16. Hukuk Dairesi 2021/664 E. , 2021/1896 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
KANUN YOLU : TEMYİZ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu, ... Köyü çalışma alanında bulunan 176 ada 161, 224 ada 22 ve 27 parsel sayılı muhtelif yüzölçümlü taşınmazlar, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ... ve arkadaşları, çekişmeli taşınmazların muris ...’dan kaldığını ve taksim sonucu kendilerine isabet ettiğini ileri sürerek, tapu kayıtlarının iptali ve adlarına tescili istemiyle dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, dava konusu 176 ada 161, 224 ada 22 ve 27 parsel sayılı taşınmazların tarafların ortak murisi ...’dan kaldığı ve taşınmazların davalı ...’ın zilyetliğinde olduğu gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de, yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar için yeterli bulunmamaktadır. Davacılar ... ve arkadaşları, çekişmeli taşınmazların murislerinden intikal ettiği, murisin ölümünden sonra yapılan sözlü taksime göre kendilerine kaldığı, dava dışı 117 ada 14, 230 ada 66 parsel sayılı taşınmazların ise murisin diğer mirasçıları olan davalı ... ile dava dışı ...’ya kaldığı iddiasıyla dava açmışlar; davalı taraf, davanın reddini talep etmiştir. Tarafların iddia ve savunmalarına ve mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarına göre, çekişmeli taşınmazların muris ...’dan geldiği konusunda ihtilaf bulunmamaktadır. Uyuşmazlık, taşınmazların murisin ölümünden sonra usulünce taksim edilip edilmediği noktasında toplanmaktadır. Ne var ki Mahkemece, taşınmazlar başında dinlenen iki yerel bilirkişiden, taşınmazların taksime konu edilip edilmediği hususunda beyan alınmamış; diğer mahalli bilirkişi ve tanıklar ise usule aykırı şekilde duruşmada dinlenilmiş, dinlenilen bilirkişi ve tanıkların beyanlarının yetersiz, soyut ve gerekçesiz sözlerden ibaret olduğu gözetilmeksizin hükme esas alınmış, davacıların taksim iddiasını ispat açısından dayandıkları dava dışı 117 ada 14, 230 ada 66 parsel sayılı taşınmazların kadastro tutanak ve dayanakları getirtilerek akıbetleri araştırılmamıştır. Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak karar verilemez.
Hal böyle olunca; sağlıklı bir sonuca varılabilmesi için Mahkemece öncelikle, tarafların ortak miras bırakanı ...’ın terekesine dahil olup, kadastro sonucunda muris ya da mirasçıları adına tespit ve tescil edilen dava dışı başka taşınmaz mallar bulunup bulunmadığı ayrıntılı şekilde araştırılmalı, bununla birlikte davacıların dayandıkları117 ada 14, 230 ada 66 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtları, kadastro tespit tutanakları ve dayanakları belgeler ile dava konusu iseler ilgili dava dosyaları getirtilmeli ve bundan sonra mahallinde, yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile fen bilirkişisinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı ve yapılacak olan keşifte dinlenilecek yerel bilirkişi ve tanıklardan, murisin ölüm gününden sonra terekesinin mirasçıları arasında taksim edilip edilmediği, taksim yapılmış ise ne zaman, nerede ve kimlerin katılımı ile yapıldığı, taksime tüm mirasçılarının katılıp katılmadığı, katılmayan mirasçı varsa temsil edilip edilmediği ya da sonradan icazet verip vermediği, taksim varsa çekişmeli taşınmazların kime isabet ettiği, paylaşımda her bir mirasçıya yer verilip verilmediği, taşınmaz verilmeyen mirasçı var ise bu mirasçıların nasıl ikna edildiği, kadastro tespit tarihine kadar taksimin bozulup bozulmadığı, paylaşımdan sonra taşınmazları kimin kullandığı ve taşınmazların zilyetliğinin kim tarafından ne şekilde sürdürüldüğü sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, bilirkişi ve tanık beyanları arasında çelişki olduğu takdirde yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişkinin giderilmesine çalışılmalı; çelişkinin giderilememesi halinde hangi beyana ne sebeple üstünlük tanındığı gerekçeli kararda tartışılıp açıklanmalı; dava dışı 117 ada 14, 230 ada 66 parsel sayılı taşınmazların kim kime ait olduğu, bu taşınmazların dava konusu taşınmazlara karşılık murisin davacılar dışındaki mirasçılarına verilip verilmediği üzerinde durulmalı; uyuşmazlığın niteliğine göre deliller değerlendirilirken, paylaşmada her bir mirasçıya eşit yüzölçümde ve eşit verimlilikte taşınmaz ya da ekonomik yönden aynı parasal değerde menkul mal isabet etmesinin paylaşmanın koşulu olmadığı göz önünde tutulmalı; fen bilirkişisinden, keşfi takibe ve denetlemeye imkan verir şekilde rapor ve kroki düzenlemesi istenmeli ve bundan sonra toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar gözetilmeksizin, eksik araştırma ve incelemeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02.03.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.