20. Hukuk Dairesi 2015/5247 E. , 2016/2659 K.
"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar ... ... ve ... ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, dava dilekçesinde sınırlarını bildirdiği ... kasabası, ... mevkiinde bulunan taşınmazın tapuda kayıtlı olmadığını, kazandırıcı zamanaşımı zilyedliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının davacı yararına oluştuğunu iddia ederek, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmüne göre adına tescilini istemiştir.
Yargılama sırasında, husumet ... Belediye Başkanlığına yaygınlaştırılmıştır.
Mahkemece, çekişmeli taşınmazın orijinal kadastro paftasında orman sınırları içinde bırakıldığından zilyeklikle kazanılamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 13/05/2013 gün .../...-... sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; ""Dava, tapulama dışı bırakılan taşınmazın zilyetliğe dayalı olarak tescili istemine ilişkin olup, mahkemece, genel arazi kadastro çalışmalarında Devlet Ormanı olarak tescil harici bırakıldığından zilyetlikle kazanılamayacağı kabul edilerek, yalnızca fen bilirkişi raporu hükme esas alınarak davanın reddine karar verilmişse de, kesinleşen tahdit haritası ile eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasının uygulanması ve taşınmazın orman olup olmadığı ve hukukî durumunu belirleme görevi uzman orman mühendisi bilirkişiye ait olduğu halde, bu konuda uzman olmayan fen bilirkişi tarafından düzenlenen rapor uyuşmazlığın çözümünde yetersiz kalacağından, bu rapora dayanılarak hüküm kurulamayacağı, ayrıca çekişmeli taşınmaz Devlet Ormanı olarak tescil harici bırakıldığından ... ...ne husumet yöneltilmemesinin de doğru olmadığı belirtilerek usulünce orman ve zilyetlik araştırması yapılması"" gereğine değinilmiştir.
Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra, davanın kabulü ile ... ili, ... ilçesi, ... mahallesinde bulunan ve fen bilirkişisi ... ..."in 20/08/2014 tarihli rapor ve ekindeki krokide (A) harfi ile gösterilen 5751, 28 m2"lik alanın davacı ... ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalılar ... ... ve ... ... tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz olan taşınmazın tescili istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde dava tarihinden önce 09.06.1987 tarihinde yapılıp 12.08.1987 - 12.02.1988 tarihleri arasında ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B uygulaması vardır.
Yörede genel arazi kadastrosu işlemi 1957 yılında yapılmış ve sonuçları 07.06.1957 - 06.07.1957 tarihleri arasında ilân edilmiş ve kesinleşmiş, çekişmeli taşınmaz Devlet Ormanı olarak tescil harici bırakılmıştır. Kesinleşme tarihi ile davanın açıldığı tarih arasında 20 yıllık süre geçmiştir.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırma sonucunda çekişmeli taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve adına tescil kararı verilen davacı yararına 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının ... ...ne yükletilmesine, ... ...den harç alınmasına yer olmadığına 02/03/2016 günü oy birliği ile karar verildi.