3. Hukuk Dairesi 2016/6755 E. , 2017/2848 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, davalı ile abonelik sözleşmesi imzalandığı halde bir kısım enerji tüketim bedeli faturası ödenmemiş olmakla tahsili için başlatılan takibe vaki haksız itirazın iptali ile inkar tazminatının tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, borcun kiracıya ait olması, ayrıca BK.nun 125. maddesi uyarınca 10 yıllık zamanaşımı süresinin geçmiş olması nedeniyle davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dairemizin 14.06.2012 tarih 2012/11410 E. - 2012/15233 K. sayılı bozma ilamıyla; “...Mahkemece; öncelikle davalıya ait abone dosyası ilgili kurumdan getirtilerek, davanın 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında kalıp kalmadığının, dolayısıyla Tüketici Mahkemesinde bakılması gerekip gerekmediği gözetilmelidir. Görev, kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında dikkate alınır. Davalının mesken abonesi olduğu belirlenirse 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 4.maddesi gereği Tüketici Mahkemesinin görevli olduğu gözetilerek, görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru değildir...”gerekçesiyle bozulmuştur.
Mahkemece bozma ilamına uyularak, yeniden yapılan yargılama sonunda, kiralananın ikametgah olarak kullanıldığı iddia edilmesine rağmen işyeri olarak "Çankaya Radio TV" tarafından kullanıldığı hususunda ihtilaf bulunmadığından görevli olduğu kanaatine varılarak, denetime elverişli bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-)Taraflar arasındaki uyuşmazlık abone sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili istemine ilişkindir.
Zamanaşımı, alacak hakkının belli bir süre kullanılmaması yüzünden dava edilebilme niteliğinden yoksun kılınmasını ifade eder. Zamanaşımı, maddi hukuktan kaynaklanan bir def’i ve savunma aracı olup, yazılı yargılama usulüne tabi davalarda cevap süresi içerisinde ileri sürülmelidir.
Zamanaşımı def’inin yukarıda belirtilen süre geçtikten sonra ileri sürülmesi, savunmanın genişletilmesi anlamına gelir. Genişletilmiş olan bu savunmaya, davacı tarafça (açık veya zımni) izin verilmediği takdirde, zamanaşımı def’i incelenemez.
Somut olayda davalı vekili, süresinden sonra verdiği cevap dilekçesinde zamanaşımı def"inde bulunmuş, davacı ise ilk celsede tebliğ aldığı cevap dilekçesini inceleyip beyanda bulunmak ve delillerini bildirmek üzere süre talep etmiş, sunmuş olduğu delil dilekçesinde de zamanaşımı define karşı durmamıştır. Mahkemece bu hususta olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemiştir.
Zamanaşımı def"i, davanın esası hakkında her türlü muameleye manidir. Bu sorun halledilmeden davanın esası incelenemez. (11.01.1940 tarih ve 17/70 sayılı İçtihat Birleştirme Kararı)
Davalı tarafından ileri sürülen zamanaşımı def"i konusunda olumlu ya da olumsuz bir karar verilmeden işin esasının incelenmesi usul ve yasaya aykırıdır.
Hal böyle olunca; zamanaşımı def"i hususunda olumlu ya da olumsuz bir sonuca ulaşılmadan, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde davanın esasına dair hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı görülmüş, bu husus bozmayı gerektirmiştir.
2-)Bozma nedenine göre davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1.bentte açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA , 2. Bentte açıklanan nedenle davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 09.03.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.