22. Hukuk Dairesi 2018/14813 E. , 2018/24429 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı işyerinde usta öğretici olak görev yaptığını ve emeklilik sebebiyle işini sonlandırdığını belirterek kıdem tazminatı talebinde bulunmuştur.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili adli yargının görevli olmadığını, mahkeme aksi kanaatte ise de davacının iş kanununa tabi çalışan olmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, yapılan ilk yargılamada davanın kabulüne karar verilmiş, karar Dairemiz tarafından davada adli yargının görevli olmadığı gerekçesi ile bozulmuş, mahkeme tarafından bozma ilamına uyularak görevsizlik kararı verilmiş, idari yargıda açılan davada da görevsizlik kararı verilmesi ile dosya Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmiştir. Uyuşmazlık Mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda dosyada adli yargının görevli olduğu tespit edilerek dosya kararı veren İş Mahkemesine gönderilmiş ve yapılan son yargılamada ise dosyada daha önce aldırılan bilirkişi raporuna itibarla davanın kabulüne karar verilmiştirtir.
Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Somut uyuşmazlıkta, davacının aylık maktu ücretle değil, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu"nun 176. maddesine göre, ders saati ücreti ile çalıştığı anlaşılmaktadır.
Dairemizce, usta öğreticiler bakımından uygulanan kriterlere göre; öncelikle davacının bir ayda çalıştığı toplam ders saati süresi, o ayda fiilen çalıştığı toplam gün sayısına bölünerek, günlük ortalama çalışma saat süresi bulunmalıdır. Bulunan günlük ortalama çalışma saat süresinin, ders saati ücreti ile çarpılması neticesinde ulaşılan miktar nazara alınarak, çalışma karşılığı olmayan hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil günleri ücretleri hesaplanmalıdır. Bu hesaplama, her ay için ayrı ayrı yapılmalıdır. Örnek vererek açıklamak gerekirse; ilgili ayda, toplam yüzkırk ders saati fiilen çalışan bir usta öğreticinin, o ay için aylık fiilen çalıştığı gün sayısının yirmi gün olduğu ve ders saati ücretinin ise 10,00 TL olduğu kabul edilirse; bu ayda çalışılan toplam ders saatinin (140 saat), fiilen çalıştığı toplam gün sayısına (20 gün) bölünmesi neticesinde, günlük ortalama çalışma saat süresinin yedi saat olduğu sonucuna ulaşılacaktır. Söz konusu günlük ortalama çalışma saat süresinin (7 saat), ders saati ücreti (10,00 TL) ile çarpımı neticesinde ulaşılan, 70,00 TL miktarı, çalışma karşılığı olmayan bir günlük hafta tatili veya ulusal bayram ve genel tatili ücretidir.
Şu husus da belirtilmelidir ki, somut olayda, taraflar arasında, akti tatile ilişkin bir anlaşma olmadığından, usta öğretici olan davacının, 4857 sayılı Kanun hükümlerine göre, çalışma karşılığı olmadan ücreti ödenmesi gerekli hafta tatili gününün, haftada sadece bir gün olduğu kabul edilmelidir.
Aylık ücret miktarının belirlenmesine gelince; usta öğreticiye ilgili ay için, o ayda fiilen çalıştığı ders saati ile ders saat ücretinin çarpımı neticesinde bulunacak tutara, o ayda çalışma karşılığı olmayan hafta tatili günleri için hesaplanan ücret tutarı eklenmeli ve ulaşılan sonuç aylık ücret miktarı olarak esas alınmalıdır. Örneğin, ilgili ayda, toplam yüzkırk ders saati fiilen çalışan ve ders saati ücreti 10,00 TL olan bir usta öğreticinin, fiili çalışması karşılığı hak kazandığı tutar, 140 X 10,00 TL =1.400,00 TL"dir. Yukarıdaki paragraftaki hesaplamaya göre, çalışma karşılığı olmayan hafta tatili gününün ücretinin 70,00 TL olduğu ve ilgili ay için çalışma karşılığı olmadan toplam dört günlük hafta tatili ücretinin bulunduğu kabul edilirse, bu ay için ödenmesi gerekecek toplam çalışma karşılığı olmayan hafta tatili günü ücreti 70,00 TL X 4 = 280,00 TL olacaktır. 1.400,00 TL ile 280,00 TL"nin toplamı neticesinde ulaşılan 1.680,00 TL miktarı, aylık ücret miktarı olarak tespit edilmelidir.
Bu noktada, şu husus da gözden kaçırılmamalıdır ki; kıdem tazminatı gibi feshe bağlı hakların son ücret üzerinden hesaplanması gerektiği kuraldır. Ancak, eldeki uyuşmazlıkta, davacı aylık maktu ücretle değil, ders saati ücreti ile çalışmıştır. Dolayısıyla, yukarıdaki hesaplama yöntemine göre davacının aylık ücretinin aydan aya değişebilmesi durumu söz konusudur. Bu halde, kıdem tazminatı gibi feshe bağlı haklarda, son bir yıllık aylık ücret ortalamasının esas alınması gereklidir.
Somut olayda; her ne kadar işe giriş tarihleri ile çıkış tarihleri arasındaki sürelerin, kıdeme esas çalışma süresi olarak kabul edilerek davacının kıdem süresinin hesaplanması, Dairemizin usta öğretiler için benimsendiği kıdem süresinin hesaplanmasına ilişkin içtihadına uygun ise de (Dairemizin 19/06/2018 tarihli ve 2017/44005 esas, 2018/15132 karar sayılı kararı) kıdem tazminatına esas ücretin, davacının son aldığı saat ücretinin günlük yasal çalışma saati olan 7,5 saat ile çarpımı sonucunda elde edilen miktarın 30 ile çarpımı ile elde edilen miktar olarak kabul edilmesi hatalıdır. Yapılması gereken izah edildiği üzere; davacının bir ayda fiili olarak çalıştığı toplam saat süresinin bir ayda çalışılan gün sayısına bölünmesi sonucunda günlük ortalama çalışma süresi bulunduktan sonra davacıya verilen saat ücretinin bulunan ortalama günlük çalışma saati ile çarpımı sonucunda çalışma karşılığı olmayan bir günlük ücreti tespit edilmeli, davacının fiilen çalışması karşılığında hakkettiği miktara çalışma karşılığı olmayan günlere ait ücretin eklenerek ve davacının talebi kıdem tazminatına yönelik olması sebebi ile de son bir yıl için ayrı ayrı her ay bu hesaplama yapıldıktan sonra bu ayların ortalaması alınarak kıdem tazminatına esas ücret tespit edildilmeli ve davacının talep edebileceği kıdem tazminatı hesaplanan bu miktara göre tespit edilmelidir. Belirtilen bu hususlara uygun olmayan bilirkişi raporuna itibarla hüküm kuluması bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, 14/11/2018 gününde oy birliği ile karar verildi.