Esas No: 2008/10901
Karar No: 2009/293
Karar Tarihi: 19.03.2009
Haksız Tahrik - Töre Saikiyle Kasten Öldürme - Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2008/10901 Esas 2009/293 Karar Sayılı İlamı
1. Ceza Dairesi 2008/10901 E., 2009/293 K.
1. Ceza Dairesi 2008/10901 E., 2009/293 K.
- HAKSIZ TAHRİK
- TÖRE SAİKİYLE KASTEN ÖLDÜRME
- 5237 S. TÜRK CEZA KANUNU [ Madde 81 ]
- 5237 S. TÜRK CEZA KANUNU [ Madde 82 ]
"İçtihat Metni"
Gülşenl kasten öldürmekten, kardeşi Yükseli de öldürmeye tam de-recede teşebbüsten ve izinsiz silah taşımaktan sanık Fuat"ın yapılan yar-gılanması sonunda: Hükümlülüğüne ilişkin (Alanya Birinci Ağır Ceza Mah-kemesi)"nden verilen 02.05.2006 gün ve 72/110 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi sanık müdafii tarafından istenilmiş ve hüküm kısmen re"sen de temyize tabi bulunmuş olduğundan, dava dosyası C.Başsavcılığı"ndan teb-liğname ile Dairemize gönderilmekle incelendi ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın suçlarının sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde 6136 sayılı Yasa"ya aykınlık suçunun niteliği tayin, takdire ilişen cezayı azaltıcı sebebinin niteliği
takdir kılınmış, savunması inandıncı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dos-yaya göre verilen hükümlerde bozma nedenleri dışında isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin eksik soruşturmaya, öldürme suçundan kurulan hüküm yönünden haksız tahrik hükmünün uygulanması gerektiğine yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Oluşa ve dosya içeriğine göre; mağdure-kablan Yükselin sanığın kız kardeşi, maktule Gülşenln ise Yükselin kızı olduğu, evli olan maktule Gülşenln daha önce Hatay İli Kırıkhan İlçesi"nde, maktulenin annesi ve babasının ise Alanya"da ikamet ettikleri, maktulenin kocasını aldattığı yönünde dedikodular çıkması üzerine her iki aile arasında geçimsizlik başladığı ve aileler arasındaki ilişkilerin tamamen koptuğu, maktulenin ailenin namus ve şerefini eksilten davranışlarda bulunmakla suçlandığı, maktulenin anne ve babasının 2003 yılı Ocak ayı içerisinde kızlarını Kırıkhan"dan Alanya"ya getirdikleri, Kırıkhan"dan ayrılırken sanığın maktulenin içinde bulunduğu aracın önüne çıkarak yolunu kestiği, ısrarla maktule ile görüşmek ve vedalaşmak istediğini söylediği, ancak maktulenin babasının sanığın niyetinin kötü olduğunu anlaması üzerine araca yaklaştırılmadığı, maktule Alanya"ya getirildikten bir müddet sonra kocası Zekeriya"nın da Kırıkhan"ı terk ederek eşinin yanına geldiği ve birlikte yaşamaya başladıkları, maktule hakkında dedikoduların çıktığı tarihte sanığın onu öldürmeye karar verdiği, aradan yaklaşık bir yıl geçmesine karşın bu kararında ısrar ederek caymadığı, sanığın ise çalışmak bahanesiyle Alanya"ya gelerek ablası mağdure Yükselin evinde kalmaya başladığı, bir süre sonra Kırıkhan"a giden sanığın bu kez suçta kullanacağı bıçağı da tedarik ederek, olaydan birkaç gün önce tekrar Alanya"ya döndüğü ve aynı şekilde ablası Yükselin evinde kalmaya başladığı, olay günü akşamı saat 23.00 sıralarında maktulenin kocası Zekeriya"nın işe gittiği, evdekilerin saat 03.00 sıralarına kadar birlikte oturup sohbet ettikleri ve daha sonra uyumak üzere odalarına çekildikleri, saat 06.00 sıraları sanığın, maktulenin kaldığı odaya girerek ailenin namusunu kurtarmak (töre) saikiyle hamile olduğunu ve doğumuna az bir süre kaldığını bildiği uyumakta olan maktuleye bıçakla dördü ayrı ayrı öldürücü olmak üzere dokuz ayrı yerinden vurarak tasarlayarak öldürdüğü;
Maktulenin inleme seslerini doğum sancısı olarak algılayan annesi Yükselin kızının kaldığı odaya girmesi ve sanığın maktuleye bıçakla vurduğunu görmesi üzerine bağırarak yardım istediği ve sanığa sarılarak engel olmaya çalıştığı, bunun üzerine sanığın suçun işlenmesini kolaylaştırmak ve delillerini ortadan kaldırmak maksadıyla ablası magdurenin koluna bıçakla vurmak suretiyle kapının önüne çökmesini sağladığı ve sol omuz, sol lomber ve sol gluteal bölgelerinden olmak üzere mağdureyi bıçakladığı, magdurenin ince bağırsak yaralanması nedeniyle hayati tehlike geçirdiği, sanığın evdeki diğer bireylerin gürültüye uyanıp olayın meydana geldiği odaya gelmelerinden önce kaçıp gittiği olayda;
1-) Sanık hakkında maktule Gülşenl tasarlayarak öldürme suçundan kurulan hüküm yönünden;
Sanığın maktule Gülşen"e yönelik eyleminin; gebe olduğu bilinen bir kadını, kendini savunamayacak durumda olan bir kişiyi, tasarlayarak ve töre saikiyle öldürme suçlarını oluşturduğu ve 5237 sayılı TCK"nın 82/1-a, e, f, k maddesi kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, lehe yasa karşılaştırılmasında 765 sayılı TCK"nın 450/4 ve 59. maddeleri uyarınca verilen ceza miktarı ile, 5237 sayılı TCK"nın 82/1-a, e, f, k ve 62. maddeleri uyarınca verilebilecek ceza miktarı aynı ise de, mahkumiyetin yasal sonucu olarak, 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesi, 765 sayılı TCK"nın 31 ve 33. maddelerine göre sanık lehine olduğundan, 5237 sayılı TCK"nın 82/1-a, e, f, k, 62 ve 53. maddeleri uyarınca cezalandırılmasına karar verilmesi yerine, yazılı şekilde 765 sayılı TCK"nın 450/4, 59, 31 ve 33. maddeleri uyarınca karar verilmesi,
2-) Sanık hakkında öz kardeşi mağdure-katılan Yükseli öldürmeye teşebbüs suçundan kurulan hüküm yönünden;
a-) Sanığın eylemi, öldürme suçunun işlenmesini kolaylaştırmak ve delillerini ortadan kaldırmak amacıyla öldürmeye teşebbüs suçunu oluştur-duğundan, 765 sayılı TCK"nın 450/7-9, 62, 59, 31, 33. maddeleri ile 5237 sayılı TCK"nın 82/1-d, h, 35, 62 ve 53. maddelerinin olaya uygulanması sonuçlarının karşılaştırılması, lehe yasanın belirlenmesi ve uygulamanın ona göre yapılması gerektiğinin düşünülmemesi,
b-) Kabule göre de; 765 sayılı TCK"nın 449, 62. maddeleri uyarınca tayin olunan cezanın, aynı Yasa"nın 448, 62. maddeleri uyarınca verilecek
cezadan az olmaması gerektiğinden, ceza adaletinin sağlanması bakımından 765 sayılı TCK"nın 449, 62. maddeleri uyannca tayin olunan cezanın asgari 16 yıl olması gerektiğinin gözetilmemesi,
3-) 6136 sayılı Yasa"ya aykırılık suçundan kurulan hüküm yönünden;
a-) Lehe yasanın belirlenmesinde 5237 sayılı TCK"nın 50. maddesinde belirtilen seçenek yaptırımların uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması,
b-) Hüküm tarihinden sonra yürürlüğe giren 5728 sayılı Yasa"nın 562. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 231. maddesi uyannca, sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
4-) Sanık hakkında tasarlayarak öldürme suçundan verilen müebbet hapis cezası yanında, öz kardeşini öldürmeye teşebbüs ve 6136 sayılı Yasa"ya aykırılık suçlanndan verilen muvakkat hürriyeti bağlayıcı cezalann 765 sayılı TCK"nın 73. maddesi uyannca toplanması sırasında her bir süreli hürriyeti bağlayıcı ceza yönünden ayn ayn hücrede bırakılma süresi belirlenmesi ge-rektiği düşünülmeden toplam tek bir hücre süresine hükmedilmesi,
Yasaya aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, kısmen re"sen de temyize tabi bulunan hükümlerin tebliğ-namedeki düşünce hilafına (BOZULMASINA), sanık hakkında öz kardeşi mağdure-katılan Yükseli öldürmeye teşebbüs suçundan kurulan hüküm yö-nünden, CMUK"nın 326/son maddesi uyannca ceza miktarı itibariyle kazanılmış hakkının saklı tutulmasına 30.01.2009 gününde oybirliği ile karar verildi.
Bozmayı gerektirmiş, katılanlar vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı (BOZULMASINA), 19.03.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.