(Kapatılan)16. Hukuk Dairesi 2017/2221 E. , 2021/1887 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : KADASTRO TESPİTİNE İTİRAZ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında, ... İlçesi ... Köyü çalışma alanında bulunan 118 ada 166 parsel sayılı 23.123,43 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle, davalı ... adına tespit edilmiştir. Davacılar ... ve ..., kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak, çekişmeli taşınmazın bir kısmının adlarına tescili istemiyle dava açmışlardır. Mahkemece verilen önceki tarihli hüküm, Dairemizin 07.03.2013 tarih ve 2013/1670 Esas, 2013/1752 Karar sayılı ilamı ile, “mahallinde yeniden keşif yapılıp davacı tarafın dava konusu ettiği taşınmazın duraksamasız belirlenmesi, bundan sonra husumet yönünden ya da davanın esası yönünden değerlendirme yapılarak sonucuna göre karar verilmesi” gereğine değinilerek bozulmuştur. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, çekişmeli 118 ada 166 parsel sayılı taşınmazın 17.11.2016 tarihli fen bilirkişi kurulu rapor ve eki krokisinde (B) harfi ile gösterilen 19.906,91 metrekare yüzölçümlü yerin ifrazı ile 118 ada son parsel numarası verilmek suretiyle tarla vasfıyla taşınmazın toplam miktarı 80 hisse kabul edilerek; ... hissesi 40 hisse kabul edilerek mirasçıları olan; ..."a 10 hisse, ..., ..., ..., ... ..."a 6’şar hisse oranında adlarına iştirak halinde mülkiyet hükümlerine göre tespit ve tesciline, ... hissesi 20 hisse kabul edilerek mirasçıları olan; ..."e 5’şer hisse oranında adlarına iştirak halinde mülkiyet hükümlerine göre tespit ve tesciline,..."e 20 hisse oranında adına müşterek mülkiyet hükümlerine göre tespit ve tesciline, aynı raporda (B) harfi ile gösterilen 19.906,91 metrekare yüzölçümlü yerin ifrazından sonra (A) harfi ile gösterilen 3.216,52 metrekare yüzölçümlü yerin ada ve parsel numarası değişmeksizin tespit gibi tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, çekişmeli 118 ada 166 parsel sayılı taşınmazın davacılardan ...’in dedesi ..’in zilyetliğinde olduğu, kök muris ...’ın sağlığında çekişmeli parsel içindeki bir kısım yeri ...’e bağışladığı, ...’ın ölümüyle kendisine bağışlanan yerin davalı ... tarafından kullanıldığı, ..."a ait kısmın ise ölümü ile mirasçıları ..., ..., ... ve ...’e kaldığı, mirasçılardan ... ve ...’nin hisselerini davacı ...’a sattıkları, mirasçılardan ... ve ...’ in hisselerini davacı ...’e bağışladıklarına dair bilgi ve beyan olmadığı kabul edilmek suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuştur. Ne var ki, taşınmaz başında yapılan keşifte alınan beyanlar, taşınmazın öncesinin kime ait olduğu, zilyetliğin ne zamandan beri ve ne şekilde kim tarafından sürdürüldüğü, taşınmazın öncesi davacı ...’in dedesi ...’a ait ise ... tarafından taşınmazın tamamının ya da bir kısmının davalı ...’nın murisi Yaşar’a bağışlanıp bağışlanmadığı hususlarını açıklama yönünden soyut ve yetersiz olup, söz konusu mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarına dayanılarak hüküm kurulması usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır.
Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için Mahkemece mahallinde, yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişi ve taraf tanıkları ile fen bilirkişinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı; yapılacak bu keşifte dinlenilecek yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından, taşınmazın geçmişte ne durumda bulunduğu, kime ait olduğu, kimden kime nasıl intikal ettiği, kim tarafından ne zamandan beri ve ne suretle kullanıldığı, taşınmazın davacı ...’in dedesi ...’e ait olduğunun belirlenmesi halinde ... tarafından taşınmazın davalının murisi...’ e bağışlanıp bağışlanmadığı, bağışlanmış ise bağışın hangi tarihte yapıldığı ve taşınmazın tamamının mı yoksa bir bölümünün mü bağışlandığı, bu bağıştan sonra kullanımın tamamen davalı yanda olup olmadığı hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, yerel bilirkişi ve tanık sözleri arasında doğabilecek çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle yöntemince giderilmeye çalışılmalı; tespite aykırı sonuca ulaşılması halinde tüm tespit bilirkişileri tanık sıfatıyla dinlenilerek aykırılıkların giderilmesine çalışılmalı; çelişkilerin giderilememesi halinde hangi beyana ne sebeple üstünlük tanındığı gerekçeli kararda tartışılıp açıklanmalı; somut olayın özelliğine göre, taşınmazın bağış tarihi ile tespit tarihi arasında 20 yıllık sürenin geçmesi halinde bu sürede zilyetlik ile kazanımın da mümkün olduğu gözönünde bulundurulmalı ve bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar gözetilmeksizin eksik araştırma ve inceleme ile yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olduğu gibi, kabule göre de; davalı ...’a bırakılan ve fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen taşınmaz bölümünün çekişmeli taşınmazın tam ortasında kalması sebebiyle kullanımı mümkün olmayacak şekilde hüküm kurulması da isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davalıya iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02.03.2021 gününde oybirliği ile karar verildi.