Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/10168
Karar No: 2018/24468
Karar Tarihi: 15.11.2018

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2018/10168 Esas 2018/24468 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2018/10168 E.  ,  2018/24468 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ... 6. Hukuk Dairesi
    DAVA TÜRÜ : SENDİKA AİDAT ALACAĞI
    MAHKEMESİ : ... 36. İş Mahkemesi

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili, müvekkili sendikanın haberleşme/iletişim işkolunda faaliyet gösteren davalı şirketin sahibi ve iştiraki bulunan ... Rehberlik ve Müşteri Hizmetleri A.Ş. işyerinde 2006 yılından itibaren örgütlendiklerini, ... A.Ş. ile Türk Telekomünikasyon A.Ş. arasında asıl işveren - alt işveren ilişkinin 05/07/2012 tarihine kadar muvazaalı olduğu ve ... A.Ş. işçilerinin davalı ..." nin işçileri olduğunu, bu nedenle sendika üyesi işçilerin toplu iş sözleşmesinden yararlanması gerektiğinin kesinleştiğini, buna rağmen şirketin sendika üyelik aidatını işçilerden keserek sendikaya göndermediğini, aylık aidat miktarının sendika ana tüzüğüne göre bir üyenin bir günlük çıplak ücretinin %80"i olduğunu ve her işçinin asıl ücretinin yargı kararı ile sabit olduğunu ileri sürerek 19/02/2008-05/07/2012 tarihleri arasında üyelikleri davalıya bildirilen ... Rehberlik ve Müşteri Hizmetleri A.Ş. çalışanı sendika üyelerine ilişkin olmak üzere 250.000,00 TL sendika aidat alacağının her aya ilişkin sendika aidatına ayrı ayrı işleyecek bankalarca işletme kredilerine uygulanan en yüksek faizleriyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

    Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
    Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    İstinaf Başvurusu :
    İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı davalı istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti :
    Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
    Temyiz Başvurusu:
    Bölge Adliye Mahkemesinin kararına karşı davalı temyiz kanun yoluna başvurmuştur.
    Gerekçe:
    Dava, maddi olay tarihinde yürürlükte bulunan mülga 2821 sayılı Sendikalar Kanunu"nun 61. maddesi kapsamında, sendika üyelik ve dayanışma aidat alacaklarının tahsili istemine ilişkindir.
    Mülga 2821 sayılı Kanun"un 61. maddesinin birinci fıkrasına göre “İşyerinde uygulanan toplu iş sözleşmesinin tarafı olan işçi sendikasının, toplu iş sözleşmesi yapılmamışsa veya sona ermişse yetki belgesi alan işçi sendikasının yazılı talebi ve aidatı kesilecek sendika üyesi işçilerin listesini vermesi üzerine, işveren sendika tüzüğü uyarınca üyelerin sendikaya ödemeyi kabul ettikleri üyelik aidatını ve Toplu İş Sözleşmesi, Grev ve Lokavt Kanunu gereğince sendikaya ödenmesi gerekli dayanışma aidatını, işçilere yapacağı ücret ödemesinden kesmeye ve kestiği aidatın nevini belirterek tutarını ilgili sendikaya vermeye ve kesinti listesini sendikaya göndermeye mecburdur.” Aynı maddenin ikinci fıkrasına göre ise “Yukarıdaki fıkra gereğince sendika tüzüğüne uygun olarak kesilmesi istenilen aidatı kesmeyen işveren ilgili sendikaya karşı kesmediği veya kesmesine rağmen bir ay içinde ilgili kuruluşa göndermediği miktar tutarınca genel hükümlere göre sorumlu olduktan başka aidatı sendikaya verinceye kadar bankalarca işletme kredilerine uygulanan en yüksek faizi ödemek zorundadır.”
    Belirtilen kanuni düzenlemelere göre, bir işyerinde veya işletmede toplu iş sözleşmesi yapmak için yetki belgesi alan işçi sendikasının, yetki belgesine konu işyeri veya işletmede çalışan üyesi işçilerin listesini ve sendika tüzüğüne göre üyelerin sendikaya ödemeyi kabul ettikleri üyelik aidatını işverene bildirmesi ve bu listeye göre üyelik aidatının kesilmesini ve sendikaya ödenmesini istemesi gerekir. Aksi halde işverenin yükümlülüğünden söz edilemez(..., ...: İş Hukuku Toplu İş İlişkileri, ..., Mayıs 2013, s.207).
    Hukukumuzda, sendika aidat alacaklarının tahsili yöntemi bakımından kaynakta kesinti olarak ifade edilebilecek “check off” sistemi benimsenmiştir. Buna göre, üyelik ve dayanışma aidatları işveren tarafından işçi ücretlerinden kesilerek belirli bir süre içinde sendikaya devredilmektedir(..., s.206; ..., .../... , ...: Sendika Hukuku, ..., 2014, s.161).
    Belirtmek gerekir ki, mülga 2821 sayılı Sendikalar Kanunu"nun 61. maddesinin ilk halinde, kaynakta kesme yönteminden sadece toplu iş sözleşmesinin tarafı olan sendikalar faydalanabilmekte iken, 02.06.1988 tarihinde yürürlüğe giren 3449 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik neticesinde, toplu iş sözleşmesi yapılmamışsa veya sona ermişse yetki belgesi alan işçi sendikasının da “check off” usulünden faydalanabilmesi temin edilmiştir. Ancak 2821 sayılı Kanun"a göre de, toplu iş sözleşmesi yapılmamışsa veya sona ermişse, bu haktan sadece yetki belgesi alan sendikalar yararlanmaktadır(SUR, Melda: İş Hukuku Toplu İlişkiler, ... 2006 s. 118).
    Bu genel açıklamalar ışığında davalının temyiz itirazlarının değerlendirilmesi gerekmektedir.
    Somut uyuşmazlıkta, bilirkişi ek raporu doğrultusunda ilk derece mahkemesince yazılı şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de, yapılan araştırma eksik ve hüküm kurmaya yeterli bulunmamaktadır.
    Öncelikle belirtmek gerekir ki, bilirkişi asıl ve ek raporunda, somut işçi isimleri ve hangi işçiden ne miktarda aidat kesintisi yapılması gerektiği açık ve denetime elverişli şekilde belirtilmediğinden, raporlar hükme esas alınabilecek nitelikte değildir.
    Diğer taraftan bilirkişi raporlarına göre 2012 yılının Mart, Nisan, Mayıs ve Haziran aylarında 6 işçiden yapılması gereken aidat kesintisi miktarı bireysel olarak 5.083,41 TL, 6 işçinin toplamı ise ilgili satırda 30.500,48 TL olarak hesaplanmıştır. Bir işçinin günlük çıplak ücretinin % 80’inin 5.083,41 TL olması hayatın olağan akışına aykırı ise de, rapor denetime elverişli olmadığından, bu hususun mahkemece araştırılması gerekmektedir.
    Bu noktada ifade etmek gerekir ki, bilirkişi raporunun gerek denetime elverişsiz ve yetersiz olması, gerekse aynı bilirkişinin düzenlemiş olduğu ilk raporda toplama işlemini dahi hatalı gerçekleştirmiş olması hususları gözetildiğinde, mevcut bilirkişinin bu görevini icra etmekte gereken ehliyete sahip olmadığı sonucunu ortaya çıkarmaktadır.
    Açıklanan maddi ve hukuki olgular ışığında, mahkemece uyuşmazlık konusunda uzman yeni bir bilirkişiden denetime elverişli rapor alınarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, anılan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme sonucunda ilk derece mahkemesince yazılı şekilde hüküm tesisi ve bu karara karşı yapılan istinaf başvurusunun esastan reddi kararı hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    Sonuç:
    Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararının yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 15.11.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi