelendiğinde;
Bilindiği üzere; mahkemenin, Yargıtay"ın bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usuli müktesep hak (usule ilişkin kazanılmış hak) doğabileceği gibi, bazı konuların bozma kararı kapsamı dışında kalması yolu ile de usuli müktesep hak meydana gelebilir. Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün, bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları kesinleşir. Bozma kararına uymuş olan mahkeme, (bozma kararının kapsamı dışında kalmış olması nedeniyle) kesinleşen bu kısımlar hakkında yeniden inceleme yaparak karar veremez. Bir başka anlatımla, kesinleşmiş bu kısımlar, lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturur.
Mahkemece verilen ilk kararın, davacı vekili tarafından temyizi üzerine, hüküm sadece müşterek çocuk İshak yönünden iştirak nafakasının artırılmasına yönelik olarak bozulmuş olup, ... yönünden verilen karar, Dairemiz bozma kararının dışında kalmış olması nedeniyle kesinleşmiştir. Bu nedenle Mahkemece, davalı taraf lehine doğmuş olan kazanılmış usuli hak göz önüne alınmaksızın ilk kararda hükmedilen nafaka miktarını aşar şekilde nafakaya hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bu husus bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenle temyiz olunan kararın davalı yararına HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 07.03.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.