20. Hukuk Dairesi 2016/1638 E. , 2016/2650 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, ... ilçesi, ... köyünde 3402 sayılı Kanuna 5831 sayılı Kanunun 8. maddesi ile eklenen Ek 4. madde gereğince yapılan kadastro çalışmalarında 9,06 m2 olarak Hazine adına tesbit gören 3335 parsel sayılı taşınmazın davacının zilyetliğinde bulunduğunu, bu parsele bitişik olup, davacının kullanımında olan 1465,81 m2"lik yerin ...B uygulamasıyla orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden olmasına rağmen, ...B haritasının yanlış uygulanması sonucu bu kısmın ölçülmediğini, bu kısmın da ...B ile orman sınırları dışına çıkarılan alanda kaldığını iddia ederek, Hazine adına tapuya tescili ve kullanıcısının davacı olduğunun tespiti istemiyle Asliye Hukuk Mahkemesinde dava açmıştır.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, ... ilçesi, ... köyü, Köyiçi mevkiinde bulunan ve .......2010 tarihli fen bilirkişi kurulu raporunda (A) harfiyle gösterilen ...465,81 m2 yüzölçümündeki taşınmaz bölümünün ayrı bir parsel numarasıyla ve ...B vasfında Hazine adına tespit ve tesciline, tapu kaydının beyanlar hanesine kullanıcısının davacı ... olduğu ve içindeki tek katlı kiremit çatılı betonarme evin davacıya ait olduğunun şerhine karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, ...B uygulamasıyla Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan taşınmazın Hazine adına tescili ve davacı yararına kullanıcı şerhi verilmesi talebine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1940 yılında 3116 sayılı Kanun hükümleri gereğince yapılan orman tahdidi ile ....05.1993 tarihinde ilân edilerek kesinleşen aplikasyon ve ...B madde uygulaması bulunmaktadır. Yörede 3402 sayılı Kadastro Kanununa 5831 sayılı Kanunla eklenen Ek-4. madde uyarınca yapılmış kullanım kadastrosu bulunmakta olup, kullanım kadastrosu sırasında çekişmeli taşınmaz bölümü hakkında tutanak düzenlenmemiştir.
Kullanım kadastrosu çalışmaları birim bazlı yapılan yıllık planlamalar doğrultusunda ve daha önceden Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılmış bulunan ...B parsellerinde yapılır. Çalışmalar başlamadan önce, ilk olarak ...B paftalarının aplikasyonları yapılır, varsa teknik hatalar düzeltilir ve kullanım kadastrosu bu sınırlar içinde yapılır. Belirlenen sınırlar içinde kalan ancak, fiili kullanım durumuna aykırı olarak hakkında tutanak düzenlenmediği iddia olunan taşınmazlar yönünden fiili kullanıcı iddiasında bulunan kişiler tarafından Hazine (kamuya terk edilen yol vb yerler için ilgili kamu tüzel kişiliği dahil) aleyhine dava açılması da mümkündür. Açılacak bu davada, çekişmeli taşınmazın öncesi ...B parseli olması nedeniyle zaten Hazinenin mülkiyetinde bulunması nedeniyle, taşınmazın Hazine adına tescili ile beyanlar hanesine kullanıcı ve/veya muhdesat şerhi verilmesi istenebilir.
Diğer taraftan, kullanım kadastrosu çalışmasına tâbi ...B parseli içinde bulunduğu halde, aplikasyon ve teknik hatanın düzeltilmesi çalışmaları sırasında yapılan yanlışlıklar sonucu kullanım kadastrosu sınırları içine alınmayan taşınmazlar varsa; idarenin, kullanım kadastrosu yapılması planlanan ...B parselinin bir bölümünü kullanım kadastrosu yapılacak sınırlar dışında bırakma yetkisi bulunmadığından; bu taşınmazlar hakkında da ...B parseli olarak Hazine adına tescil edilmesi ve kullanıcı ya da muhdesat şerhi verilmesi istemiyle dava açılması da mümkündür.
Somut olaya gelince, davacı, kullanım kadastrosu sırasında, ...B parseli kapsamında olduğu halde ...B parselinin bir bölümünün kullanım kadastrosu sınırları dışında bırakılarak hakkında tutanak düzenlenmediği ve bu bölüm üzerinde kendi fiili kullanımının bulunduğu iddiasına dayanarak, sözkonusu taşınmaz bölümlerinin Hazine adına tescili ve kendi adına kullanıcı şerhi verilmesi istemiyle dava açmıştır. İdarece, çekişmeli taşınmazın da içinde bulunduğu iddia edilen ...B parselinde kullanım kadastrosu çalışmaları yapıldığı anlaşıldığına göre, davacının tescil ve şerh istemiyle dava açmasında bir usûlsüzlük bulunmamakta ise de, çekişmeli taşınmazın kullanım kadastrosu yapılması planlanan ...B parseli kapsamında olup olmadığı yönünde yapılan inceleme ve araştırma hüküm kurmak için yeterli bulunmamaktadır.
Bu dava önce kadastro mahkemesine açılmış, kadastro mahkemesince verilen görevsizlik kararı üzerine süresi içinde genel mahkemeye başvurulmadığı için davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Kadastro Mahkemesindeki yargılama sırasında yapılan keşfe katılan orman bilirkişi ... ile fen bilirkişi....tarafından düzenlenen .../.../2010 tarihli bilirkişi raporunda, ""dava konusu taşınmazın 1940 yılında yapılan ilk orman tahdidinde 35-36 nolu OTS hattının doğusunda ve orman sınırları içinde olduğu, daha sonra 1993 yılında yapılıp kesinleşen 3302 sayılı Kanun uygulaması sırasında PI nolu ...B parseli olarak orman sınırları dışına çıkarıldığı, dava konusu taşınmazla ilgili olan 35-36 nolu OTS noktaları ilk tahdit sırasında tesis edilen noktalar olduğu, 1993 yılındaki ...B çalışmasında yapılan aplikasyonda gerçek yerlerinde yinelendikleri , 2007-2008-2009 nolu OS noktaları 1993 yılında yapılan 3302 çalışmalarında “643” nolu tapulama parseline uyularak Mustafa Keskin tarlasının güneydoğu köşesindeki yerli kayaya 2008 nolu OS noktası tesis edildiği, ancak 3402 sayılı Kanunun Ek 4 uygulamaları sırasında bu OS noktalarının yerlerinin değiştirilerek ikinci kadastro yapıldığı, bu uygulamayı yapan komisyon bünyesinde harita mühendisi olmadığından 643 parselin sınır uygulamasının yanlış yapıldığı, ayrıca 5831 sayılı Kanuna göre geçirilen orman sınır hattının uygulanabilirliğinin bulunmadığı açı ve mesafelerin tutmadığı (A) harfi ile gösterilen 1465,81 m2"lik kısmın 2008-2009 OS hattının kuzeyinde ...B niteliği ile orman sınırları dışına çıkarılan alanda kaldığı"" belirtilmiş dairenin geri çevirme kararı üzerine aynı bilirkişiler tarafından düzenlenen .../01/2016 havale tarihli ek raporda, ""dosyada mevcut ... Orman İşletme Müdürlüğünce .../02/2014 tarih ve 489 sayı ile dosyasına gönderilen düzeltme evrakları incelendiğinde, aplikasyon ve düzeltme krokisine göre (A) harfi ile gösterilen kısmın orman sınırları içinde kaldığı, 1972 tarihli hava fotoğraflarında dava konusu (A) harfi ile gösterilen yerin makilerle kaplı orman olarak gözüktüğü, 1974 ve 1996 tarihli memleket haritalarında da dava konusu (A) harfi ile belirtilen yerin yeşil renkli orman alanında kaldığı, düzenlenen ilk raporda taşınmazın ...B sonucu orman sınırları dışına çıkartılan yer olarak görülmesine rağmen kadastro tespit komisyonunun raporu ve haritaları gereğince yapılan uygulama hava fotoğrafları ve memleket haritaları esas alınarak yapılan değerlendirme neticesinde dava konusu (A) harfi ile gösterilen taşınmazın orman tahdit sınırları içinde kaldığı"" belirtilmiştir. Bu haliyle hükme esas alınan rapor karar vermek için yeterli ve kanaat verici değildir.
Bu nedenlerle mahkemece doğru sonuca ulaşılabilmesi için öncelikle, çekişmeli taşınmaz ve geniş çevresini gösterir orijinal kadastro paftası, 3116 sayılı Kanun gereğince yapılan ilk orman kadastrosu ve sonrasında yapılan orman tahdidi, aplikasyon 2. madde, ...B madde ve 5831 sayılı Kanun çalışmalarına ilişkin işe başlama, çalışma, işi bitirme ve sonuçlarının askı ilân tutanakları ile taşınmazın bulunduğu yeri orman tahdit sınır noktalarıyla birlikte gösterir onaylı orman tahdit harita örneğinin, 5831 sayılı Kanunun 8. maddesiyle 3402 sayılı Kanuna eklenen Ek 4 madde uygulaması sırasında düzenlenen aplikasyon ve düzeltme tutanağının, çekişmeli taşınmazın bulunduğu adadaki tüm parsellere ait tutanaklar ve dayanaklarının, kesinleşmiş iseler tapu kayıtlarının dosya içine alınması, daha sonra önceki bilirkişiler dışında serbest orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek üç orman yüksek mühendisi ve bir harita mühendisi ile yerel bilirkişi eliyle yeniden keşif yapılarak yörede ilk kez 3116 sayılı Kanun gereğince yapılan orman kadastro tutanaklarında, keza daha sonra yapılan aplikasyon tutanaklarında sözü edilen OS noktaları, dere ve yolların kesişme noktaları, mevki isimleri, bu tutanaklarda tarif edilen kişilere ait tarlaların o tarihteki sınırları ve bu tarlaların birleştiği köşe noktaları ve benzeri sabit noktalar yerel bilirkişi yardımıyla saptanmalı ve tutanakta isimleri yazılı kişilere ait tarlaların arazi kadastrosunda kim ya da kimler adına, kaç numaralı parsel olarak tespit edildiği de belirlenerek, o parsellere ait tutanak örnekleri getirtilip bilirkişi sözleri denetlenmeli; ilk orman kadastrosu, aplikasyon ve 2. madde ve ...B madde uygulamalarına ilişkin harita ve tutanaklar ile 5831 sayılı Kanun gereğince düzenlenen kadastro paftaları ve düzeltme krokisi 6831 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılacak orman kadastrosu ve aynı Kanunun ...B madde uygulaması hakkındaki yönetmelik ve bu yönetmeliğin 54. maddesine göre çıkarılan teknik izahnamede tarif edilen yöntemle değişik açı ve uzaklıktaki en az ... - ...adet orman sınır noktasını gösterir şekilde çekişmeli parsele ve bu parselin geniş çevresine uygulanmalı; zeminde bulunmayan orman sınır noktaları bulunanlardan hareketle tutanak ve haritalarda yazılı mevki, yer, kişi ismi ile açı ve mesafelere göre birer birer bulunup yerleri arazi kadastro paftası üzerinde işaretlenmeli; uygulamalarda ilk orman kadastro harita ve tutanakları ile daha sonra yapılan aplikasyon, 2. madde ve ...B madde uygulaması harita ve tutanaklarına göre belirlenmeli; bu haritalar aynı ölçekte birleştirilerek her bir uygulama (orman kadastrosu ile aplikasyon ve 2. madde uygulamaları) farklı renkte kalemlerle gösterilmeli, aynı ya da yakın hatlarda bulunan dava konusu parsel aynı harita üzerine işlenerek müşterek imzalı rapor ve kroki alınmalıdır. İlk orman kadastro harita ve tutanaklarının, aplikasyon, ...B madde harita ve tutanakları ile çelişkili olduğunun belirlenmesi halinde, tutanakların düzenlenmesinde esas alınan hava fotoğrafları ve memleket haritası ile desteklenen ilk orman kadastro tutanaklarındaki sınırlara değer verilmesi gerektiği düşünülmeli, doğru hattın hangisi olduğu üzerinde durulmalı; 5831 sayılı Kanun çalışmaları ile kesinleşmiş orman sınırlarının değiştirilemeyeceği de gözönünde bulundurularak dava konusu edilen alanın kesinleşen ...B"lik alanda kalıp kalmadığı belirlenmeli; ...B alanında kaldığının anlaşılması halinde, 3402 sayılı Kanunun Ek-4. maddesi uyarınca davacı lehine kullanıcı ve muhdesat şerhi verilmesi koşulları değerlendirilmeli, sonucuna göre bir karar verilmelidir.
Eksik inceleme ve araştırmaya dayanılarak yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olduğundan hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA 02/03/2016 gününde oy birliği ile karar verildi.