19. Hukuk Dairesi 2018/2881 E. , 2019/5290 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının, bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda, ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, davacı ile davalı arasındaki sözleşme gereğince davalıya kredi kartı verildiğini, davalının kredi kartı borcunu ödememesi üzerine hesap kat edilerek davalı aleyhine Mersin 7. İcra Müdürlüğü"nün 2009/10971 E. sayılı takibinin başlatıldığını, borçlunun takibe itiraz ettiğini ve takibin durdurulduğunu ileri sürerek itirazın iptalini ve davalının %40"tan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, kredi kartı limitinin 5.000 TL olmasına rağmen kendisine 23.181,49 TL borç çıkarıldığını, ana para, faiz ve ferilerin fahiş hesaplandığını, bu miktar borcu olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davalının bankadan almış olduğu kredi kartı ile harcama yaptığı, yapılan harcamadan dolayı 24.646,61 TL borcunun olduğu ve borcunu ödemediği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş, hükmün davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 13. Hukuk Dairesi"nin 2013/11394 E. ve 2013/14749 K. sayılı 11.07.2012 tarihli kararı ile; Hükme esas alınan ek raporda; 28.08.2009 tarihli ihtarnamede belirtilen toplam borç olan 29.262,50 TL"nın esas alındığı ancak bu borca ulaştıran kalemlerin tek tek hesaplanmadığından O halde mahkemece konusunda uzman yeni bir bilirkişiden denetlenebilir bir rapor alınarak, buna göre karar verilmesi gerekirken; yetersiz ek rapora dayanarak davanın kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesi ile bozulmuştur.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davalı aleyhine yapılan takipte istenen miktarların yerinde olduğunun tespit edildiği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dairemizin 2016/715 E. 2016/7642 K. sayılı 27.04.2016 tarihli ilamıyla; “Mahkemece bilirkişiden kök ve ek rapor alınarak ek rapora göre karar verilmiştir. Ancak bilirkişinin kök ve ek raporları birbirleriyle çelişkili olup, ek raporda çelişki konusunda herhangi bir açıklamada bulunulmamıştır. Bilirkişi konusunda uzman olmadığı gibi, ayrıca bilirkişi tarafından banka kayıt ve defterleri üzerinde yerinde inceleme yapılmamış, dosya üzerinden inceleme ve değerlendirme sonucu rapor düzenlenmiştir. Düzenlenmiş olan raporlar bu haliyle yetersizdir. Mahkemece bankacılık konusunda uzman, yeni bir bilirkişiye dosya tevdi edilerek banka kayıt ve defterleri üzerinde de inceleme yaptırılmak suretiyle, davalının bilirkişi raporuna karşı itirazları dikkate alınmak suretiyle gerekçeli ve denetime elverişli rapor düzenlettirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir” gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, davanın kabulüne, Mersin 1. İcra Müdürlüğü"nün 2009/10971 E. sayılı takip dosyasında davalının vaki itirazının iptaline, takibin devamına, asıl alacak miktarı olan 24.646,61 TL"nin %20"si olan 4.929,32 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davalının aşağıda belirtilen bozma nedeni dışındaki sair temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava, itirazın iptali davası olup itirazın iptali davaları icra takibine sıkı sıkıya bağlı dava türlerindendir. Davacı, icra takip talebinde 24.646,61 TL asıl alacak, 5.151,54 TL akdi/gecikme faizi, 1.403,49 TL temerrüt faizi, 96,96 TL faizin gider vergisi, 85,64 TL ihtar gideri olmak üzere toplam 31.384,24 TL alacağın tahsili isteminde bulunmuştur. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi kök raporunda yapılan hesaplamada, asıl alacak miktarının 28.199,92 TL olarak kabul edilerek, bu asıl alacağın faiz, vergi ve fon giderinin alınarak 1.544,44 TL banka alacağının asıl alacağa eklendiği, buna göre bulunan toplam 29.744,36 TL asıl alacak üzerinden temerrüt faizi hesaplandığı anlaşılmıştır. İcra takip talebinde ise alacak miktarı 24.646,61 TL olarak talep edilmiş olup, taleple bağlı kalınarak asıl alacak dışındaki akdi/gecikme faizi, temerrüt faiz miktarı ve BSMV miktarını bu asıl alacak üzerinden yapılacak olan inceleme ve hesaplama sonucu belirlenmesi gerekir. Mahkemece bilirkişiden ek rapor alınarak taleple bağlılık ilkesi gözetilerek yukarıda belirtilen şekilde hesaplama yapılması istenilip alınacak ek rapor doğrultusunda inceleme ve değerlendirme yapılıp sonucuna göre karar verilmesi gerekir. Kabule göre de bilirkişi raporunda belirtilen akdi ve temerrüt faiz miktarlarının takip talebindeki miktarlardan daha düşük olduğunun gözetilmemesi de doğru görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle mahkeme kararının BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 25/11/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.