20. Hukuk Dairesi 2015/4932 E. , 2016/2640 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi ve davalı ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ... Yönetimi, 15.09.2008 tarihli dilekçe ile açtığı davada; 5304 sayılı Kanun ile değişik 3402 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılan çalışmalarda,...köyünde 101 ada 1 sayılı parselin ... niteliği ile sınırlandırılıp,... adına tespit tutanağı düzenlenerek kısmî ilâna çıkartıldığını, bu ... parseline bitişik olan taşınmazlar ... sayılan yerlerden olduğu halde bunların ... alanı dışında bırakıldığını ileri sürerek, bu alanın ... sınırları içine alınarak, ... niteliği ile... adına tapuya tescilini istemiş, davaya konu olan yerler hakkında 131 ada 1’den 16’ya kadar, 133 ada 2"den 13"e kadar ve 130 ada 1, 2, 3, 7 ve 25 parsel numaraları ile düzenlenen kadastro tespit tutanakları, kadastro mahkemesinde ... kadastrosuna itiraz davasına konu olduğu gerekçesiyle mahkemeye gönderilmiş, mahkemece husumet nedeniyle davanın reddine, taşınmazların tespit gibi zilyetleri adına tapuya tesciline karar verilmiş,...Yönetimi tarafından temyiz edilen hüküm, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 15/09/2010 tarih ve 2010/6783 E. - 10630 K. sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; [Yörede 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanun ile değişik 4/3. maddesi uyarınca yapılan ... kadastrosunda 6831 ve 3402 sayılı Kanun hükümleri iç içe ve birlikte uygulandığından ... sınırları dışında bırakılan taşınmazlar hakkında 3402 sayılı Kanunun 26/4. maddesi gereğince henüz olumlu tesbit tutanağı ve haritası düzenlenmemiş olmakla birlikte ... olmadığı konusunda "olumsuz tutanak ve harita düzenlendiği" kabul edilip, 6831 sayılı Kanunun 11/1. maddesi gereğince kadastro mahkemesinin görevinin (yetkisi) başlayacağı ... ve...Bakanlığının ya da...Genel Müdürlüğünün otuz günlük kısmî ilân süresi içinde kadastro mahkemesinde dava açabileceği, açılacak bu davada yapılan kadastro işleminin özelliği ve açılacak davanın niteliği nedeniyle bu davada husumetin... veya taşınmazın içinde bulunduğu köy tüzel kişiliği ya da davaya konu taşınmaza zilyet olanlara yöneltilebileceği, kendilerine husumet yöneltilerek dava açılan özel ya da tüzel kişilerin gerçek hak sahibi olmadığı gerekçesiyle dava husumet yönünden red edilmeyip, kadastro mahkemesinin, dava dilekçesinde nitelikleri bildirilen taşınmazın tesbit tutanağının, malik hanesinin açık bırakılmak suretiyle düzenlenip, Kanun ve Yönetmelik hükümlerine göre mahkemeye göndermesini Kadastro Müdürlüğünden istemesi gerektiği, tesbit tutanağı düzenlenmeden keşif yapılması halinde, keşif sırasında belirlenecek hak sahiplerinin davaya katılması, bu arada tesbit tutanağının gönderilmesi halinde dava dosyası ile birleştirip 3402 sayılı Kanunun 27, 28 ve 29. maddeleri gereğince yargılamaya devamla, tesbit tutanağında yazılı hak sahiplerini de davaya katıp, husumet yaygınlaştırılarak taraf
- 2 -
2015/4932 - 2016/2640
oluşturulduktan sonra, 3402 sayılı Kanunun 30/2. maddesi gereğince tarafların gösterecekleri deliller ile mahkemece re"sen lüzum görülen diğer deliller de toplanıp dava konusu taşınmazın gerçek hak sahibi adına tesciline karar verilmesi gerekir.
Bu ilkeler gözönünde bulundurularak davanın esasının incelenmesi gerekirken kadastro tespitine itiraz davalarının, taşınmaz zilyetlerine karşı açılabileceği gerekçesiyle davanın husumetten reddine karar verilmesinin usûl ve kanuna aykırı] olduğuna değinilmiştir.
Mahkemece bozma kararına uyduktan sonra, asıl dava dosyası olan 2010/62 E. sayılı dosyada tefrik kararı verilerek, 133 ada 2, 4, 5, 6, 7, 9, 10, 12 ve 13 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin dava yeni esasa kaydedilerek yargılamaya devam olunmuş ve mahkemece; davanın kısmen kabulü ile, dava konusu 133 ada 2 nolu parselin ... adına, 133 ada 4 nolu parselin ... adına, 133 ada 5 nolu parselin ... adına, 133 ada 6 nolu parselin ... adına, 133 ada 7 nolu parselin ... adına, 133 ada 12 nolu parselin ... adına, 133 ada 13 nolu parselin ... adına tapuya kayıt ve tesciline, 133 ada 9 ve 10 nolu parsellerin ... vasfıyla... adına tapuya kayıt ve tescillerine karar verilmiş; hüküm, davacı ... Yönetimi tarafından 133 ada 2, 4, 5, 6, 7, 12 ve 13 nolu parseller yönünden ve davalı ... tarafından 133 ada 9 nolu parsel yönünden temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tespitine itiraz niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde 5304 sayılı Kanun ile değişik 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi hükmüne göre ... sınırlandırması yapılmış, çekişmeli parseller ... alanı dışında bırakılmıştır.
Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli değildir. Şöyle ki; çekişmeli taşınmaz ... İlçesinde bulunmakta olup; davacı, dava dilekçesi ile her ne kadar davasını yasal hasımlara yönetmiş ise de, ne var ki; ilgili hükümleri 30.03.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6360 sayılı Kanunun 1/2. maddesi ile ... Büyükşehir Belediyesinin sınırları il mülkî sınırları olarak genişletilmiş; bu sınırlar içinde kalan köy ve beldelerin tüzel kişilikleri sona ererek bağlı bulundukları ilçe belediyelerine mahalle olarak katılmışlardır. Bu nedenle, büyükşehir sınırları içine giren davalı köyün tüzel kişiliği yargılama sırasında sona ermiş olup, aynı Kanunun geçici 1. maddesinin onüçüncü bendi uyarınca yerine bağlı bulunduğu Derik İlçe Belediye Başkanlığı geçmiştir. Hâl böyle olunca, mahkemece; 6360 sayılı Kanunun geçici 1. maddesinin onüçüncü fıkrası gereğince, davalı köyün bağlı bulunduğu ... Büyükşehir Belediye Başkanlığı ve Derik Belediye Başkanlığının davaya katılımları sağlanmadan ve usûlünce zilyetlik ve ... araştırması yapılmadan hüküm kurulduğu anlaşılmaktadır.
Bu nedenle; mahkemece, öncelikle ilgili Belediyeler davaya dahil edilmeli, taşınmazın bulunduğu yere ait eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı, tespit tarihinden 15 veya 20 yıl önce çekilmiş hava fotoğrafları ile bu fotoğraflardan üretilmiş memleket haritası, topografik fotogrametri yöntemiyle düzenlenen kadastro haritaları, geniş pafta örneği ile komşu parsellere ilişkin kadastro tesbit tutanak ve dayanakları ilgili yerlerden getirtildikten sonra önceki bilirkişiler dışında halen ... ve...Bakanlığı (... ve ... Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman ... mühendisleri arasından seçilecek bir mühendis, bir ziraat mühendisi ve bir fen elemanı yardımıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, temyize konu taşınmazlar ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazların öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyetlikle ...dan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, ... Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ...dan yer kazanılamayacağı, öncesi ... olan bir yerin üzerindeki ... bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt ... toprağının ... sayılan yer olduğu düşünülmeli, toprak yapıları, bitki örtüsü ve çevreleri incelenmeli,
kesinleşmiş ... kadastrosu bulunmadığından, yukarıda değinilen diğer belgeler fen ve uzman ... bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritası ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazların konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı, fotogrametri yöntemiyle düzenlenen kadastro paftalarında zilyet ve tasarruf edilen yerlerden olup olmadığı belirlenmeli; zilyetlikle kazanılacak kültür arazisi niteliğinde bulunup bulunmadığı yönünden ziraatçı bilirkişiden rapor alınmalı; komşu parsellerin tutanak ve dayanakları uygulanmalı; bu taşınmazı sınır olarak nasıl nitelendirdikleri araştırılmalı; varsa, zilyetlik tanıkları taşınmaz başında dinlenmeli, zilyetliğin ne zaman başladığı, kaç yıl, ne şekilde devam ettiği sorulup, kesin tarih ve olgulara dayalı, açık yanıtlar alınıp, tesbit tarihine kadar davalılar yararına zilyetlikle kazanma koşullarının oluşup oluşmadığı belirlenmeli, 3402 sayılı Kanunun 14. maddesi uyarınca, davalı yanında, murisler yönünden de tapu ve ilgili kadastro müdürlükleri ile mahkeme yazı işleri müdürlüğünden araştırma yapılıp, aynı Kanunun 3/7/2005 tarihli ve 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu ile değiştirilen 14/2. maddesi hükümleri dikkate alınarak sulu ve susuz olarak kazanılmış toprak miktarı belirlenip, kanunun getirdiği sınırlamanın aşılıp aşılmadığı saptanarak, toplanacak tüm kanıtlar birlikte değerlendirilip ulaşılacak sonuca göre bir karar verilmelidir.
Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı biçimde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı ... Yönetimi ve davalı ..."ın temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 02/03/2016 tarihinde oy birliği ile karar verildi.