Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/18533
Karar No: 2017/2125
Karar Tarihi: 25.04.2017

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2014/18533 Esas 2017/2125 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2014/18533 E.  ,  2017/2125 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ 18. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi, yıkım, tazminat davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar bir kısım davalılar ve müdahiller vekili tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 25.04.2017 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalılar ... v.d. vekili Avukat ... ile temyiz edilenler vekili Avukat ... geldiler, davetiye tebliğine rağmen diğer temyiz eden davalılar ... vd. Vekili Avukat, temyiz edilen davalı ... davalı ... davalı Yasemin Kökten, davaya dahil edilenler ... gelmediler, yokluklarında duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:

    -KARAR-
    Dava; çaplı taşınmaza el atmanın önlenmesi, yıkım ve tazminat isteklerine ilişkindir.
    Getirtilen kayıtlardan; dava konusu 1036 ada 10 parsel (920 m2. arsa) sayılı taşınmazın 1957 tarihinde kadastro suretiyle ... Yapı Koop. adına kayıtlı iken, aynı yıl satış suretiyle ... adına tescil edildiği, 1994 yılında da intikal suretiyle ..."a geçtiği; ...ölünce, mirasçıları ..."ün kaldığı; davalıların ise, bir kısmının komşu 11 parsel sayılı taşınmazda paydaş oldukları, diğerlerinin kayıtlarla ilgilerinin bulunmadığı görülmektedir.
    Bunun yanında, bazı taşkın yapıların ana bölümlerinin 10 nolu parsele komşu olan 9, 11 ve 12 nolu parsellerde, bazılarının da yolda kaldıkları keşfen saptanmıştır.
    Davacılar olan ...ve ... mirasçıları ..., kayıt maliki oldukları 1036 ada 10 parsel sayılı taşınmazın davalılar tarafından taşkın biçimde yapılanmak suretiyle işgal edildiğini ileri sürerek, el atmanın önlenmesine, yıkıma ve tazminata karar verilmesini istemişlerdir.
    Davalılar ayrı ayrı; iyiniyetli olduklarını, müdahalenin saptanması halinde de temliken tescile karar verilmesi gerektiğini belirtip davanın reddini savunmuşlardır.
    Davaya müdahil olan ... ise, davalı ... mirasçılarından ...l"dan hisse satın aldıklarını bildirip davanın reddini savunmuşlardır.
    Mahkemece, davalıların haksız işgallerinin keşfen saptandığı, davalıların iyiniyetli de sayılamayacakları gerekçesiyle el atmanın önlenmesine, yıkıma ve kısmen ecrimisile karar verilmiş; hüküm, bir kısım davalılar ile müdahiller tarafından temyiz edilmiştir.
    Hemen belirtilmelidir ki; iddianın içeriği ve ileri sürülüş biçiminden, davanın taşınmaz malın aynına ilişkin olduğu ve konusunu oluşturan hakkın para ile değerlendirilmesinin mümkün bulunduğu; böyle bir davada, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 413. ve 492 sayılı Harçlar Kanunu"nun 16. maddeleri uyarınca dava değerinin ve buna göre alınacak harcın, el atılan yerin ve yıkımı istenen şeyin değeri ile talep edilen tazminat toplamından ibaret olacağı kuşkusuzdur (4.3.1953 tarihli ve 10/2 sayılı İBK).
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden, davanın, hükmedilmesi istenen tazminat isteği üzerinden harç ödenmek suretiyle açıldığı, el atmanın önlenmesi yönünden keşfen saptanan zemin değerleri için harcın tamamandığı, ancak yıkımı istenen yapıların taşkın kısımlarının değerleri yönünden harç yatırılmadığı gibi yargılama sırasında da bu yönden harç ikmali yapılmadığı anlaşılmaktadır.
    Bilindiği üzere, 492 sayılı Harçlar Kanunu, harcın alınmasını veya tamamlanmasını tarafların isteklerine bırakmayıp, anılan hususun mahkemece kendiliğinden gözetileceğini düzenlemiş ve buyurucu nitelikteki 32. maddesinde yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemlerin yapılamayacağını öngörmüştür.
    Öte yandan; taşınmaz üzerinde temelli ve kalıcı nitelikte bir yapı inşa edilmesi durumunda 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu"nun(TMK) 684. ve 718. madde hükümleri ile, yapının, üzerinde veya altında bulunduğu taşınmazın tamamlayıcı parçası (mütemmim cüz"ü) haline geleceği ve ana taşınmazın mülkiyetine tabi olacağına ilişkin “üst toprağa bağlıdır” kuralı düzenlenmiş ise de; taşkın yapılarda, taşkın yapının korunmasındaki bireysel ve kamusal yarar nedeniyle anılan kurala ayrıcalık getirilmiş, taşkın yapı malikinin komşu taşınmazda inşaat veya irtifak hakkı gibi ayni bir hakkının bulunması halinde taşan kısım taşılan taşınmazın değil, ana yapının bulunduğu taşınmazın tamamlayıcı parçası (mütemmim cüz’ü) sayılmıştır.
    Değinilen düzenlemeler karşısında, bir kısım taşkın yapıların ana bölümlerinin bulunduğu komşu 9, 11 ve 12 parsel sayılı taşınmazların davalılar dışındaki kayıt maliklerinin de yıkım isteği bakımından zorunlu dava arkadaşı sıfatıyla davada yer almaları kaçınılmazdır.
    Hal böyle olunca, öncelikle davada ileri sürülen isteklerden yıkım isteği ile ilgili olarak keşfen saptanan dava değeri üzerinden peşin harcın alınması, bu zorunluluk yerine getirildiği takdirde davaya devam edilmesi gerekirken, anılan husus gözardı edilerek işin esası bakımından hüküm kurulması isabetsizdir.
    Diğer taraftan, dava konusu 10 nolu parsele komşu 9, 11 ve 12 nolu parselerin davalılar dışındaki kayıt maliklerinin davada yer almaları gerektiğinin düşünülmemesi de doğru değildir.
    Davalıların ve müdahillerin temyiz itirazı açıklanan nedenlerden ötürü yerindedir. Kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun geçici 3. maddesi yollamasıyla) 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer hususların incelenmesine şimdilik yer olmadığına, 02.01.2017 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz eden davalılar ve müdahiller vekili için 1.480.00.-TL. duruşma vekâlet ücretinin temyiz edilenlerden alınmasına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 25.04.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi