Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/18689
Karar No: 2015/13230
Karar Tarihi: 09.06.2015

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2014/18689 Esas 2015/13230 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2014/18689 E.  ,  2015/13230 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi


    Davacı, sigorta başlangıç tarihinin 20 Ağustos 1990 olarak tespitine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün davalılardan Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
    K A R A R

    Dava; davacının davalı işyerinde 20.08.1990 – 01.01.1991 tarihleri arasında geçen çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.
    Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davalı ... işyerinde kapıcı olarak çalıştığını beyan eden davacı adına davalı işyerince 20.08.1990 tarihli işe giriş bildirgesi düzenlendiği ve talep edilen dönemden sonra 14.08.1991 tarihinden itibaren 16 gün hizmet bildirildiği, işyerinin 01.03.1989 – 15.12.2006 tarihleri arasında 506 sayılı Yasa kapsamında bulunduğu, zabıta tarafından yapılan komşu işyeri araştırmasında; araştırma yapılması istenilen adresin bulunmadığının bildirildiği, davalı işyeri yakınında nakliyecilik yaptıklarını beyan eden davacı tanıklarının davacının çalışmalarını doğruladıkları, davacı tarafından delil olarak sunulan belgelerden; davalı Kurum"a 1990/8-11. aylar arası prim yatırıldığı, ancak belgelerde işyerinde çalışan kişi adına rastlanılmadığı anlaşılmaktadır.
    Uyuşmazlık; somut olayda fiili çalışma olgusunun ispatı konusunda, mahkemece yapılan inceleme ve araştırmanın hükme yeterli bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
    506 sayılı Yasanın 79/10. maddesinde bu tür hizmet tespit davalarının kanıtlanması yönünden özel bir yöntem öngörülmemiştir. Kimi ayrık durumlar dışında resmi belge ve yazılı delillerin bulunması sigortalı sayılması gereken sürelerin saptanmasında güçlü delil olmaları itibariyle sonuca etkili olurlar. Ne var ki bu tür kanıtların bulunmaması salt bu nedene dayalı istemin reddine neden olmaz. Somut bilgilere dayanması koşuluyla, bordro tanıkları veya iş ilişkisini bilen veya bilmesi gereken komşu işyerleri kayıtlı çalışanları gibi kişilerin bilgileri ve bunları destekleyen kimi diğer kanıtlarla dahi sonuca gitmek mümkündür. Kamu düzenine dayalı bu tür davalarda hakim, görevi gereği doğrudan soruşturmayı genişleterek sigortalılık koşullarının oluşup oluşmadığını belirlemelidir. Bu yön Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527,30.6.1999 gün 1999/21-549-555,5.2.2003 gün 2003/21-35-64,15.10.2003 gün 2003/21-634-572,3.11.2004 gün 2004/21-480-579 ve 10.11.2004 gün 2004/21-629 sayılı kararlarında da vurgulanmıştır.
    Somut olayda ise yetersiz tanık beyanları ile sonuca gidilmesi isabetsiz olmuştur.
    Mahkemece yapılacak iş; davalı apartmanın talep edilen döneme ait tüm defter ve kayıtlarını dosya arasına almak, bu dönemde davalı apartmanda kiracı olarak oturan kişileri tespit ederek aralarından re"sen seçilecek kişileri dinlemek ve bu kişilerden davacının çalışmalarının kapsam ve mahiyetini sormak, her ne kadar zabıta tarafından yapılan komşu işyeri tanığı araştırmasında adresin bulunamadığı belirtilmiş ise de; davacıdan davalı apartmanın adresini sorarak, bildirilen adrese komşu işyeri sahipleri ile bu işyelerindeki çalışmaları kayıtlara geçmiş çalışanları ve komşu apartmanlarda talep edilen dönemde kapıcı olarak çalışan kişileri tespit ederek dinlemek ve böylece toplanan deliller ışığında, davacının çalışmalarının part-time olup olmadığını da değerlendirmek suretiyle, varılacak sonuca göre hüküm kurmaktan ibarettir.
    Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 09.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.




















    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi