11. Hukuk Dairesi 2015/8379 E. , 2016/3079 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada .... 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 03.03.2015 tarih ve 2014/1072-2015/116 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili ve fer"i müdahil ... vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin ..."ye devri öncesinde .... A.Ş. çalışanlarının teşvik ve yönlendirmesi neticesinde banka nezdindeki off shore hesabına 21.10.1999 tarihinde 4.100,00 TL yatırdığını, bankaya el konulması sonrasında müvekkiline parasının ödenmediğini, .... 8. Ağır Ceza Mahkemesi"nde .... A.Ş. yöneticilerinin yargılanıp ceza aldıklarını, bu dava dosyasında off shore hesapları üzerinden paravan bankacılık eyleminin gerçekleştirildiği, tespit edilerek nitelikli dolandırıcılık suçundan banka yöneticilerinin cezalandırılmasına karar verildiğini, banka yöneticilerinin paravan kıyı bankası kurarak ve iki bankanın tek elden yönetimini sağlayarak suç işleme amacına yönelik planlı ve kasıtlı şekilde mevduat sahiplerini ve bu kapsamda müvekkilini dolandırdıklarının açığa çıktığını, davalı bankanın .... A.Ş."nin halefi olması nedeniyle oluşan zarardan sorumlu olduğunu ileri sürerek 4.100,00 TL"nin vade sonuna kadar %83 akdi faiz vade sonundan itibaren akdi faizden az olmamak üzere temerrüt faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ...Ş. vekili, yetki, zamanaşımı, husumet, hak düşürücü süreye ilişkin itirazları yanında ... ile yapılan hisse devrine dair 09.08.2001 tarihli protokol uyarınca borcun asıl sorumlusunun ... olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Fer"i müdahil ... vekili, zamanaşımı, hak düşürücü süre ve husumete dair itirazları yanında, davacının serbest iradesiyle parasını devlet güvencesi altında olmayan off shore hesabına yatırdığını, bu nedenle sonuçlarına katlanması gerektiğini, dava konusu olayda ancak vadesiz mevduat faizine hükmedilebileceğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Fer"i müdahil ... vekili, dava konusu alacağa ilişkin müvekkilinin herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacının 4.100,00 TL mevduatının iradesi yanıltılarak .... Off Shore Ltd. hesabına alındığı, ancak bu paranın off shore bankasına gönderilmediği banka yönetimine el konulması sonrasında bankanın davalı şirkete devredildiği, halefiyet uyarınca davalı şirketin yatırılan paradan sorumlu olduğu, gerekçesiyle 4.100,00 TL"nin 20.10.1999 tarihinden itibaren işletilecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili ve fer"i müdahil ... vekili temyiz etmiştir.
Dava, bankacılık işleminden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.
28.05.2014 tarihi itibariyle yürürlüğe giren 6502 sayılı yasanın 3/k bendinde "Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişi" tüketici, 3/ı bendinde ise " Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem" tüketici işlemi olarak tanımlanmıştır. Aynı Yasa"nın 73/1. maddesinde tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemelerinin görevli olduğu belirtilmiş, 83/2. maddesinde ise taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve 6502 sayılı Yasa"nın görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceğine değinilmiştir. HMK"nın 1. maddesinde ise görev hususunun kamu düzenine ilişkin olduğu, mahkemece yargılamanın her aşamasında resen gözetileceği düzenlenmiştir.
Somut olayda; davanın açıldığı 03.06.2014 tarihi itibariyle 6502 sayılı Yasa"nın yürülükte olduğu, davacının ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket etmesi nedeniyle tüketici, dava konusu bankacılık işleminin de tüketici işlemi sayıldığı, yukarıda belirtilen yasa hükümleri uyarınca davaya bakma hususunda tüketici mahkemelerinin görevli olduğu hususu gözetilmeksizin görevsizlik kararı verilmesi gerekirken işin esasının incelenip yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekili ve fer"i müdahil ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davalı bankaya iadesine, 21.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.