MAHKEMESİ : GAZİOSMANPAŞA 2. SULH HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/09/2012
NUMARASI : 2010/1499-2012/1421

Taraflar arasında görülen istirdat davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili hakkında kaçak elektrik kullanımı nedeniyle tutanak tutulduğunu ve suç duyurusunda bulunulduğunu, müvekkilinin tutanak sebebiyle davalı kuruma 09.11.2007 tarihinde 5.772,00 TL ödeme yaptığını, Ceza Mahkemesinde yapılan yargılama sonucunda müvekkilinin beraat ettiğini beyanla, müvekkilinin davalı kuruma haksız ödediği 5.772,00 TL"nin ödeme tarihi olan 09.11.2007 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının kaçak elektrik kullanımı nedeniyle tahakkuk eden borçtan sorumlu olduğunu, istirdat davasının 1 yıllık yasal süre geçtikten sonra açıldığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davacının işyerinde kurulu olan ve davacının abonesi olduğu elektrik tesisatında takılı sayaca tüketimin doğru tespitini engelleyecek şekilde müdahale edilerek kaçak elektrik kullanıldığı, kaçak elektrik tüketiminden ve yapılan tahakkuktan fiili kullanıcı olan davacının sorumlu olduğu gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kaçak elektrik kullanımı nedeniyle davalı kuruma ödenen bedelin istirdadı talebine ilişkindir.
Somut olayda, davacının ... Gıda İnş. Ltd. Şti sahibi olduğu ve bu işyerine ait elektrik aboneliği bulunduğu, davacı hakkında düzenlenen 09.05.2007 tarihli Tutanak ile, sayaç müfettişlik mühürlerinde oynama olduğunun tesbiti üzerine, sayacın laboratuvarda tetkiki için sayacın söküldüğü, 20.08.2007 tarihli Sayaç Muayene Raporu ile, sayaç ölçüler mühürleriyle oynanmış olduğu, sayaç içerisinden R fazı gerilim bobin ucu kesilerek bu fazın kayıt yapmaz hale getirildiği tespit edilmiş olup, kaçak işlemi yapılmasının uygun olduğu belirtilmiştir.
Davacı hakkında düzenlenen 09.05.2007 tarihli Tutanak ve 20.08.2007 tarihli Sayaç Muayene Raporuna istinaden kaçak elektrik bedeli tahakkuk ettirilmiş ve toplam 5.772,00 TL kaçak elektrik tüketim bedeli 09.11.2008 tarihinde davacı tarafından davalı kuruma ödenmiştir.
Kaçak elektrik kullanımı nedeniyle davacı hakkında yapılan yargılama sonucunda Gaziosmanpaşa 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 23.02.2009 tarih, 2007/1456 E-2009/110 K. sayılı kararı ile, elektrik enerjisi hakkında hırsızlık suçunu işlemediği anlaşıldığından beraat kararı verildiği ve işbu kararın temyiz edilmeksizin 06.04.2009 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında avukat bilirkişi tarafından düzenlenen 26.05.2011 tarihli Bilirkişi Raporu ile, davacının kaçak elektrik kullanması nedeniyle toplam 4.374,67 TL tahakkuk eden borçtan sorumlu olduğu belirtilmesine rağmen, ceza dosyasında hükme esas alınan elektrik mühendisi bilirkişi tarafından düzenlenen bilirkişi raporunda davacının kaçak elektrik kullanmadığı belirtilmiş olup, raporlar arasındaki çelişki giderilmemiştir.
Mahkemece hüküm kurulurken, davacı hakkında Gaziosmanpaşa 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 23.02.2009 tarih, 2007/1456 E-2009/110 K. sayılı kararı ile verilen beraat kararı, beraat kararına dayanak bilirkişi raporu değerlendirilmemiş, raporlar arasındaki çelişki giderilmemiş ve davalı vekilinin istirdat davasının süresi geçtikten sonra açıldığına ilişkin savunmasını karşılayacak şekilde karar gerekçelendirilmemiştir.
O halde mahkemece yapılacak iş, davacı hakkında Gaziosmanpaşa 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 23.02.2009 tarih, 2007/1456 E-2009/110 K. sayılı kararı ile verilen beraat kararı da dikkate alınarak, davacının iddiasının ve davalı savunmasının yeniden değerlendirilmesi, raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi ve hasıl olacak sonuca göre hüküm kurulması gerekirken, delillerin yanılgılı değerlendirilmesi sonucunda yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı bulunmuş olup, bu husus bozmayı gerektirmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 16.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.