Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/4540
Karar No: 2016/2631

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2015/4540 Esas 2016/2631 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2015/4540 E.  ,  2016/2631 K.
"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı - karşı davalı ... ve davacı gerçek kişiler vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Kadastro sırasında ... köyü 180 ada 4 ve ... köyü 249 ada 8 sayılı parseller, Asliye Hukuk Mahkemesinin ... Esasına kayıtlı dosyada dava konusu edildiğinden söz edilerek malik haneleri açık bırakılmak suretiyle tespit görmüşlerdir.
Asliye Hukuk Mahkemesinin ... Esasına kayıtlı dava dosyasında davacı ..., 18.11.2008 tarihinde ... köyü, ... mevkiinde bulunan sınırlarını tarif ettiği taşınmaz için, ... ... ... ve ... tarafından Medenî Kanunun 713. maddesine göre tescili istemiyle açılan davanın reddine ilişkin Asliye Hukuk Mahkemesinin ... sayılı kararının 27/03/2007 tarihinde kesinleştiğini öne sürerek, taşınmazın 3402 sayılı Kanunun 18. maddesi gereğince ... adına tapuya tescili istemiyle dava açmış; davacılar ... ve ..."ın 23.09.2008 tarihinde sınırlarını bildirdiği, ... köyü, ... ... mevkiindeki iki parça taşınmazın Medenî Kanunun 713. maddesine göre adlarına tescili istemiyle açtığı dava birleştirildikten sonra, çekişmeli yer için ... köyü, 180 ada 4 ve ... köyü 249 ada 8 parsel sayısıyla tutanak düzenlendiğinden söz edilerek, 3402 sayılı Kanunun 5 ve 27. maddeleri gereğince malik hanesi açık bırakılmak suretiyle tutanak düzenlenmiştir. Dava dosyaları ile tutanak asılları birleştirildikten sonra, kadastro mahkemesinin 28.10.2010 gün ve ... sayılı dava konusu taşınmazlar için ... Asliye Hukuk Mahkemesinin ... Esasında açılan tescil davasının reddine ilişkin kararının kesinleştiği 27/03/2007 tarihinden sonra, zilyetlikle edinme koşullarının davacı gerçek kişiler yararına oluşmadığı gerekçesiyle, davacılar ... ile ...’ın açtıkları davanın reddine, davacı ...nin açtığı davanın kabulüne, çekişmeli 180 ada 4 ile 249 ada 8 sayılı parsellerin tarla niteliğiyle ... adına tapuya kayıt ve tesciline ilişkin kararı davacılar ... ve ..."ın temyizi üzerine, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 15.05.2012 gün ve ... sayılı kararı ile “dosya kapsamına ve kararın dayandığı gerekçeye göre onanmasına” karar verilmiştir. Davacılar ... ve ... yararlarına zilyetlikle taşınmaz edinme koşulları oluştuğu halde, davasının reddine karar verilmesinin doğru olmadığı iddiasıyla, Daire onama kararının düzeltilerek kaldırılmasını ve yerel mahkeme kararının bozulmasını istemekle; Dairemizin 07/05/2013 tarih ve ... sayılı kararı ile karar düzeltme talebinin kabulüne ve hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; "Mahkemece, çekişmeli yer için ... ve ... tarafından bu yer için açılan davanın reddine ilişkin karar nedeniyle, çekişmeli parsellerin nizasız zilyet edildiğinin söylenemeyeceği gerekçesiyle, ... ve ..."ın davalarının reddine karar verilmiş ise de;
... ... ve ... tarafından açılan tescil davasına ilişkin ... Esasa kayıtlı dava dosyasında dinlenen yerel bilirkişi ve tanıklar taşınmazların, atalarından intikal ile ... ... ve ... tarafından 20 yıldan fazla süreyle zilyet edildiğini bildirmişler; ziraat uzmanı bilirkişi ise, taşınmazların toprak derinliğinin yeterli olmadığı, bu nedenle, 20 yıldan fazla süreyle tarım alanı olarak kullanılmadığını bildirmiştir. ... ... ve ... ... davasının reddine ilişkin Asliye Hukuk Mahkemesinin ... sayılı 27/03/2007 tarihinde kesinleşen kararı davada taraf olmayan davacılar ... ve ... yönünden kesin hüküm oluşturmadığı gibi, aralarında halefiyet ilişkisi bulunduğu iddia edilmediğine ve böyle bir ilişki ispat edilmediğine göre, davacılar ... ve ... için nizâ olarak da kabul edilemez.
Diğer taraftan, hükme dayanak yapılan teknik bilirkişi raporlarında çekişmeli parsellerin kadimden beri tarım alanı olarak kullanıldığı bildirilmiştir. Davacılar ... ve ... tanıkları, çekişmeli parsellerin 20 yıldan fazla süreyle malik sıfatıyla ve iyi niyetle zilyet edildiğini söylemişler, bu taşınmazların daha önce tescil davası açan ... ... ve ... ile ilgisi olup olmadığı ya da bu kişilerin davacılar ... ve ... ile ilgileri bulunup bulunmadığı yönünde açıklama yapmamışlardır. Bu çelişkiler ve yetersizlikler üzerinde durulmadan hüküm kurulması doğru değildir. Diğer taraftan, çekişmeli parsellerin imar ve ihya edilip edilmediği, ne kadar süreyle kimin tarafından zilyet edildiği, zilyetliğin şekli ve süresi konusunda yerel bilirkişi ve tanık beyanları yeterli olmadığı gibi, zilyetliğin başlangıcı, şekli ve süresi konusundaki teknik bilirkişi raporlarında yetersizdir.
O halde; mahkemece, ... ve ... ile ... ... ve ..."ın usûl ve fürunu gösteren nüfus kayıtlarının getirtilmesi, çekişmeli parsellerin bulunduğu yere ilişkin en eski tarihte ve dava tarihine en yakın zamanda üretilmiş memleket haritaları ve hava fotoğraflarının ilgili yönetimlerden getirtilmesi, Asliye Hukuk Mahkemesinin ... sayılı dosyasında yerel bilirkişi ve tanık olarak dinlenen kişiler ile somut olayda yerel bilirkişi ve tanıkların katılımı sağlanarak, önceki bilirkişiler dışında, bir orman mühendisi, üç ziraat uzmanı ve bir harita mühendisi bilirkişiden oluşturulacak kurul ile yeniden yapılacak keşifte, getirtilen hava fotoğrafları ve memleket haritalarının uzman bilirkişiler yardımıyla, dava konusu taşınmazlar ile çevresine uygulanıp bu belgelerde dava konusu yer belirlendikten sonra, hava fotoğrafları ve dayanağı haritalar stereoskop aletiyle ve üç boyutlu olarak incelettirilip taşınmazların niteliğinin bu belgelerde ne şekilde görüldüğü, imar ve ihyaya konu edilip edilmediği, var ise hangi tarihte başlayıp tamamlandığının belirlenmesi, bu belgeler ile kadastro paftası, pafta düzenlenmemiş ise dava konusu taşınmazların 23/06/2005 gün ve 9070 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla yürürlüğe konulan BÖHHBÜY (Büyük Ölçekli Haritalar ve Harita Bilgileri Üretim Yönetmeliği) hükümlerine göre koordinatlı olarak düzenlenecek haritası hem 1/5000 ve hem de 1/25000 ölçeklerinde eşitlenerek kadastro paftası ile düzenlenen harita, komşu ve yakın komşu taşınmazları da içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle çekişmeli taşınmazların konumunu, hava fotoğrafları ile orijinal renkli memleket haritaları üzerinde gösterir biçimde bilirkişi kurulundan ayrıntılı ve bilimsel verileri içerir, topografik ve memleket haritalarından yararlanılarak taşınmazların gerçek eğim durumunu gösterir rapor alınması, her iki dosyada yerel bilirkişi ve tanık olarak dinlenen kişilerin, çekişmeli parsellerin imar ve ihyaya konu edilip edilmediği, edildi ise tarihi, ne kadar süreyle kimin tarafından zilyet edildiği, bu zilyetliğin taşınmazların ekonomik amaca uygun olup olmadığı, davacılar ... ve ... ile dahili davalılar ... ... ve ..."ın bir birleri ile ilgileri olup olmadığı, birbirlerinin ardılı ya da bayii veya murisi olup olmadıkları hususlarında somut olaylara dayalı bilgilerinin sorulması, 3402 sayılı Kanunun 14. maddesi uyarınca, davacılar yanında, varsa murisler yönünden de tapu ve ilgili kadastro müdürlükleri ile mahkeme yazı işleri müdürlüğünden araştırma yapılıp, aynı Kanunun 3/7/2005 tarihli ve 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu ile değiştirilen 14/2. maddesi gereğince sulu ve susuz olarak kazanılmış toprak miktarı belirlenip, kanunun getirdiği sınırlamanın aşılıp aşılmadığının saptanması, oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ve incelemeyle davanın reddine ilişkin, yerel mahkemenin 28.10.2010 gün ve 2009/10-63 sayılı kararı usûl ve kanuna aykırı olduğu gibi, bu kararın onanmasına ilişkin daire kararı da doğru değildir. ” denilmiştir.
Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davanın kabulü ile,
Davaya konu, ... ili, ... ilçesi, ... mahallesi, 249 ada, 8 parselde kayıtlı 2989,36 m² alanlı tarla vasıflı, ... mahallesi 180 ada 4 sayılı parselde kayıtlı 1 Ha 7093,32 m² alanlı tarla vasfıyla malik hanesi boş olarak kadastro tespit ve sınırlandırma işlemi yapılarak devredilen taşınmazlara ait tapu tescil davasında, kadastro tutanaklarının malik hanelerinin 1/2 pay oranında ... ve ... olarak doldurulmasına ve son hali ile tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş , hüküm davacı - karşı davalı ... tarafından esasa yönelik ve davacı gerçek kişiler vekili tarafından yargılama gideri ve vekâlet ücretine yönelik temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde orman kadastrosu 5304 sayılı Kanun ile değişik 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi hükmüne göre yapılmış, çekişmeli parseller orman alanı dışında bırakılmıştır.
Mahkemece verilen karar usûl ve kanuna aykırıdır. Şöyle ki; 3402 sayılı Kadastro Kanununun 17. maddesi gereğince orman sayılmayan, devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen ve il, ilçe ve kasabaların imar planları kapsamında kalmayan araziden masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilip tarıma elverişli hale getirilen (ev ve benzeri tesisler yapmak, dışarıdan toprak getirilerek tarıma elverişli hale getirmek imar ihya olarak kabul edilemez) ve imar ve ihyanın tamamlandığı tarihten tesbit tutanağının düzenlendiği güne kadar 20 yıl süreyle zilyet edildiği ileri sürülerek tapuya tescili istenen taşınmazların, Kadastro Kanununun 14. maddesinde yazılı diğer koşulların yanında niteliğinin, imar ve ihya edildiğinin ve üzerinde sürdürülen zilyetliğin, başlangıç ve süresinin, kullanılıp kullanılmadığının ve tasarruf sınırlarının ne olduğunun takdiri delil olan yerel bilirkişi ve tanık sözleri yanında, gerçeğin bir resmi olan en eski tarihli hava fotoğrafı ile gerçeğin modeli olan memleket haritaları ile dava tarihinden ya da kadastro tesbit tarihinden 15 - 20 yıl önce en az iki zamanda birbirini izleyen bindirmeli olarak çekilen çiftli hava fotoğrafları ve bu fotoğrafların yorumlanması ile üretilen memleket haritaları ve standart topografik fotogrametri yöntemi ile düzenlenen kadastro haritalarının, özellikle ön bindirmeli çekilen ve birbirini izleyen stereoskopik çift hava fotoğraflarının stereoskop aletiyle ve üç boyutlu olarak incelenip taşınmazların niteliğinin, konumunun ve kullanım durumunun anlatılan bilimsel yöntemle kesin olarak belirlenmesi gerekir.
Somut olayda mahkemece, anlatılan biçimde bir araştırma ve inceleme yapılmamış, bozma kararına uyulduğu halde, yerel bilirkişi beyanları arasındaki çelişkiler giderilmemiş, ayrıca eldeki dava dosyasındaki ziraat bilirkişi raporu ile ... ve ... tarafından açılan tescil dosyasındaki ziraat bilirkişi raporu çelişkili olduğu halde bu çelişki üzerinde durulmamış, davacı ..."ın davası yönünden daha önce açılan ve kesinleşen tescil davasının kesin hüküm olup olmadığı değerlendirilmemiştir.
Bu nedenle, en eski tarihli, 1970 ve 1980"li yıllar ile tesbit tarihinden 15-20 yıl öncesine ait hava fotoğrafları getirtildikten sonra, önceki raporlara göre dava konusu taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığından, yalnızca zilyetlik koşullarının oluşup oluşmadığının belirlenmesi amacıyla önceki bilirkişiler dışında ziraat fakültelerinin toprak bölümünden mezun olan üç ziraat mühendisi, bir orman mühendisi ve bir harita mühendisi veya olmadığı takdirde bir tapu fen memurundan oluşacak bilirkişi kurulu yardımıyla yeniden yapılacak keşifte, imar-ihya edildiğinin ve üzerinde sürdürülen zilyetliğin, başlangıç ve süresinin, kullanılıp kullanılmadığının ve tasarruf sınırlarının ne olduğu, davacı yararına zilyetlikle kazanım koşullarının oluşup oluşmadığı, zilyetliğin ne zaman başladığı ve nasıl sürdürüldüğü, kimden kime kaldığı yerel bilirkişi ve tarafların göstereceği tanıklardan sorulmalı, yerel bilirkişi ve tanıkların sözleri, yukarıda belirtilen ve gerçeğin bir yansıması olan resmi belgeler ile denetlenmeli, dava konusu taşınmazın kullanımına ilişkin olarak 2000 ilâ 2009 yılları arasındaki uydu görüntüleri de incelenmeli ve taşınmaz uydu görüntüleri üzerinde gösterilmeli, toprak yapısının tesbiti açısından taşınmazın değişik yerlerinden (en az 3 tarafından) toprak numunesi alınarak analize dayalı olarak bilimsel yönden tarım arazi özelliğinde bulunup bulunmadığı belirlenmeli ve toplanan deliller sonucunda oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı - karşı davalı ... ve davacı gerçek kişiler vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 02/03/2016 günü oy birliği ile karar verildi.



Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi