Abaküs Yazılım
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 2006/8-114
Karar No: 2006/136

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2006/8-114 Esas 2006/136 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Osmaniye Asliye 1. Hukuk Mahkemesi'nde görülen bir tescil davasında, davacılar taşınmazın tapusuz olduğunu iddia ederek tescilini istemişlerdir. Davalı taraf daha sonra feragat beyanında bulunmuş ve dava reddedilmiştir. Ancak davalı taraf lehine vekalet ücretinin belirlenmemesi usul ve kanuna aykırıdır. Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 94. ve 95. maddeleri uyarınca, davayı bir avukat vasıtasıyla takip eden taraf olması durumunda, davalı mahkum edilmektedir ve vekalet ücreti Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'ne göre belirlenir. Ayrıca, çekişmeli yargıda duruşma yapılması genel kuraldır ve kanunun izin vermediği istisnalar dışında hakim tarafları dinlemeden hüküm veremez. Mahkemenin davalı taraf adına tebligat çıkarılmasından sonra davacının talebi ile duruşma açarak feragat nedeniyle davanın reddine karar vermesi usule ve yasaya aykırıdır. Kararda bahsedilen kanun maddeleri: HUMK m. 94, HUMK m. 95, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 6. maddesi.
Hukuk Genel Kurulu         2006/8-114 E.  ,  2006/136 K.

    "İçtihat Metni"

                 
    MAHKEMESİ    : Osmaniye 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ              : 04/04/2005
    NUMARASI      : 2005/136-168

     Taraflar arasındaki “Tescil” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Osmaniye Asliye 1.Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen  15.10.2004  gün ve 776-725  sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 8.Hukuk Dairesinin  14.1.2005 gün ve  9015-265 sayılı ilamı ile; (.....Hüküm Avukatlık ücreti yönünden temyiz edilmiştir. Dava dosyasının esasa kaydı ve davalı taraf adına çağrı kağıdı çıkarılmasından sonra davacının isteği üzerine, karşı tarafın görüşü alınmadan, oturum gününden önce dosya ele alınarak davacının vazgeçme beyanına dayanılarak davanın reddine karar verilmiş ise de, davalı taraf avukat marifetiyle cevap layihası düzenleyerek dosyaya sunmuştur. Bu açıklamalar karşısında dava feragat nedeniyle reddedildiğine ve davalı avukat marifetiyle cevap layihası verilmiş ve bu şekilde davada temsil edildiğine göre; dava tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 7. maddesi hükmü uyarınca davalı yararına Avukatlık ücreti tayini gerekirken bu hususta olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiş olması Kanuna aykırıdır. ...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
    TEMYİZ  EDEN  : Davalı vekili
      HUKUK GENEL KURULU KARARI
     Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
    Dava, zilyetliğe dayalı tescil istemine ilişkindir.
    Davacılar, 1.10.2004 tarihli dava dilekçesi ile dava konusu taşınmazın tapusuz  olduğunu ileri sürüp, zilyetlik, irsen intikal ve imar ihyaya dayalı olarak adlarına tescilini istemişlerdir.
    Mahkemece davanın açıldığı gün tensip yapılarak ilk duruşma günü olarak 16.12.2004 tarihi belirlenmiş ve taraflara tebligat çıkarılmıştır.
    Davalıya çıkarılan tebligat 11.10.2004 tarihinde tebliğ edilmiştir.
    Davacı vekili 15.10.2004 tarihli dilekçe ile mahkemeye başvurarak, davayı açarken sehven Tapu Sicil Müdürlüğünü hasım gösterdiklerini belirterek, Maliye Hazinesine karşı dava açma haklarını saklı tutarak, Tapu Sicil Müdürlüğüne karşı açtıkları davadan feragat ettiklerini beyan etmiştir.
    Mahkemece davalı tarafa haber verilmeksizin davacının talebi ile aynı gün (15.10.2004 tarihinde) arızi olarak duruşma açılmış, feragat nedeniyle davanın reddine, talep olmadığından vekalet ücreti  konusunda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
    Özel Dairece yukarıda açıklanan nedenlerle karar bozulmuş, mahkeme ilk hükmünde direnmiştir.
    Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 94.maddesinde feragat veya kabul eden taraf mahkum olmuş gibi  mahkeme masraflarını ödemeye mecbur olduğu, 95.maddesinde  ise, feragat ve kabulün kati bir hükmün hukuki neticelerini doğuracağı açıklanmıştır.
    Davalı davayı bir avukat vasıtasıyle takip etmişse; mahkeme, davadan feragat eden davacıyı, davalıya vekalet ücreti ödemeye de mahkum etmelidir.Bu vekalet ücreti Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hükmedilir.Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 6.maddesinde ise; davacı, delillerin toplanmasına ilişkin ara kararının  gereğinin yerine getirilmesinden önce davadan feragat ederse, tarife hükümleriyle belirlenen ücretin yarısına mahkum edilmesi gerektiği ifade edilmiştir.
    Bilindiği üzere çekişmeli yargıda kural olarak duruşma yapılması zorunludur. Kanunun gösterdiği istisnalar dışında hakim  tarafları  dinlemeden veya iddia ve savunmalarını bildirmeleri için kanuna uygun biçimde davet etmeden hükmünü veremez. (HUMK.m.73)
    Buna göre, hakim iddia ve savunma haklarını kullanabilmeleri için (Anayasa m.36) tarafları duruşmaya çağırmak zorundadır.Fakat taraflar çağrıldıkları duruşmaya gelmek zorunda  olmadıkları gibi, zorla da getirtilemezler.
    Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 195.maddesine göre; davaya cevap süresi 10 gün, 4353 sayılı Kanuna tabi kamu kuruluşlarında ise 30 gündür. Her ne kadar Anayasa Mahkemesi 2.12.2004 gün ve 2001/216 E. 2004/120 K. sayılı olup, 21.10.2005 tarihinde Resmi Gazetede yayınlanan kararı ile 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 432.maddesinde kamu kurumları için öngörülen 30 günlük temyiz süresini iptal etmişse de, 195.maddenin Milli Güvenlik Konseyi zamanında değiştirilmesi nedeniyle bu maddeye yönelik iptal istemi konusunda mahkemenin yetkisizliğine karar verdiğinden, HUMK. 195.maddesindeki 30 günlük cevap süresi yürürlüktedir.
    Çekişmeli yargıda duruşma ve taraf teşkili yapılmadan karar verilmemesi yönündeki genel kuralın istisnası HUMK.m.7 de açıklanmıştır.Burada mahkemenin önüne gelen davada açıkca kendisinin görevli olmadığı anlaşılıyorsa, duruşma yapılmadan görevsizlik kararı verebilecektir.
    Somut olayda; böyle bir durum da söz konusu olmadığından, mahkemenin davalı idareye yasaca tanınan 30 günlük cevap süresini beklemesi gerekir.Eğer  tayin edilen duruşma gününden önceki bir tarihte duruşma yapılabilmesi için her iki tarafın birlikte başvurup bir tarih belirlemesi ve hakimin de bunu uygun görmesi gerekir.Bu koşul oluşmadan yanlardan birinin başvurusu ile diğer yanın Anayasal savunma hakkını kullanmasına imkan vermeden yargılama yapılması usule ve yasaya aykırı olacaktır.
    Öte yandan somut olayda söz konusu olan durum Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununda açıklanan yada Yargıtay İçtihatları ile kabul edilen davalıya vekalet ücret ödenmesinin gerekmediği istisnai durumlar arasında da değildir.
    Hal böyle olunca, tensibi yapılıp, davalı taraf adına tebligat çıkarılmasından sonra davacının talebi ile, davalının görüşü alınmadan oturum gününden önce dosya ele alınarak duruşma açılıp, davacının feragat beyanı nedeniyle davanın reddine karar verildiğine, davalı Hazine vekilinin ise cevap dilekçesini yasal süresi içinde mahkemeye göndermesine göre, davalı taraf lehine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 6.maddesi gereğince vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, bu yönde olumlu yada olumsuz bir karar verilmemesi usul ve yasaya aykırıdır.
    Bu nedenle Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
    S O N U Ç : Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında ve yukarıda gösterilen nedenlerden dolayı H.U.M.K.nun 429.maddesi gereğince BOZULMASINA, 5.4.2006  gününde,  oyçokluğu  ile karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi