3. Hukuk Dairesi 2016/6851 E. , 2017/2702 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; işlettiği petrol istasyonunda elektrik abonesi olduğunu, işyerinde kaçak elektrik kullanıldığına dair 22/01/2008 tarihinde tutanak tutulduğunu, davalı kurumca 19/02/2008 tarihli 5.779,27 TL meblağlı fatura kesildiğini, bu kesilen faturanın hukuki dayanaklardan yoksun olduğunu, davaya konu petrol istasyonunun hemen yanında 2932 numaralı aboneden temin edilen ve 172986 seri nolu sayaçtan geçirilen elektrik enerjisini kullandıklarını ileri sürerek 5.779,27 TL"lik iş bu fatura nedeni ile davalı şirkete borçlu olmadığının tespit edilmesini ve kesilen faturanın iptal edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı; dava konusu borcun davacıya tebliğ edildiğini, son ödeme gününe kadar herhangi bir itiraz yapmadığından, zamanında yapılmayan bu itirazın da reddi gerektiğini, yapılan kontrolde davacının harici hat çekmek suretiyle kaçak enerji kullandığı ve sayacının çalışmadığı, müdahaleli olduğu tespit edildiğini, bundan dolayı hakkında mevzuat gereği kaçak usulsüz elektrik tespit tutanağı düzenlendiğini, tahakkuk edilen borcun mevuata uygun olduğunu beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece; davanın kabulü ile, davacının davalı tarafa 5.779,27 TL borçlu olmadığının tespitine dair verilen kararın davalı tarafça temyizi üzerine, Dairemizin 20.03.2013 tarih 2013/3238E-4819K sayılı ilamı ile; davacının eyleminin yönetmelik kapsamında kaçak elektrik kullanımı olarak değerlendirilip, kaçak kullanım tarih aralığında yürürlükte bulunan tarife uyarınca kaçak kullanım miktarının ve bedelinin tespiti amacıyla, alanında uzman bilirkişiden denetime elverişli bilirkişi raporu alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, anılan yön gözetilmeden istemin kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğundan bahisle bozma kararı verilmiştir.
Mahkemece, bozmaya uyma kararı verildikten sonra yapılan yargılama neticesinde; dosyada yapılan inceleme, toplanan deliller, yapılan bilirkişi incelemesi değerlendirilerek, yasal şekilde tesis edilmiş sayaçtan geçirilmeden mevzuata aykırı bir şekilde elektrik enerjisi tüketilmesinin kaçak elektrik kullanımı sayılacağından, davacının kaçak elektrik kullandığı kanaatine varılarak davacının davasını ispat edemediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafça temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- Mahkemece her ne kadar bozmaya uyma kararı verilmiş ise de bozmaya gerekleri yerine getirilmemiştir. Şöyle ki;
Dosya kapsamından; davacının davaya konu petrol istasyonunda Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 13/1. maddesine göre, yasal şekilde tesis edilmiş sayaçtan geçirilmeden mevzuata aykırı şekilde elektrik enerjisi tüketmek suretiyle kaçak elektrik kullandığı sabit olmakla birlikte, Dairemizin 20.03.2013 tarih 2013/3238E-4819K sayılı ilamı doğrultusunda kaçak kullanım miktarının ve bedelinin tespiti amacıyla mahkemece görüşüne başvurulan ve hükme esas alınan bilirkişi raporu açık olmayıp, denetime elverişli değildir.
O halde mahkemece; kaçak kullanım tarihinde yürürlükte bulunan tarife uyarınca kaçak kullanım miktarının tespiti amacıyla, önceki bilirkişi dışında oluşturulacak konusunda uzman 3 kişilik bilirkişi heyetinden denetime elverişli yeni bir bilirkişi raporu alınarak, davalı kurumun davacı taraftan isteyebileceği gerçek alacak miktarının duraksamasız belirlenmesi ve hasıl olacak sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, yetersiz bilirkişi raporu benimsenerek yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan 1.bend gereğince davacının sair temyiz itirazlarının reddine, temyiz olunan kararın 2. bendde açıklanan nedenlerle davacı taraf yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 08/03/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.