Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/5418
Karar No: 2018/5625
Karar Tarihi: 05.06.2018

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2017/5418 Esas 2018/5625 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2017/5418 E.  ,  2018/5625 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi

    Dava emekli aylığına davalı Kurumca 6183 sayılı Yasa gereğince konulan hacizlerin kaldırılması ile yapılan kesintilerin iadesi istemine ilişkindir.
    Mahkeme, ilamında belirtilen gerekçelerle davanın reddine, karar vermiştir.
    Hükmün, davacı ve davalı Kurum vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşılmakla, Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okundu, temyiz konusu hükme ilişkin davada, temyizde duruşma isteminin Hukuk Usûlü Muhakemeleri Kanunu’nun 435/2. maddesinde gösterilen usulde ve süresinde ileri sürülmediği ve dosyada aynı kanunun 435/4. maddesi uyarınca re’sen duruşma günü verilmesini gerektirir bir sebep de bulunmadığı anlaşıldığından, davacı vekilinin Yargıtay incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasına ilişkin isteğinin reddine karar verildikten sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    1-Davalı Kurum avukatının temyiz istemi yönünden;
    Dosyadan, 02.10.2015 tarihli Kararın davalı Kurum avukatınca süresi içerisinde temyiz edildiği anlaşılmakta ise de, anılan hükmü temyizden feragatine olur verildiği anlaşılan Kurum avukatının 16.11.2015 tarihinde temyizden feragat ettiğine dair dilekçe sunması karşısında, temyizden feragat etme yetkisi bulunan davacı kurum avukatının temyiz dilekçesinin REDDİNE,
    2-Davacı avukatının temyiz istemi yönünden ise;
    506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu"nun 134. maddesinde, "Bu kanunun uygulanmasından doğan uzlaşmazlık, yetkili iş mahkemelerinde veya bu davalara bakmakla görevli mahkemelerde görülür." 80. maddesinin 6. fıkrasında, "Kurum alacaklarının tahsilinde 21.07.1953 tarih ve 6183 Sayılı Kanunun uygulanmasından doğacak uyuşmazlıkların çözümlenmesinde, alacaklı Sigorta Müdürlüğünün bulunduğu yer İş Mahkemesi yetkilidir." hükümleri yer almakta iken, 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 101. maddesinde, "Bu Kanunda aksine hüküm bulunmayan hallerde, bu Kanun hükümlerinin uygulanmasıyla ilgili ortaya çıkan uyuşmazlıkların iş mahkemelerinde görüleceği," 88. maddesinin 19. fıkrasında, "Kurumun prim ve diğer alacaklarının tahsilinde, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usûlü Hakkında Kanunun uygulamasından doğacak uyuşmazlıkların çözümlenmesinde Kurumun alacaklı biriminin bulunduğu yer iş mahkemesinin yetkili" olduğu düzenlenmiştir.
    5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 5. maddesinde ise, "İş mahkemelerinde açılacak her dava, açıldığı tarihte dava olunanın, ... Medeni Kanunu gereğince ikametgâhı sayılan yer mahkemesinde bakılabileceği gibi, işçinin işini yaptığı işyeri için yetkili mahkemede de bakılabilir. Bunlara aykırı sözleşme muteber sayılmaz." 15. maddesinde de, "Bu Kanunda sarahat bulunmayan hallerde Hukuk Muhakemeleri Usulü Kanunu hükümleri uygulanır." düzenlemeleri bulunmaktadır.
    İş mahkemelerinde yetki kuralı, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu/Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun yetki kurallarına uygun olup, buna ek olarak işçinin işinin yapıldığı yer mahkemeleri de yetkili kılınmıştır.
    5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 5. maddesindeki düzenleme ile kanun koyucu, anılan kanunun 1. maddesi gereğince görevli bulunan iş mahkemelerinin, yer itibariyle yetkisini saptamaktadır. Bu maddenin kapsamı, sadece İş Mahkemeleri Kanunu’nun 1. maddesine göre açılacak davalarla sınırlı bulunmaktadır. Diğer Kanunlar bakımından, örneğin 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu"na, 1479 sayılı Bağ-Kur Kanunu’na (5510 sayılı sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’na) göre açılacak davalar, bu maddenin kapsamına dahil değildir (Uygur T.: İş ve sosyal Güvenlik Hukukunda Temel Kavramlar, Olgaç matbaası, 1980, s.412)
    Bu aşamada, genel ve özel yetki kurallarının niteliğinin açıklığa kavuşturulmasında yarar vardır. Bütün davalar için uygulanan yetki kuralına genel yetki kuralı denilmekte olup, genel yetkili mahkeme, davalının ikametgâhı mahkemesidir. Eş deyişle, her dava, kanunda aksine hüküm bulunmadıkça açıldığı tarihte davalının ikametgâhı sayılan yer mahkemesinde görülür (HUMK. 9/1., HMK. 6. maddeler). Bundan ayrı olarak bazı davalar için davalının ikametgâhı mahkemesinin yanında başka yer mahkemeler de yetkili kılınmıştır. Bu istisnai nitelikteki yetki kurallarına “özel yetki” kuralları denilmektedir. İlke olarak, özel yetki kuralları genel yetkiyi kaldırmaz, onunla birlikte uygulanır. Ancak, istisna olarak bazı davaların mutlaka belli bir yer mahkemesinde açılması öngörülmüştür ki, bu halde kesin yetki söz konusu olur. Kesin yetki halleri, genel yetki kuralının istisnasıdır ve mutlaka uygulanması gerekir. Bunun dışında, bir dava için özel yetki kuralı bulunsa bile, davacının genel yetki ile özel yetki arasında bir seçim hakkı vardır. Özel yetki kuralları ilke olarak kamu düzenine ilişkin değildir. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 08.07.2009 gün 2009/10-236-345 sayılı kararı)
    Bu yönde, kamu düzenine ilişkin yetki kuralını düzenleyen 5521 sayılı Kanunun 5. maddesinin, işçi sayılan kimselerle işveren veya işveren vekilleri arasında iş akdinden veya İş Kanununa dayanan alacak ve hak iddialarından doğan hukuk uyuşmazlıklarına uygulanacağı kabul edilmelidir. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 13.02.2013 gün 2012/10-1153 E., 2013/245 K. sayılı kararı)
    Somut olaya ilişkin olarak, davacı hakkında ... Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğünce davacı hakkında yapılan 6183 Sayılı Yasa kapsamındaki hacizler ve kesintiler nedeniyle doğan uyuşmazlığın çözümlenmesi için açılan eldeki davada, 5510 sayılı Kanunun 88/19. maddesinde belirtilen yetkiye ilişkin hüküm, kesin nitelikte olup diğer yetki kurallarının üzerindedir ve uygulanmasının resen dikkate alınacak, yasal gereklilik olduğu belirgindir.
    Öte yandan, 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanuna Göre Kullanılacak Yetkilere İlişkin Yönetmeliğin;"Tanımlar" başlıklı 4. maddesinde; “Tahsil dairesi: Kurumun tahsilâtla görevli ünitesini, servisini, icra memurlarını, memurlarını ve Kurum adına vekâletname verilen gerçek ve tüzel kişileri” “Ünite: Kurumun tahsilâtla görevli sosyal güvenlik il müdürlüğü ile sosyal güvenlik merkezlerini ifade eder.”
    “Takip işlemlerine yetkili tahsil dairesi” başlıklı 17. maddesinde;
    “Takip işlemleri, Kurumun ilgili ünitesince yapılır.
    Borçlu veya malları başka mahallerde bulunduğu takdirde, takip işlemleri Kurumun o mahaldeki ilgili ünitesince niyabeten yürütülür.”
    "Yetkili mahkeme" başlıklı 32. maddesinde;
    "Kurum alacaklarının tahsilinde, 6183 sayılı Kanunun uygulamasından doğacak uyuşmazlıkların çözümlenmesinde Kurumun alacaklı ünitesinin bulunduğu yer iş mahkemesi yetkilidir." ifadelerine yer verildiği görülmektedir.
    Değinilen mevzuat hükümleri çerçevesinde; ... Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğünce davacı hakkında yapılan 6183 Sayılı Yasa kapsamındaki hacizler ve kesintiler nedeniyle, bu merkezin bulunduğu yer iş mahkemesi olan ... İş Mahkemesinin kesin yetkili olduğu gözetilmeksizin, yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O hâlde, taraf avukatlarının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 05.06.2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi