3. Hukuk Dairesi 2014/2933 E. , 2014/6043 K.
"İçtihat Metni"İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİPAŞA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 29/05/2012
NUMARASI : 2010/257-2012/321
Taraflar arasında görülen alacak davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı vekili dava dilekçesinde, davacıya ait sebze halinde bulunan 16 nolu dükanın davalı tarafından işletilmesi ve elde edilen karın yarı yarıya paylaşılması konusunda sözlü adi ortaklık kurduklarını, davalının 2006 yılından beri dükkanı çalıştırmasına rağmen davacıya kar payı vermediğini, 08 Ekim- 09 Temmuz dönemine ait dükkanın vergi, elektrik, su ve aidat borcunu ödemediğini belirterek, toplam 55.045 TL"nin davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili cevabında, davacı ile davalı arasında adi ortaklık kurulmadığını, yazılı belge ile ispatlanması gerektiğini, vergi kaydının davacıya ait olduğunu beyan etmiştir.
Mahkemece; taraflar arasında yazılı sözleşme olmadığından ve davacı tarafından davanın ispatlanamadığından bahisle davanın reddine karar verilmiş, hükmü davacı vekili temyiz etmiştir.
Dosya kapsamından, taraflar arasında adi ortaklık kurulduğuna dair yazılı sözleşmenin bulunmadığı, dinlenen tanık ifadelerinden davalının, davacıya ait 16 nolu işyerinde sebze ticareti yaptığı anlaşılmaktadır.
Davacı tarafından davalıya çekilen ve 09.04.2010 tarihinde tebliğ edilen ihtarnamede, davacının kendisine ait 16 nolu dükkanda davalıya ticari faaliyet yapması konusunda izin verdiğini, 2007-2009 yıllarında yapılan ticari faaliyetten dolayı vergi, telefon, elektrik ve aidat bedellerinin ödenmediğini, 44.389 TL"nin ödenmesinin talep edildiği görülmüştür.
Davada, taraflar arasında kurulan sözlü adi ortaklık sözleşmesi gereğince kar payı ve 16 nolu dükkana ait elektrik, telefon, vergi vs. borçlarının tahsili talep edilmektedir.
TBK"nun 620/1.maddesinde; "Adi ortaklık sözleşmesi, iki ya da daha fazla kişinin emeklerini ve mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendikleri sözleşmedir." olarak tanımlanmıştır. Adi ortaklık sözleşmesi yazılı olabileceği gibi sözlü de yapılabilir. Davada sözlü adi ortaklık sözlemesinin varlığından bahsedilmekte, ancak davalının böyle bir sözleşmenin kurulmadığını beyan etmesi üzerine, davacı tarafından sözleşmenin varlığını kanıtlayacak başkaca delil ibraz edilemediğinden ve en son yemin teklifinde bulunmayacaklarına dair beyanda bulunmasından sonra, mahkemece; adi ortaklık konusunda davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak, gerek tanık beyanlarından gerekse davalının ticari defterlerinden davalının dava konusu 16 nolu işyerinde fiilen çalıştığı ve 22.03.2012 tarihli bilirkişi raporuna göre davalının ticari defterlerinin incelenmesi sonucunda davalının davacıya ödenmeyen vergi, ticaret odası aidat bedeli vs. toplam 21.383 TL borcu olduğu anlaşılmaktadır.
Bu durumda, mahkemece; davacıya ait 16 nolu işyerinin davalının fiilen çalıştırdığı dönemde dükkana ait sorumlu olduğu elektrik, su, telefon, aidat vs. borçlarının belirlenmesi için gerekirse bilirkişiden ek rapor alınarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, davanın tümden reddine ilişkin hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 15.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.