Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/21580
Karar No: 2017/2201

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2014/21580 Esas 2017/2201 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2014/21580 E.  ,  2017/2201 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla; dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..." in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;

    -KARAR-

    Dava, ehliyetsizlik hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
    Mahkemece,davanın reddine karar verilmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden, davacı ..."nin kayden maliki bulunduğu 1823 ada 220 sayılı parsel üzerindeki 9 numaralı bağımsız bölümü 21.08.2007 tarihinde davalı ..."e satış suretiyle temlik ettiği, adı geçen davalının da, paydaşı olduğu 8234 ada 2 parsel sayılı taşınmazdaki 372/2400 payını aynı tarihli akitle davacı ..."ye satarak devrettiği, bilahare, davacı müşaviri ...in işlemlerin yapıldığı tarihte davacının hukuki ehliyetinin bulunmadığını ileri sürerek eldeki davayı açtığı ,yargılama sırasında davacı ..."nin kısıtlandığı ve kendisine ..."in vasi tayin edildiği anlaşılmaktadır.
    Bilindiği üzere; davranışlarının, eylem ve işlemlerinin sebep ve sonuçlarını anlayabilme, değerlendirebilme ve ayırt edebilme kudreti (gücü) bulunmayan bir kimsenin kendi iradesi ile hak kurabilme, borç (yükümlülük) altına girebilme ehliyetinden söz edilemez. Nitekim Türk Medeni Kanunu"nun (TMK) “fiil ehliyetine sahip olan kimse, kendi fiilleriyle hak edinebilir ve borç altına girebilir” biçimindeki 9. maddesi, şahsın hak elde edebilmesi, borç (yükümlülük ) altına girebilmesi, fiil ehliyetine bağlanmış, 10. maddesi de, fiil ehliyetinin başlıca koşulu olarak ayırtım gücü ile ergin (reşit) olmayı kabul ederek “ayırt etme gücüne sahip ve kısıtlı olmayan bir ergin kişinin fiil ehliyeti vardır.” hükmünü getirmiştir. “Ayırtım gücü” eylem ve işlev ehliyeti olarak da tarif edilerek, aynı yasanın 13. maddesinde “yaşının küçüklüğü yüzünden veya akıl hastalığı, akıl zayıflığı, sarhoşluk yada bunlara benzer sebeplerden biriyle akla uygun biçimde davranma yeteneğinden yoksun olmayan herkes bu kanuna göre ayırt etme gücüne sahiptir.” denmek suretiyle açıklanmış, ayrıca ayırtım gücünü ortadan kaldıran önemli nedenlerden bazılarına değinilmiştir. Önemlerinden dolayı bu ilkeler, söz konusu yasa ile öteki yasaların çeşitli hükümlerinde de yer almışlardır.
    Hemen belirtmek gerekir ki, TMK"nin 15. maddesinde de ifade edildiği üzere, ayırtım gücü bulunmayan kimsenin geçerli bir iradesinin bulunmaması nedeniyle, kanunda gösterilen ayrık durumlar saklı kalmak üzere, yapacağı işlemlere sonuç bağlanamayacağından, karşı tarafın iyiniyetli olması o işlemi geçerli kılmaz. Bu ilke 11.6.1941 tarih 4/21 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında da aynen benimsenmiştir.
    Yukarıda sözü edilen ilkeler ve yasa maddeleri uyarınca; bir kimsenin ehliyetinin tespitinin şahıs ve malvarlığı hukuku bakımından doğurduğu sonuçlar itibariyle ne kadar büyük önem taşıdığı kendiliğinden ortaya çıkar.
    Her ne kadar 6100 s. Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 282. maddesinde belirtildiği gibi bilirkişinin “oy ve görüşü” hakimi bağlamaz ise de, temyiz kudretinin yokluğu, yaş küçüklüğü, akıl hastalığı, akıl zayıflığı, sarhoşluk gibi salt biyolojik nedenlere değil, aynı zamanda bilinç, idrak, irade gibi psikolojik unsurlara da bağlı olduğundan, akıl hastalığı, akıl zayıflığı gibi biyolojik ve buna bağlı psikolojik nedenlerin belirlenmesi, çok zaman hakimlik mesleğinin dışında özel ve teknik bilgi gerektirmektedir.
    Hele ayırt etme gücünün nispi bir kavram olması kişiye eylem ve işleme göre değişmesi bu yönde en yetkili sağlık kurulundan, özellikle ... Kurumu Dördüncü İhtisas Dairesinden rapor alınmasını da gerekli kılmaktadır. Esasen TMK"nun 409/2. maddesi akıl hastalığı veya akıl zayıflığının bilirkişi raporu ile belirleneceğini öngörmüştür.
    Somut olaya gelince;davalının ... Üniversitesi "nce düzenlenen 08.07.2011 tarihli sağlık kurulu raporuna itirazı üzerine ... Kurumu"ndan rapor alınmasına karar verilmiş ise de; davacının ... Kurumu"na sevkine ilişkin verilen ihtarlı kesin süreye uyulmadığı ve böylece ehliyetsizlik iddiasının ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddedildiği görülmektedir.
    Bu durumda,mahkemece ,yukarıda değinildiği üzere ve hükme yeterli olacak nitelikte bir inceleme, irdeleme ve araştırma yapıldığını söyleyebilme olanağı yoktur.Zira,ehliyetsizlik olgusu kamu düzeni ile ilgili olup, gözetilmesi yasa ile hakime yükletilmiş bir görevdir.Başka bir ifadeyle,ehliyetsizlik iddiasının ileri sürüldüğü hallerde bu hususun kamu düzenini ilgilendirmesi nedeniyle mahkemece re"sen dikkate alınması ve incelenmesi zorunludur.Dolayısıyla,davacı yan tarafından kesin süre gereğinin yerine getirilmemesinin hakimin ehliyetsizlik iddiasını kendiliğinden araştırma yükümlülüğünü ortadan kaldırmayacağı tartışmasızdır.
    Öte yandan, dosyada mevcut ... Üniversitesi "nin 08.07.2011 tarihli sağlık kurulu raporunda, davacı ..."nin davaya konu olan tarihte alıcı ve satıcı sıfatıyla yaptığı işler bakımından medeni haklarını tek başına kullanma yönünden engel oluştaracak akli ve ruhi bir rahatsızlığının bulunduğunun belirtildiği,anılan raporun devamında ise;değerlendirilen bu kesitte davacının hastalığının remisyonda olduğunun ifade edildiği anlaşılmaktadır.Ne var ki,söz raporun kendi içerisinde açıklık taşımadığı ,çelişki arzettiği, davacının işlem tarihlerinde ehliyetli olup olmadığını tereddütsüz şekilde açıklığa kavuşturmadığı ve bu itibarla ,hüküm kurmaya elverişli bulunmadığı açıktır.
    Hal böyle olunca,davacı ..."ye ait doktor raporları ,hasta müşahade kağıtları ve reçetelerle birlikte tüm dosyanın ... Kurumu Dördüncü İhtisas Dairesi"ne gönderilmesi,işlemlerin yapıldığı 21.08.2007 tarihi itibariyle davacının ehliyetli olup olmadığının saptanması bakımından rapor alınması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken,eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir.
    Davacının temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle, hükmün açıklanan nedenlerle (6100 sayılı Yasa"nın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK."nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 27.04.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi