Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/15753
Karar No: 2019/1946
Karar Tarihi: 26.02.2019

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2018/15753 Esas 2019/1946 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2018/15753 E.  ,  2019/1946 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonucunda Mahkemece verilen asıl ve birleşen davanın kabulüne dair kararın davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairenin 04.10.2018 tarihli ve 2017/8575 Esas, 2018/16778 Karar sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmişti. Davalı ... vekili tarafından süresinde kararın düzeltilmesi istenmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
    KARAR

    Asıl ve birleşen dosya dava dilekçelerinde, davacıların ..."da kurulu Mazbut ..... Ağa Bini ... Vakfı"nın galle fazlasına müstahak vakıf evladı olduklarının tespiti istenmiş; Mahkemece, asıl ve birleşen davanın kabulü ile davacıların galle fazlasına müstehik vakıf evladı olduklarının tespitine karar verilmiştir.
    Davanın kabulüne dair verilen kararın davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 04.10.2018 tarihli ve 2017/8575 Esas, 2018/16778 Karar sayılı ilamı ile onanmasına dair kararının davalı ... vekili tarafından düzeltilmesi istenildiğinden dosya yeniden incelenmiştir.
    Dava, vakfın gelir fazlasından faydalanma amacına yönelik galle fazlasına müstehak vakıf evladı olduğunun tespiti istemine ilişkindir.
    5737 sayılı Vakıflar Yasası’nın 3. maddesine göre mazbut vakıflar, bu kanun uyarınca Genel Müdürlükçe (...) yönetilecek ve temsil edilecek vakıflar ile mülga 743 sayılı Türk Kanunu Medenisi"nin yürürlük tarihinden önce kurulmuş ve 2762 sayılı Vakıflar Kanunu gereğince Vakıflar Genel Müdürlüğünce yönetilen vakıflar olarak tanımlanmıştır.
    Vakıflar Kanunu ve Vakıflar Yönetmeliği"ne göre, galle fazlası evlada şart kılınan mazbut ve mülhak vakıflarda vakfedenin soyundan gelen ve bu nedenle vakfın gelirinden (gallesinden) yararlanma hakkına sahip olan kişiler için öncelikle dava açılması ve bu haklarının dava ile tespit edilmesi aranmıştır. Uygulamada bu dava, vakıflarda evladiye davaları, vakıf evladı ya da galleye müstehak evlat olduğunun tespiti davası şeklinde isimlendirilmiştir. Belirtmek gerekir ki vakıf evladı kavramı daha çok, vakfedenin çocukları ya da alt soyundan gelenler için kullanılan bir kavram olup, vakfedenin akrabaları ya da vakıftan yararlanan ismi ile belirtilmiş kişileri kapsamamaktadır.
    Vakfın geliri üzerinde hak sahibi olduğuna ilişkin davayı, vakfiye uyarınca galleden yararlanma hakkı olan, yani vakfeden ile soy bağı olan ya da soy bağı olmasa bile galleden kendisine pay özgülenen diğer kişiler açabilir.
    Galle fazlası evlada şart kılınan vakıflarda galle fazlasının alınabilmesi için açılan davada öncelikle vakfeden ile soybağının ispatlanması, sonra da vakfiyede öngörülen şartların gerçekleşmesi gerekir. Yani bu tür davalarda incelenecek ilk husus; davacılar ile vakfeden arasında iddia edildiği üzere kan bağı yolu ile soybağı mevcut olup olmadığı, eğer soybağı kurulabiliyorsa ikinci aşamada vakfiyelerde galle fazlası için öngörülen şartların somut olayda davacılar yönünden gerçekleşip gerçekleşmediğinin araştırılması olacaktır.
    Bir vakfın evladı olunabilmesi için vakfın kurucusuna kadar soy bağının götürülmesi zorunlu olmayıp, daha önceden kesinleşmiş mahkeme kararı ile evlat olduğuna karar verilen kişilerle veya 1943 tarihli Yargıtay İçtihatı Birleştirme Kararına göre tevliyeti evlada bırakılan vakıflarda mütevellilik yapan kişilerle yöntemince kanbağı ilişkisinin kurulması yeterlidir.
    6100 sayılı HMK"nin 303. maddesine göre; bir davaya ait şekli anlamda kesinleşmiş olan hükmün, diğer bir davada maddi anlamda kesin hüküm oluşturabilmesi için, her iki davanın taraflarının, dava sebeplerinin ve ilk davanın hüküm fıkrası ile ikinci davaya ait talep sonucunun aynı olması gerekir.
    Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden, dava konusu ... Vakfı"nın 9 Zilhicce 1208 H./8 Temmuz 1794 M. tarihli vakfiyesinde; "... baki kalan gallesi madam ki hayâtda oldukça kendim mutasarrıf olub kimesne mâni olmaya. Bi emrillahi te"âla dar-ı dünyâdan dâr-ı bekaya irtihâl eylediğimde evlâd-ı zukûrum beyninde ale"l-iştirâki"s-seviyy taksim oluna. Evlâd-ı zukûrumdan biri fevt oldukda hissesi evlâd-ı zukûruna verile. Evlâd-ı zukûru kalmaz ise yine evlâd-ı zukûrum beynlerinde taksim oluna ve ba"de vefâtihim batnen ba"de batnin evlâd-ı zukürleri ve evlâd-ı zükûr evlâdları mutasarrıf olalar ve bade"l-inkırâz evlâd-ı inasım ve evlad-ı inasım evlâdları mutasarrıf olalar ve ba"de"l-inkırâz akrabalarım mutasarıf olalar ve ba"de"l neuzu billahi min kahri"l-Feyyâz vucûh-ı birre sarf oluna ..." şeklinde düzenlenerek galle fazlası hayatta iken vakıfın kendisine, ölümü ile birinci batında yer alan vakıfın öz erkek çocukları “evlâd-ı sulbiyye”, arasında eşit olarak taksimi, ölen erkek evladın payı kendi erkek evlatlarına (ikinci batın), erkek evladı kalmaz ise vakıfın birinci batında yer alan diğer erkek evlatları arasında taksim olunması, bunların da vefat etmesi sonrası batın şartı ile erkek evlada ve erkek evladın evlatlarına (kız-erkek), erkek evladın soyunun kesilmesi halinde kız evlatlarına ve kız evladın evlatlarına şart kılındığı, özetle galle fazlası ilk iki batından sonra erkek evladın kız-erkek evlatları arasında batın şartı (ön kuşakta sağ vakıf evladı varsa sonraki kuşakta bulunan evladın hak sahibi olmaması kuralı) ile evlada bırakıldığı, asıl ve birleşen dosya davacılarının aynı batında yer aldıkları, birleşen dosya davacısı Ertuğrul"un amcası Fuat oğlu 1938 doğumlu Abdullah Doğan"ın yaşadığı ve davacılara göre ön batında yer aldığı, ... oğlu Uğur Karaoğlu hakkında verilen ve kesinleşen vakfın galle fazlasına müstehak vakıf evladı kararının, dosya tarafların farklı olması nedeni ile incelemeye konu dosya yönünden kesin hüküm oluşturmayacağı da dikkate alınarak davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde kabulü doğru görülmediğinden hükmün bozulması gerektiği anlaşıldığından onama kararının kaldırılarak hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin karar düzeltme itirazlarının kabulü ile Dairemizin 04.10.2018 tarihli ve 2017/8575 Esas, 2018/16778 Karar sayılı onama ilamının KALDIRILMASINA, yerel mahkeme hükmünün açıklanan nedenlerle 6100 Sayılı HMK"nin Geçici 3.maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, HUMK"un 442/1 maddesi gereğince aynı mahkeme ilamı ile ilgili bir defadan fazla karar düzeltme isteğinde bulunulamayacağından ilama karşı karar düzeltme yolu kapalı bulunduğuna, peşin harcın istek halinde karar düzeltme isteyen davalı ... Müdürlüğüne iadesine, 26.02.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi