9. Hukuk Dairesi 2021/3560 E. , 2021/7647 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin 23.06.2013 tarihinden iş akdinin nedensiz olarak feshedildiği 26.05.2014 tarihine kadar davalı yanında kesintisiz şekilde çalıştığını, işin gereği olarak fazla çalışma yaptığı, ayrıca dini bayramlar ve genel tatil günlerinde de çalıştığını iddia ederek ihbar tazminatı, fazla çalışma ücreti, genel tatil ücreti ile 2014 Nisan ve Mayıs dönemi ücretlerinin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davanın haksız açıldığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 09.03.2020 tarihli ilamı ile, “Taraflar arasında fazla mesai ücreti hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır. Somut olayda davacı tanıklarından ... beyanında davacı ile birlikte 2014 Şubat ve 2014 Nisan ayı arasında aynı şantiyede çalıştıklarını beyan etmiştir. Diğer davacı tanığı ..."in ise aynı şantiyede çalışmasının olup olmadığı dosya kapsamından anlaşılamamaktadır. Bu halde mahkemece tanık ..."in beyanı da alınarak davacı ile aynı şantiyede çalışmasının olup olmadığı netleştirildikten sonra, tanık beyanlarına davacı ile aynı şantiyede çalışmalarının bulunduğu dönemler açısından itibar edilerek fazla mesai ücretinin hesaplanması gerekirken yazılı gerekçe ile reddine karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.” gerekçesiyle karar bozulmuş, Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiştir.
Temyiz:
Bozmadan sonra verilen karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Somut uyuşmazlıkta, Mahkemece hükmüne uyulan bozma kararında fazla mesai ücreti yönünden davacı tanığı Mehmet’in davacı ile aynı şantiyede çalışmasının olup olmadığı netleştirildikten sonra tanık beyanlarına davacı ile aynı şantiyede çalışmalarının bulunduğu dönemler açısından itibar edilmesi gerektiği belirtilmiş olup, bozma kararı sonrasında söz konusu davacı tanığının alınan beyanı dikkate alındığında tanığın davacı ile aynı şantiyede hesaplama yapılan dönemin tamamında birlikte çalıştığı anlaşılmaktadır. Bozmaya uyulmakla davacı lehine oluşan usuli kazanılmış hak ilkesi de gözetilerek fazla mesai ücreti talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken, bozma nedeni yapılmayan farklı bir gerekçe ile talebin reddine karar verilmesi hatalıdır.
3- 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda “usuli kazanılmış hak” kavramına ilişkin açık bir hüküm bulunmamakla birlikte, bu kurum, davaların uzamasını önlemek, hukuki alanda istikrar sağlamak ve kararlara karşı genel güvenin sarsılmasını önlemek amacıyla Yargıtay uygulamaları ile geliştirilmiş, öğretide kabul görmüş ve usul hukukunun vazgeçilmez, ana ilkelerinden biri haline gelmiştir. Anlam itibariyle, bir davada, mahkemenin ya da tarafların yapmış olduğu bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan hakkı ifade etmektedir.
Yargıtayın vermiş olduğu bozma kararına uymuş olan yerel mahkeme, bozma kararı doğrultusunda inceleme yapmak ve hüküm kurmak zorundadır. Bozmaya uyulmakla bozma lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak doğmuş olur. Hükmün bir kısmının bozma kapsamı dışında bırakılmasının amacı, bu kısımların doğru olduğunu belirlemek, bozmanın sınırlarını çizmek ve bu şekilde usuli kazanılmış hakları oluşturup, korumaktır. Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları kesinleşir. Kesinleşmiş bu kısımlar, lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturur.
Somut uyuşmazlıkta, Mahkemece bozma öncesi verilen kararda brüt 2.088,84 TL ihbar tazminatı ile net 1.368,94 TL ücret alacağına hükmedilmiş, kararın taraflarca temyiz edilmesi üzerine verilen karar davacı lehine bozulmuş, bozma kararında davalının temyiz itirazları reddedilmiş ve Mahkemece bozmaya uyulmakla söz konusu alacaklar yönünden davacı lehine usulü kazanılmış hak oluşmuştur. Mahkemece bozmaya uyularak verilen kararda ise, ihbar tazminatı ve ücret alacaklarının reddine karar verilmiştir. Bu durum, bozmaya uyulmakla davacı lehine oluşan usulü kazanılmış hakkın ihlali niteliğinde olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 06.04.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.