Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/2576
Karar No: 2021/6026
Karar Tarihi: 04.06.2021

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2021/2576 Esas 2021/6026 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2021/2576 E.  ,  2021/6026 K.

    "İçtihat Metni"

    Davacı ... ile davalılar .......Dayanıklı Tüketim Malları İnşaat Turizm Tekstil San. ve Tic. Ltd. Şti., ... aralarındaki adi ortaklığın tespiti ve tasfiyesi davasına dair Kayseri 1.Asliye Ticaret Mahkemesinden verilen 02/12/2019 tarihli ve 2019/110 E. 2019/992 K. sayılı hükmün bozulması hakkında Dairece verilen 08/12/2020 tarihli ve 2020/1900 E. 2020/7470 K. sayılı ilama karşı, davalılardan ... ile ... Dayanıklı Tüketim Malları İnşaat Turizm Tekstil San. ve Tic. Ltd. Şti. vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir.
    Düzeltme isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı; kardeş olan davalıların diğer davalı şirketin ortakları olduğunu, inşaat teknikeri olup aynı zamanda davalılardan ...’in kayınpederi olması nedeniyle, bir süre davalılarla ortak olarak termal otel işletmeciliği faaliyeti yürüttüğünü, işletme faaliyetlerine aktif olarak katıldığını, ortaklığa toplam 105.000 Euro nakit sermaye koyduğunu, taşınmazlarının bir kısmını ortaklık borcu için ipotek verdiğini, 2007 yılında davalı ...’in isteği üzerine adi ortaklıktan ayrıldığını, bu tarihten itibaren ortaklık işlerinin davalı ... tarafından yürütüldüğünü; davalılar tarafından şirketten kendisine % 25 pay verileceği ve adi ortaklık adına satın alınan taşınmaz bedelinin % 5‘inin de nakit olarak ödeneceği taahhüt edilmesine rağmen, bugüne kadar davalıların edimlerini yerine getirmediklerini ileri sürerek; adi ortaklığın tespiti ve tasfiyesi ile kar payının tahsilini talep etmiştir.
    Davalılardan şirket ve ...; davacının şirketin temsilcisi ve müdürü olduğunun doğru olduğunu, ancak burada bir adi ortaklık ilişkisi olmadığını, davacının ortaya bir şey koymadığı gibi bir ödeme de yapmadığını, davalı şirketin otelin alınmasından çok önce var olan bir şirket olduğunu, davacının kendisini şirketin ortağı gibi tanıtması nedeniyle görevine son verildiğini, aralarında bir sözleşme olmadığını savunarak, davanın reddini istemişlerdir.
    Davalı ..., davaya cevap vermemiştir.
    Mahkemece, ispatlanamayan davanın reddine dair verilen 14/11/2013 tarihlii karar, davacı tarafına temyizi üzerine Dairece verilen 23/09/2014 tarihli ve 2014/7254 E. 2014/12278 K. sayılı ilamla;davacı tarafça delil olarak dayanılan ajandadaki yazının davalı ..."e ait olup olmadığının usulünce araştırılması ve sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinden bahisle bozulmuştur.
    Mahkemece, bozma ilamına uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davacının davasını kesin ve yeterli kanıtlarla ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine dair verilen 04/04/2016 tarihli karar, davacı tarafın temyizi üzerine Dairece verilen 27/03/2018 tarihli ve 2016/10535 E. 2018/3022 K. sayılı ilamla; (1) nolu bentle davacının sair temyiz itirazları reddedildikten sonra, (2) nolu bent ile yemin deliline dayanan davacıya davalı tarafa yemin teklif etme hakkının hatırlatılması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiğinden bahisle bozulmuştur.
    Bozma ilamına uyan mahkemece; davalılar arasında maddi anlamda mecburi dava arkadaşlığının bulunduğu, HMK’nın 60. maddesi uyarınca duruşmaya gelmiş olan dava arkadaşlarının yapmış oldukları usul işlemlerinin, usulüne uygun olarak davet edildiği halde duruşmaya gelmemiş olan dava arkadaşları bakımından da hüküm ifade edeceği, bir başka ifade ile duruşmaya gelmeyen tarafın diğer dava arkadaşlarının yapmış oldukları usul işlemlerini kabul etmiş sayılacağı; ihtaratlı yemin davetiyesi ile duruşmaya çağrılan davalı ...’in duruşmaya gelmediği, buna rağmen zorunlu dava arkadaşı olan diğer davalıların duruşmaya katılarak usulünce yemini eda ettikleri, eda edilen yeminin davalı ... hakkında da hüküm ve sonuç doğuracağı, davacının iddiasını kesin ve yeterli delillerle ispat edemediği gerekçesiyle, davanın reddine dair verilen 02/12/2019 tarihli karar, davacı tarafın temyizi üzerine, Dairece verilen 08/12/2020 tarihli ve 2020/1900 E. 2020/7470K. sayılı ilamla; davacının, davalı şirket ve bu şirketin ortakları olan diğer davalılar ile termal otel işletilmesi için kurulan adi ortaklığın varlığını kesin delillerden olan yemin delili ile ispat ettiği, bu itibarla adi ortaklığın tasfiyesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile davanın reddine karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle bozulmuştur.
    Bozma kararına karşı, davalılardan ... ve .... Dayanıklı Tüketim Malları İnş. Tur. Tekstil San. ve Tic. Ltd. Şti. vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
    1-Düzeltilmesi istenilen Yargıtay ilamında benimsenen mahkeme kararındaki gerekçelere göre, davalılar ... ve ... Dayanıklı Tüketim Malları İnş. Tur. Tekstil San. ve Tic. Ltd. Şti vekilinin HUMK"nın 440 ncı maddesindeki yazılı hallerden hiç birisine uymayan sair karar düzeltme isteminin reddi gerekir.
    2- Dava, davacı ile davalı şirket ve bu şirketin ortakları olan diğer davalılare arasında termal otel işletmeciliği için kurulan adi ortaklığın tespiti ve buradan çıkarılacak sonuca göre adi ortaklığın tasfiyesi ile kar payının tahsili istemine ilişkindir.
    Bilindiği üzere, adi ortaklık sözleşmesi, iki yada daha fazla kişinin emeklerini ve mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendikleri sözleşmedir (TBK. 620/1 md.). Diğer bir anlatımla, adi ortaklık; birbirini tanıyan, birbirlerinin kabiliyet ve şahsiyetlerine güvenen, eşit ve aynı durumda olan kişilerin, müşterek amacın gerçekleştirilmesini sağlayacak vasıtaları (katılım paylarını) ortaklığa getirme konusunda karşılıklı ve uygun irade beyanlarının birbirine ulaşmasıyla teşkil eden bir şahıs birliğidir. Yapılan tanımdan da anlaşılacağı üzere, adi ortaklık sözleşmesi; kişi, katılım payı ve sözleşme unsurlarını içermektedir. Bu nedenle, her olayda bu üç unsurun var olup olmadığının araştırılması gerekir.
    Usul hukuku bakımından adi ortaklığın tüzel kişiliği olmadığından adi ortaklık ile ilgili davalarda dava arkadaşlığını oluşturan davacılar veya davalılar arasında mecburi dava arkadaşlığı vardır (B. Kuru, cilt:3, s:3287, E. Yılmaz, S:1279-1303).
    Öte yandan, dava konusu olan hak, birden fazla kişi arasında ortak olup da, bu hukuki ilişki hakkında mahkemece bütün ilgililer için aynı şekilde ve tek bir karar verilmesi gereken hallerde dava arkadaşlığının maddi bakımdan mecburi olduğunun kabulü gerekir. Diğer bir ifadeyle, bir hakkın birden fazla kişi tarafından birlikte veya birden fazla kişiye karşı kullanılmasının zorunlu olduğu hallerde, birden fazla kişi zorunlu dava arkadaşıdır. Dava arkadaşlığının hangi hallerde mecburi olduğu maddi hukuka göre belirlenir. Zorunlu dava arkadaşlığında, dava arkadaşları arasındaki ilişki çok sıkı olduğundan, davada birlikte hareket etmek durumundadırlar.
    Bu açıklamalardan sonra somut olaya dönüldüğünde; taraflar arasındaki ilişkinin hukuksal niteliğinin saptanması için tarafların iddia, savunma ve dosya kapsamının incelenmesi gerekir. Davacı, davalılar ile aralarında adi ortaklık ilişkisi olduğunu iddia ederek eldeki davayı açmış, davalılar ... ve ... Limited Şirketi ise taraflar arasında bir adi ortaklık ilişkisi olmadığı gibi davalılar arasında da bir adi ortaklık ilişkisi olmadığını, gerçek kişi davalıların diğer davalı ... Limited Şirketinin ortağı olduğunu savunmuş, başka bir deyişle her iki yönden de adi ortaklığın varlığını inkar etmişlerdir.
    Dosyadaki bilgi ve belgelerin tetkikinde ise; davalılardan ... Limited Şirketinin 27/11/1995 tarihinde ... Ticaret Sicil Memurluğu nezdinde kurulup tescil edildiği, ortaklarının davalılar ... ve ... olduğu, 05/05/2000 tarihinde esas sözleşmede değişiklik yapılarak davaya konu olan turistik amaçlı işletme, alma ve kiralama işlerini de faaliyetleri arasına aldığını yine ortaklar kurulu kararı ile davacının, şirket adına gayrimenkul kiralama, alma, ipotek verme, dava açma vs. yetkilerle müdür sıfatı ile yetkili kılındığı, davalılar arasında ayrıca bir adi ortaklık ilişkisinin olmadığı anlaşıldığından, bu kapsamda davalıların mecburi dava arkadaşı olarak değerlendirilip, usul işlemlerini de birlikte yerine getirme zorunluluğu olduğunun kabulü mümkün değildir.
    Tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde; dava konusu uyuşmazlıkta davacı tarafından, taraflar arasında veya davalıların arasında adi ortaklık olduğunun ispatlanamadığı, buna bağlı olarak da mecburi dava arkadaşlığı müessesesinin eldeki davada uygulanma kabiliyeti bulunmadığı (davalıların hep birlikte hareket etme zorunluluğu olmadığı) nazara alınarak ispatlanamayan davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yukarıda açıklanan yanılgılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmiş olması doğru değildir.
    Ne var ki, sonucu itibariyle doğru bulunan hükmün gerekçesinin açıklandığı şekliyle değiştirilmek suretiyle onanması gerekirken, zuhulen bozulduğu yeniden yapılan inceleme sonucu anlaşıldığından, davalılardan ... ve ... Dayanıklı Limited Şirketi vekilinin bu yöne ilişen karar düzeltme isteminin kabulüne karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalılar ... ve ... Dayanıklı Tüketim Malları İnş. Tur. Tekstil San. ve Tic. Ltd. Şti vekilinin karar düzeltme isteminin reddine; ikinci bentte açıklanan nedenlerle karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairece verilen 08/12/2020 tarihli ve 2020/1900 E. 2020/7470 K. Sayılı bozma ilamının kaldırılarak hükmün ONANMASINA, peşin alınan karar düzeltme harcının istek halinde düzeltme isteyene iadesine, 04/06/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi