22. Ceza Dairesi 2015/19143 E. , 2016/279 K.
"İçtihat Metni"
Tebliğname No : 2 - 2015/239923
MAHKEMESİ : Hayrabolu Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 30/03/2015
NUMARASI : 2015/85 (E) ve 2015/193 (K)
SUÇ : Hırsızlık, işyeri dokunulmazlığını ihlal
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, kararların nitelik, cezaların türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1) Katılanın 30.03.2015 tarihli duruşmadaki beyanında ;
"Sanığın olayın ertesi günü gelip olay gecesi alkollü olduğunu, ne yaptığını bilmediğini, kendisini affetmesini istiğini söylediğini, ancak herhangi bir para ödeme talebinde bulunmadığını, üç dört gün sonra da annesinin gelerek zararını ödemek istediğini , ancak kendisinin sanıktan şikayetçi olacağını, bu nedenle iade talebini kabul etmeyeceğini söylediğini, her ne kadar önceden zararının giderilmesini istememişse de şu anda zararının giderilmesini istediğini ... bildirmesi ile sanığın da aynı tarihli duruşmadaki savunmasında; "Parayı ödemek istediğini, soruşturma aşamasında da ödemek istediğini ancak katılanın kabul etmediğini , şimdi yine ödemek istediğini ... bildirmesi ve ödeme için süre verilmeden aynı tarihli duruşmada mahkumiyet kararı verildiğinin anlaşılması karşısında; sanık ve annesinin müştekiye gidip salt zararını ödemek istediklerini beyan etmelerinden sonra müştekinin şikayetçi olacağı gerekçesiyle ödemeyi kabul etmemesi cevabı üzerine sanığın zararın giderilmesi yönünde bir davranışının bulunmaması nedeniyle soruşturma suresinde etkin pişmanlığa dayalı bir iadeden sözedilmeyeceği, sanığa katılanın zararının giderilmesi için makul bir süre verilerek , sanığın ödemede bulunması halinde ödemenin kovuşturma aşamasında gerçekleşmiş olduğu gözetilerek sanığa verilen cezadan TCK" nın 168/2. maddesi uyarınca 1/2 oranına kadar indirim yapılabileceği dikkate alınarak sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken, soruşturma evresinde ödeme koşulunun gerçekleşmediği gözetilmeden, kabule göre de TCK" nın 168/1. maddesindeki indirim oranının aynı Yasanının 168/2. maddesindeki indirim oranı dikkate alındığından 1/2 "den fazla olmaması gerektiği düşülmeden yazılı şekilde karar verilmesi,
2) Hırsızlık suçundan hüküm kurulurken "sanığın eylemi sonucunda katılanın zararının soruşturma aşamasında gidermek istemesine karşı katılanın bunu kabul etmemesinin sanık lehine değerlendirilmesi gerektiği anlaşıldığından" denilerek sanığın aldığı cezadan etkin pişmanlık hükümleri gereğince indirim yapılırken; gerekçede "sanığın soruşturma ve kovuşturma aşamalarında pişmanlığını gösterecek bir eylemde bulunmadığı gibi, sadece ceza indiriminden faydalanma kastı ile karar duruşmasında zararı giderme yönlü beyanlarının da yargılamayı uzatmaya yönelik olduğu anlaşılmakla" denilmek suretiyle hükümle gerekçe arasında çelişkiye yol açılması,
3) Sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 116/4. maddesi uyarınca temel ceza tayin edilirken, alt sınırdan ceza verilmesine karşın, hüküm fıkrasında "teşdiden" denilerek hükümde çelişkiye yol açılması,
4) Antalya 8. Asliye Ceza Mahkemesinin 2011/189-214 esas ve karar sayılı ilamından dolayı sanığın mükerrir olduğu belirtilmiş ise de, anılan ilamda hırsızlık, işyeri dokunulmazlığını ihlal ve mala zarar verme suçları kapsamında birden fazla mahkumiyet hükmü bulunduğundan, 5275 sayılı Kanun"un 108/2. maddesi uyarınca daha ağır cezayı içeren hırsızlık suçundan verilen mahkumiyet hükmünden dolayı sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
5) Anayasa Mahkemesi"nin karar tarihinden sonra 24.11.2015 günlü Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 gün, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı TCK"nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin kararının değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş sanık S.. P.. ve müdafiinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 1412 sayılı CMUK"un 326/ son maddesi uyarınca ceza miktarı bakımından kazanılmış hakkın saklı tutulmasına 11/01/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.