Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/2091
Karar No: 2017/2619
Karar Tarihi: 07.03.2017

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2016/2091 Esas 2017/2619 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2016/2091 E.  ,  2017/2619 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl ve birleşen davanın kabulüne yönelik olarak verilen hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiş, duruşmalı olarak incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle; daha önceden belirlenen, 21/02/2017 tarihli duruşma günü için yapılan tebligat üzerine; temyiz eden davacılar vekili Av. ... geldi. Karşı taraf davalılar vekili Av. ... geldi. Açık duruşmaya başlandı ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra, işin daha derinlemesine incelenmesi ve bu konuda bir araştırma yapılması gerektiği heyetçe zorunlu görüldüğünden, Yargıtay Kanununun 24/1 ve Yargıtay İç Yönetmeliğinin 21/3 maddeleri uyarınca görüşmenin başka bir güne bırakılması uygun görüldüğünden, belli gün ve saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacılar vekili , ... Köyü ... Çiftliği mevkiinde bulunan 657 parsel numaralı taşınmazı davalıların murisi ...’dan 14.12.1976 tarihli harici sözleşme ile 210.000TL bedel karşılığında satın aldıklarını,taşınmaza satış tarihinden beri zilyet olduklarını,murisin vefatından sonra davalıların tapuyu devretmediklerini ileri sürerek,657 parsel nolu taşınmazda bulunan davalılara ait hisselerin tapu kayıtlarının iptali ile adlarına tescilini,bu talep kabul edilmezse ödemiş oldukları bedellerin bugünkü alım gücünün hesaplanarak fazlası saklı kalmak üzere 30.000TL’nin faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini istemişler,ıslah dilekçesi ile de,taleplerini 47.327,96TL’ye çıkartmışlardır.
    Asıl davanın kabulüne ilişkin mahkeme kararı 13 Hukuk Dairesi"nin 22.09.2011 tarih ve 2011/9979 Esas-2011/12992 Karar sayılı ilamı ile bozulmuştur.
    Bozma ilamından sonra açılan ve iş bu dosya ile birleşen davada davacılar vekili, ....Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/744 Esas sayılı dosyası ile devam etmekte olan hukuken geçersiz olan taşınmaz satışı sözleşmesinden dolayı denkleştirici adalet ve haksız iktisaba dayalı maddi tazminat davasında bilirkişiler tarafından belirlenen miktara göre 30.000,00.TL tazminat taleplerinin 47.327,96 TL olarak ıslah edildiğini, mahkemece verilen kararın Yargıtay 13.Hukuk Dairesi"nin 22/09/2011 tarih 2011/9979-12992 sayılı kararı ile

    ./..

    bozulduğunu ve bozma kararı doğrultusunda dosyanın yeniden bilirkişi heyetine tevdi edilerek rapor alındığını, son rapor gereğince tazminat miktarının 133.107,67.TL olduğunun belirlendiğini, rapora karşı taraflarınca itiraz edildiğini, yapılan incelemenin bozma kararı doğrultusunda olmadığını, arazi değeri esas alınması gerekli iken dikkate alınmayarak hesaplama yapıldığını, ek rapor tanzim edilmesinin talep edildiğini, böylece açtıkları işbu davanın ...nun 107.maddesi gereğince belirsiz alacak ve tespit davasına dönüştüğünü, yapılan itirazlar neticesinde bilirkişiler tarafından hesaplanacak alacak miktarının devamlı olarak değişmesinden dolayı tahkikat sonucu alacağın miktarının veya değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda iddianın genişletilmesi yasağına tabi olmaksızın davanın başında belirtmiş oldukları taleplerini yasa gereğince artırabilir hakları olduğunu ileri sürerek işbu dosyanın halen derdest olan ....Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/744 Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine, fazlaya ilişkin hakları ve ıslah hakları saklı kalmak üzere maddi tazminat olarak 88.329,23.TL belirsiz alacağın tamamının tespiti ve daha sonra ileri sürecekleri kesin alacağın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davalılar, asıl ve birleşen davanın reddini dilemişlerdir.
    Mahkemece, asıl davanın kabulü ile, 47.327,96-TL"nin 30.000,00-TL"sine dava tarihinden kalan kısma 07/12/2009 olan ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen davalılardan alınarak 1/2"sinin davacı ..."e(mirasçılarına), 1/2"sinin eşit hisse itibarı ile davacılar ... ve ..."a(mirasçılarına) verilmesine, birleşen davanın kabulü ile, 88.329,23-TL"nin dava tarihi olan 04/02/2014 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen davalılardan alınarak 1/2"sinin davacı ..."e(mirasçılarına), 1/2"sinin eşit hisse itibarı ile davacılar ... ve ..."a(mirasçılarına) verilmesine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
    1-) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre; davacı tarafın tüm, davalı tarafın ise sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2-) Davacının dava açarken alacağını belirlemesinin imkânsız olduğu veya alacağının belirlenmesinin kendisinden beklenmeyeceği hallerde davacının mağduriyetinin giderilebilmesi ve birtakım sakıncaları bertaraf etmek amacıyla Hukuk Muhakemeleri Kanunu ile birlikte “belirsiz alacak davası” kurumu kabul edilmiştir (...107). Belirsiz alacak davasında alacağın miktarı tam ve kesin olarak belirlendiği anda davacı ıslah veya karşı tarafın muvafakatine gerek olmaksızın iddianın genişletilmesi yasağına takılmaksızın talebini arttırabilir.
    Islah, Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) 176. maddesinde, " taraflardan birinin yapmış olduğu bir usul işlemini tamamen veya kısmen düzeltmesi” olarak tanımlanmıştır. Islahın amacı, davada taraflardan birinin eksik bıraktığı veya yanlış bildirdiği vakıaları, dava konusunu veya talep sonucunu tahkikat bitinceye kadar düzeltmesidir.
    Islah, duruşma sırasında diğer tarafın varolması halinde sözlü yapılabileceği gibi, eğer karşı taraf hazır değilse veya duruşma dışı yapılıyorsa, karşı tarafa tebliğ koşuluyla dilekçe ile de yapılabilir. (...nun 177/2. maddesi).
    Somut olayda davacı taraf, davalı vekilinin de hazır bulunduğu 21.04.2015 tarihli celsede, bilirkişi raporunda belirlenen 792.092,22 TL üzerinden davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiş, aynı celse ara kararı gereğince davacı vekiline eksik harcı

    ../...

    tamamlamak üzere iki hafta süre verilmiş, davacı tarafça 11.05.2015 tarihinde 12.505,00 TL harç yatırılmıştır. Bu durumda davacı talebini 792.092,22 TL"ye yükseltmiştir.
    HMK."nun 326. maddesi hükmüne göre; kanunda belirtilen ayrık haller dışında kural olarak, davanın kısmen kabul, kısmen reddine karar verilmesi halinde yargılama giderlerinin ve yargılama giderlerinden sayılan avukatlık ücretinin dava edilenin (müddeabihin) değerine ve davada haklılık oranına göre taraflar arasında paylaştırılması gerekir. Davadaki haklılık oranı dava edilenin bir bölümüne göre değil, tamamına göre belirlenir.
    Hal böyle olunca, dava değerine göre kabul edilen kısım üzerinden davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmesi, buna göre yargılama gideri ve vekalet ücretinin hesaplanması gerekirken mahkemece davacı tarafın ıslah ettiği miktar dikkate alınmadan yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacı tarafın tüm, davalı tarafın ise sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK"nun 428. maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilen davalılar için takdir edilen 1.480 TL vekalet ücretinin davacılardan alınıp davalılara verilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalılara iadesine, 6100 sayılı HMK"nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07.03.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.






















    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi