10. Hukuk Dairesi 2016/3141 E. , 2018/5614 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Dava; 25.05.2005 tarihinde meydana gelen iş kazası sonucu 506 sayılı Yasa’nın 26. maddesi gereğince sigortalıya bağlanan ilk peşin sermaye değerli gelir ile yapılan tedavi giderlerinin tahsili istemine ilişkindir.
Somut olay incelendiğinde, davacı kurum tarafından sigortalının %39 oranında meslekte kazanma gücü kaybı olduğundan bahisle 72.382,29 TL ilk peşin sermaye değerli gelir bağlandığı ve 1.797,80 TL tedavi gideri yapıldığı belirtilerek şimdilik 7.417,98 TL nin tahsili istenildiği, ... Kurumu 3. İhtisas Dairesinin 13.03.2013 tarihli raporunda, sigortalının E cetveline göre %48,2 meslekte kazanma gücü kaybı bulunduğunun belirtildiği, ... raporu sonrası davalı Kurum tarafından %48,2 meslekte kazanma gücü kayıp oranı üzerinden gönderilen İlk Peşin Sermaye Değerli Gelirin yine 72.382,29 TL olarak belirtildiği, 05.11.2015 tarihli ıslah dilekçesi ile ilk peşin sermaye değerli gelire sosyal yardım zammı eklenmek suretiyle 72.747,57 TL TL gelir ile 191,35 TL tedavi giderinin istenildiği, dosya kapsamındaki kusur raporuna göre davalının olay nedeniyle %80, sigortalının ise %20 kusurlu olduğunun belirtildiği, mahkemece ıslah dilekçesi nazarında kusur oranları uygulanmaksızın yazılı şekilde karar verildiği anlaşılmış ise de, söz konusu hüküm eksik araştırma ve incelemeye dayalıdır.
Öncelikle %39 oranındaki meslekte kazanma gücü kayıp oranı ile %48,2 oranındaki meslekte kazanma gücü kayıp oranına göre hesaplanacak ilk peşin sermaye değerli gelirlerin aynı olamayacağı belirgin olup, her ne kadar ıslah dilekçesi ile talep artırımı yoluna gidilmiş ise de, söz konusu ıslah dilekçesinde bu hususa ayrıntılı açıklama getirilmediğinden, mahkemece, talebin %48,2 lik orana göre olup olmadığı açıklattırılmalıdır.
Talebin %48,2 meslekte kazanma gücü kayıp oranına göre olduğunun anlaşılması durumunda, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 58"inci ve 95’inci maddeleri de davanın yasal dayanağı olmakla, ilgili maddelerde malûl sayılmayı gerektirecek hastalık veya arızanın bulunup bulunmadığının tespitinde izlenecek yol açıklanmıştır. Buna göre kurum sağlık tesislerince düzenlenen raporlara dayanılarak verilen kararlara karşı Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulundan rapor alınmalı, söz konusu kurul raporlarının Kurumu bağlayacağı, ancak, diğer ilgilileri bağlamayacağı dikkate alınarak, itiraz halinde, ... Kurumundan alınacak rapora göre karar verilmeli; Yüksek Sağlık Kurulu Raporu ile ... Kurumu raporu arasında çelişki bulunması halinde ise, ... Genel Kurulundan alınacak raporla, bu çelişki giderilip, varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekmektedir.
Talebin %39 oranında meslekte kazanma gücü kayıp oranı üzerinden olduğunun anlaşılması durumunda ise, davalı işverenin söz konusu olayda %80 oranında kusurlu olduğu gözetilerek, ilk peşin sermaye değerli gelir ile tedavi giderlerinin belirtilen kusur oranı karşılığından sorumlu olduğuna karar verilmesi gerekmektedir.
Mahkemece, açıklanan maddi ve hukuki ilkeler gözetilmeksizin, eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde hüküm kurulması, usûl ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 05.06.2018 gününde oybirliği ile karar verildi