Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/6260
Karar No: 2016/2819

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2015/6260 Esas 2016/2819 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2015/6260 E.  ,  2016/2819 K.
"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: ... Kadastro Mahkemesi


Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi müdahil davacı ... ... vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında, ... köyü 109 ada 21 parsel sayılı 18.661,41 m² yüzölçümündeki taşınmaz, belgesizden kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı ... ... adına tesbit edilmiştir.
Davacı Hazine, çekişmeli taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu iddiasıyla dava açmış, ... ... ise müdahil olarak davaya katılmıştır.
Mahkemece, davanın reddine ve dava konusu parselin tespit gibi davalılar adına tapuya tesciline karar verilmiş, davacı ... ve müdahil ... ... Yönetiminin temyizi üzerine, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 05/06/2008 tarih ve .../... E. - ... K. sayılı kararıyla hüküm bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; "Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir. Şöyle ki; uzman orman bilirkişi kurulu düzenledikleri raporda çekişmeli taşınmazın üzerinde 14 yıldan beri kullanılmadığından meşe sürgünleri ile çamların bulunduğunu yüksek eğimli olması nedeni ile toprağın aşınarak verimsizleştiğini, resmi belgelerde ise açık alanda kaldığını, kesinleşen orman kadastro çalışmasında ise orman sınırları dışında kaldığı ve orman sayılmayan yerlerden olduğunu, ek rapor da ise, küçük bir alanın memleket haritasında yeşil alanda kaldığını; ancak, hava fotoğrafında bu bölüm üzerinde de orman bitki örtüsünün bulunmadığını, memleket haritasının hatalı düzenlendiği açıklanmış ve taşınmazın resmi belgelerdeki konumunu işaretlemişlerdir. Öncelikle, ... davacı olduğuna göre tesbit tarihine kadar 20 yıllık kazandırıcı zamanaşımı ile zilyetlik koşullarının davalı gerçek kişi yararına oluştuğunun ispatlanması gerekmektedir. Oysa, uzman orman bilirkişi raporunda çekişmeli taşınmazın 14 yıldan beri kullanılmadığı için üzerinde meşe ve çam ağaçlarının oluştuğu açıklanmaktadır. Mahkemece, kesinleşen orman kadastro çalışmasına göre uzman bilirkişilerce yapılan uygulama esas alınmış, bu husus üzerinde durulmamıştır. Ayrıca, çekişmeli taşınmazların öncesinin orman niteliğinin ve hukuki durumunun belirlenmesi ve eğiminin doğru olarak hesaplanması için belediyede bulunan halihazır harita ve münhanili haritalar ile varsa topografya haritaları bulundukları yerden getirtilerek uzman bilirkişi marifetiyle uygulanmadığı da gözlenmiştir.
Bu nedenlerle, çekişmeli taşınmazın öncesinin orman niteliğinin ve hukukî durumunun belirlenmesi ve eğiminin doğru olarak hesaplanması için, yöreye ait bulunabilecek en eski memleket haritası, amenajman planı, hava fotoğrafı ile belediyede bulunan halihazır harita ve münhanili haritalar ile varsa topografya haritaları, çekişmeli taşınmazın içinde bulunduğu F30-C-18-B-3-C numaralı fotogrametri yöntemi ile düzenlenen haritanın aslı ile 1980"li yıllardan sonraki aktüel durumunu gösteren memleket haritası ve hava fotoğrafları bulundukları yerden getirtilerek üç orman, bir ziraat ve bir harita mühendisinden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle yeniden keşif yapılarak, anılan belgeler, çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; çekişmeli taşınmaza komşu kadastro parsellerine ait kadastro tespit tutanaklarının dayanakları uygulanmalı, 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı, orman araştırması sonucunda davaya konu taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğu saptandığı takdirde, bu kez, zilyetlik yolu ile kazanma koşullarının araştırılması, gerçek kişiler yararına zilyetlikle kazanma koşullarının oluşup oluşmadığı belirlenmeli; 3402 sayılı Kanunun 14. maddesi uyarınca, davacılar yanında, murisler yönünden de tapu ve ilgili kadastro müdürlükleri ile mahkeme yazı işleri müdürlüğünden araştırma yapılıp, sulu ve susuz olarak kazanılmış toprak miktarı belirlenip, kanunun getirdiği sınırlamanın aşılıp aşılmadığı saptanarak, toplanacak tüm kanıtlar birlikte değerlendirilip, ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır." denilmiştir.
Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra; davanın kabulüne, 109 ada 21 parsel sayılı taşınmazın tespitinin iptali ile tarla vasfıyla Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, müdahil davacı Orman Yönetiminin temyizi üzerine, hüküm Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 21/03/2014 tarih ve .../... - .../... sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; “Mahkeme kararında, müdahil ... ... iddialarının açıklanmadığı ve talebine ilişkin olarak da bir karar verilmediği anlaşılmakta olup bu durum HMK"nın açıklanan m.297/1-c ve ikinci fıkralarına açıkça aykırılık teşkil etmekte olup müdahil ... ... talebinin gerekçeli kararda açıklanmamış ve talebine ilişkin olarak da bir karar verilmemiş olması doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.” denilmiştir.
Mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonunda, davacı ... davasının kabulüne, müdahil ... ... ... davasının ise reddine ve dava konusu ... Köyü, 109 ada 21 sayılı parselin kadastro tespitinin iptali ile tarla vasfıyla ... adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm müdahil ... ... Yönetimi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tespit tarihinden önce 6831 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp 17/07/1990 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu ve 6831 sayılı Kanunun 2/B madde uygulaması bulunmaktadır.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak üç kişilik uzman orman bilirkişi kurulu tarafından kesinleşmiş orman tahdit haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırmada çekişmeli taşınmazın 17/07/1990 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman tahdidi dışında kalan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve kesinleşmiş orman tahdidinin bulunduğu yerlerde, ... ... tarafından ancak kesinleşmiş orman tahdidine dayanılarak orman iddiasında bulunabileceğine göre, davacı ... ... vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 07/03/2016 günü oy birliği ile karar verildi.



Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi