Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/16900
Karar No: 2017/2972
Karar Tarihi: 13.03.2017

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2015/16900 Esas 2017/2972 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2015/16900 E.  ,  2017/2972 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I


    Davacı, davalı kurumun elektrik direğindeki bozukluk nedeniyle kendisine ait 16 adet keçi ve 1 çoban köpeğinin elektrik akımına kapılarak telef olduklarını ileri sürerek,fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere toplam 5.700 TL zararının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı , husumetin dava dışı ....’a yöneltilebileceğini ve davanın husumetten reddi gerektiğini; esas yönünden ise,direk dikilmesine ilişkin insiyatifin ...."ta olduğunu, kendilerinin bakım yükümlülüğünü yerine getirdiğini, asıl kusurlu tarafın davacı olduğunu, olay yerinde demir direğe temas eden tarla çitlerinin bulunduğunu, direklerde tehlike uyarısının bulunduğunu, davacının hayvanlarını bilerek direğe temas ettirmesinin kendi kusuru olduğunu savunarak; davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece; davanın kabulü ile; 6.000-TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş,hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, kusursuz sorumluluğa dayalı tazminat istemine ilişkindir.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-TBK"nun 51/1(BK"nun 43/1)maddesinde "Hâkim, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirler."hükmü getirilmiştir.
    Bununla birlikte,6098 sayılı yeni Türk Borçlar Yasası’nın 69’uncu ve önceki 818 sayılı Borçlar Yasası’nın 58’inci maddelerinde “bir binanın veya diğer yapı eserlerinin malikleri, bunların yapımındaki bozukluklardan veya bakımındaki eksikliklerden” sorumlu ve bir kusurları söz konusu olmaksızın “doğan zararı gidermekle yükümlü” tutulmuşlardır. Bu sorumluluğa öğretide “kusursuz sorumluluk” veya daha geniş tanımıyla “kusura dayanmayan nesnel sebep sorumluluğu” denilmektedir. Burada malike kurtuluş kanıtı sunma olanağı tanınmamıştır. Malik, ancak illiyet bağını kesen sebeplerin (mücbir sebep, zarar görenin tam kusuru, üçüncü kişinin ağır kusuru gibi ) varlığı durumunda sorumluluktan kurtulabilir.
    Sorumlu kişi veya işletmenin, kusurlu olup olmaması, özen ödevini yerine getirip getirmemesi, işletme veya nesnede (şeyde) bir bozukluk veya noksanın bulunup bulunmaması, meydana gelen zararın tazmin borcu yönünden bir etkiye sahip değildir. Zira bunların sebep oldukları zararlarda, kusurun bulunup bulunmadığı ya da rolünün olup olmadığının çoğu zaman bilinemediği veya ispat edilemediği gibi, sorumlu kişi veya işletme, her türlü özeni gösterse, gözetim ve denetim ödevini yerine getirse, gerekli bütün tedbirleri alsa bile, gene çoğu zararın meydana gelmesini önlemek mümkün değildir. Bu sebeple sorumluluğunun bağlandığı olgu ile zarar arasında uygun illiyet bağı kurulduğu zaman, sorumluluk da gerçekleşmiş olacağından, bu işletme veya nesnelerin sahip veya işletenleri, bunların sebep oldukları zararı gidermek zorundadır.
    Bina veya yapı eseri malikinin sorumluluğunu ortadan kaldıran, bir başka deyişle, zarar ile yapımdaki bozukluk ve özen eksikliği arasında uygun “nedensellik bağı”nı kesen nedenler ise mücbir sebep, zarar görenin tam kusuru ve üçüncü kişinin ağır kusuru olarak belirlenmiştir.
    Buna göre,elektrik İletim direkleri de maddede belirtilen imal olunan şey kapsamında olduğundan, elektrik İletim direklerinin sahibi bu tesisin korunmasından, bu bağlamda bakım eksikliğinden doğan zarardan kusursuz olarak sorumludur.
    Dosya kapsamından,mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda davalı kurumun davaya konu arızanın meydana geldiği AG enerji nakil hattının işletme ve bakımından sorumlu olduğu,bu nedenle mevzuat gereği gerektiği gibi iletken bağı ile iletkenin izalatöre bağlanmamasından dolayı sorumlu olduğu,her ne kadar demir direkte koruma topraklaması önlemini almış olsa da toprak arızası durumunda şebeke elektriğini kesecek koruma düzenini gerektiği gibi yapmadığı belirtilerek davalının kusurlu olduğunun belirtildiği; ancak davacının meydana gelen olayda kusuru bulunup bulunmadığı yönünden ise, hükme esas almaya yeter nitelik ve nicelikte bir inceleme ve değerlendirme yapılmadığı anlaşılmaktadır.
    Somut olayda;davacıya ait hayvanların olay tarihi olan 08.04.2014 tarihinde davalı kurumun işletme ve bakım sorumluluğu altında olan demir direkteki iletkenin izalatörden düşmesi neticesinde orada bulunan iletken demir direğe temas ettiği ve hattaki elektrik akımı neticesinde de davacıya ait 16 adet keçi ile 1 adet çoban köpeğinin telef olduğu dosya kapsamında yer alan davalı kurum görevlileri tarafından tutulan 08.04.2014 tarihli tutanak ve savcılık dosyasında alınan tanık beyanları ve tüm dosya kapsamı ile sabittir.
    Mahkemece mahallinde inşaat ve elektrik -elektronik bilirkişilerin katılımı ile icra edilen keşif neticesinde alınan 03.03.2015 tarihli bilirkişi heyet raporu ile 19.03.2015 tarihli veteriner bilirkişi raporu hükme esas alınmak suretiyle davanın kabulüne karar verildiği görülmektedir. ../..
    Ne var ki,zararın kapsamını tayinde,zarar gören davacının da telef olan hayvanlarını doğru ve uygun şekilde bakım ve gözetim yükümlülüğü bulunduğu gözetilerek,davacının da davaya konu edilen zararın meydana gelmesinde kusurunun bulunup bulunmadığı araştırılıp tartışılmalıdır.
    Zira; TBK"nın 52/1. (BK m.44/1) maddesi gereğince; Zarar gören, zararı doğuran fiile razı olmuş veya zararın doğmasında ya da artmasında etkili olmuş yahut tazminat yükümlüsünün durumunu ağırlaştırmış ise hakim, tazminatı indirebilir veya tamamen kaldırabilir.
    Her ne kadar, mahkemece,davacının hayvanlarının telef olması nedeniyle oluşan tüm zararlarının davalı tarafça tazminine karar verilmiş ise de, zararın meydana gelmesinde ve artmasında davacının müterafik kusuru olup olmadığı, somut olayda müterafik kusur indirimi yapılıp yapılamayacağı hususu üzerinde hiç durulmamıştır.
    Hal böyle olunca, mahkemece; yukarıda ifade edilen yasa hükümleri ve açıklamalar dikkate alınmak suretiyle davacının hayvanlarının telef olması nedeniyle uğradığı zarar yönünden zararın meydana gelmesinde ya da artmasında müterafik kusurunun bulunup bulunmadığı yönünden inceleme ve değerlendirme yapılarak,davacının müterafik kusuru var ise TBK"nın 52/1.maddesi gereğince hesaplanan tazminat miktarından müterafik kusur indirimi yapılarak, hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, tüm bu hususlar göz ardı edilerek, eksik inceleme ile yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, bu husus bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine; ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK"nun 428.maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 13.03.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi