4. Hukuk Dairesi 2019/2122 E. , 2021/1645 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVACILAR : 1-... 2-... vekili Avukat ...
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... ... Ve ... A.Ş. ve davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili; müvekkillerinin otomobil almak için davalılardan ... ... ... ve ... AŞ bayisine giderek bayi çalışanı davalı ... ile görüşme yaptıklarını, anlaşma sağlamaları üzerine davalı ...’ın bildirdiği banka hesabına ödeme yaptıklarını, davalılardan ... ... ... ve ... AŞ’nin hesabında ödeme görünmemesi ile davalı ... tarafından verilen hesap numarasının diğer davalı ... Şirketine ait olduğunun anlaşıldığını, müvekkillerinin dolandırılmaları sonucu yaptıkları ödemenin karşılığı otomobili alamadıklarını belirterek uğranılan maddi ve manevi zararın giderilmesi talebinde bulunmuştur.
Davalı ... ... ve ... AŞ vekili; davacılardan ...’un banka hesap numarasını kontrol etmeden diğer davalı ... Şirketinin banka hesabına para göndermesi ile kusurlu davrandığı ve zararın meydana gelmesine davacı tarafın kendisinin sebep olduğunu, müvekkili şirketin hesabına yapılmış bir ödemenin bulunmadığını, davalı ... ile diğer davalı şirket yetkilisinin birlikte hareket ederek müvekkili şirketi dolandırdıklarını, bu konuya ilişkin müvekkili şirketin suç duyurusu üzerine İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının 2014/172332 sayılı dosyası üzerinden soruşturma başlatıldığını, ceza dosyasının bekletici mesele yapılması gerektiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
Davalılardan ... ve davalı ..., davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama, toplanan delillere göre; haksız fiilin varlığının sabit olduğu, davalılardan ... ... ... ve ... AŞ çalışanı davalı ...’ın, davacıların iradesini fesada uğratmak suretiyle çalıştığı şirket ile aynı isimde kurulan diğer davalı ... Şirketine 208.000,00-TL"nin havale yapılmasını sağladığı, bedelin davacılara iade edilmediği, davalı ...’ın davalı ... ... ... ve ... AŞ’nin çalışanı olması sebebiyle ceza dosyasının sonucunun beklenmesine gerek olmadığı, zarardan tüm davalıların sorumlu olduğu, olayın davacıların iç huzurunu bozacak nitelikte bir olgu olmayıp manevi tazminat koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle maddi tazminat yönünden davanın kabulüne, manevi tazminat yönünden davanın reddine dair karar verilmiş; hüküm, davalılardan ... vekili ile davalı ... ... ve ... AŞ vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, dolandırıcılık nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Ceza mahkemesi kararlarının, hukuk mahkemesine etkisi 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (TBK) 74. maddesinde düzenlenmiş olup hukuk hâkimi, ceza mahkemesinin kesinleşmiş kararları karşısında esas bakımından ilke olarak bağımsız kılınmıştır. TBK’nın 74. maddesi uyarınca hâkim, zarar verenin kusurunun olup olmadığı, ayırt etme gücünün bulunup bulunmadığı hakkında karar verirken ceza hukukunun sorumlulukla ilgili hükümleriyle bağlı olmadığı gibi ceza hâkimi tarafından verilen beraat kararıyla da bağlı değildir. Aynı şekilde, ceza hâkiminin kusurun değerlendirilmesine ve zararın belirlenmesine ilişkin kararı da hukuk hâkimini bağlamaz. Bununla birlikte; hukuk hâkimi kural olarak ceza mahkemesinin beraat kararı ile bağlı değil ise de hem öğretide hem de kökleşmiş yargı kararlarında ceza mahkemesince belirlenen maddi olgunun hukuk hâkimini bağlayacağı kabul edilmektedir.
Dosya kapsamından; davalılardan ... hakkında nitelikli dolandırıcılık ve hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçlarıyla ilgili İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının 2014/172332 sayılı dosyası üzerinden soruşturma başlatıldığı, dosyada davalılardan ... ... ... ve ... AŞ’nin ve davacılardan ...’un müşteki, davalılardan ...’ın şüpheli konumunda olduğu ve soruşturmanın sonuçlanmadığı anlaşılmaktadır.
Şu durumda; TBK’nın 74. maddesine göre ceza mahkemesi kararı hukuk hâkimini bağlamaz ise de somut olayın özelliği bakımından maddi olayın varlığının veya yokluğunun, fiilin hukuka aykırılığının ve davalıların sorumluluğunun tespiti açısından ceza mahkemesi kararı hukuk hâkimini bağlayacağından İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının 2014/172332 sayılı soruşturma dosyasının sonucu önem arz etmektedir. Belirtilen soruşturma dosyasının sonucu eldeki davayı etkileyeceğinden, sonucu beklenmeli ve ona göre yapılacak değerlendirme ile karar verilmelidir. Mahkemece açıklanan bu yön gözetilmeden eksik inceleme ile karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalılardan ... ... ... ve ... AŞ vekili ve davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılar ... ve ... ... ... ve ... AŞ"ye geri verilmesine, 25/05/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.